Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Kasım '06

 
Kategori
İnternet
 

İnternetler geldi mi ?

İnternetler geldi mi ?
 

Size hiç sordular mı bilmiyorum, ama bana günde 2-3 defa sorarlar bu ve türevi birkaç soruyu. Soru bunu neresinde diyorsanız, sadece söz diziminde, farkındayım ben de.

Bilgisayarı açmak için, monitörün üzerindeki ( ve ekranın sol üst köşesindeki bir alanı daima kapatacak şekilde) yapışkanlı sarı kağıtta yazılı olan 4 haneli şifreyi yaklaşık olarak 3 dakikada doğru olarak girmeyi başaran kullanıcılardan ne beklersiniz ki.

Aman, sakın alay ediyorum zannetmeyin. Ben dünyadaki herkesin şu ya da bu türlü bilgisayar ve internet kullanmasını isterim; yavaş, hızlı, az, çok, doğru, yanlış, nasıl olursa olsun. Burada bahsettiğim ve edeceğim kişiler, bilgisayarı gereksiz yere kullanımıyla ilgili bir yazının konusu olan kişiler.

Geçenlerde şifrem çok uzun diye şikayet etti birisi.
- nedir şifre ?
- 1974
- doğum tarihiniz mi ?
- aa? nereden bildiniz ?
- dahiyim ben. neyse kaldıralım mı şifreyi ?
- olmaz güvenlik için gerekli, kimse bilgisayarıma girmesin
- e iyi de, ekranın yanında yazıyor zaten, karşı binadan bile görürler
- haha. oradaki notun şifre olduğunu anlayacak adam nerde
- di mi, di mi , di mi ?
Sorunu çözülmemiş, yıkık personel olarak ayrıldı tabi odadan. En çok ilgimi çeken ve kişilerle gereksiz diyaloglara girmeme neden olan konu ise, internet bağlantısında bir problem olduğunda daha ilk dakika dolmadan arayan/gelen kişiler. Soru genellikle "internet" ya da "internetler kesik mi" şeklinde oluyor. İngilizce orijinalinde var mı bilmiyorum ( yoktur) ama sanıyorum ki internet çoğulu olmayan bir kelimedir. Zira bir tane internet var; işte o, her yerde. Zaten her yerde olduğu için internet. Neyse... Bu bağlantı kesildiğinde kurulan soru cümleleri işte, özel ilgi alanıma giriyor benim :

- hocam internet gidik mi ?
- hmmm
- eee ?
- dur hele, gidik ne demek ona bir bakayım da, ona göre cevap vereceğim
- nerden bakacaksınız ?
- gugıl
- e açık mı gugıl ki bende kesik
- gugıl mı kesik
- internet
- bende var
- bakayım belki bende de gelmiştir
- bak bakalım
- cihangir bey, internette sorun mu var aceba
- bilmem
- yok siz internetle igileniyorsunuz diye dedim
- sizin telefonunuzu açmadan önce çalışıyordu, açıncaya kadar olan zamanda gittiyse bilmem, ama öyle olsa da siz beni neden aramış olacaksınız ki, demek siz aradığınızda gitmiş olması lazımdı burada, ama gitmemişti, sizinki mi gitti orada ?
- ....(hömk)
- alo ?
- şey.. burada gitti sanki
- anlık oynamalar olabiliyor tabi
- onlardan biridir mi diyorsunuz
- evet, dedim de hatta
- peki o zaman
- tamam o zaman
- ne yahu bu internet sabahtan beri yok
- size ne
- (örk!) nasıl yani
- sizin internetle ne işiniz var
- e yani sabah gelince bakıyoruz
- tamam da işinizle ilgili bir şey mi yapıyorsunuz
- yok da
- e o zaman ne bu şiddet ve celal, kesikse kesik
- sabahtan beri yok da o yüzden ben
- saat 9:27 beyefendi, zaten hala sabah
- gelir mi
- siz saat 9:28'i sağlam bir burun sahibi olarak görmek istiyor musunuz ?
- gideyim ben
( özel ana fikir: internette sorun varken, bilgi işlemci herkesten daha sinirlidir )
Bazen de keyifli oluyorum, uzatıyorum muhabbeti.

Makam sekreteri arıyor geçenlerde, ağzı alışmış hep "makamlararası" konuştuğu için :

- internetler kesikler mi acaba
- bilmemler ki
- ay ilahi Cihangir Bey, ömürsünüz
- valla hepsi kesik değil sanırım, internetlerden bir kaçı çalışıyor
- bizim buradaki yok
- sizin orada hangisi var ki internetlerden?
- makam işte
- yok onlar da kesik değiller gibiler
( o sırada fondan sohbet programlarından birinin "mesaj geldi" sesi duyulur)
- ay ! hah !
- geldi sanırım sizin internetler de
- şey, bir arkadaşımla konuşuyordum da tam , o sırada birden gidince
- internetler
- evet
- arada öyle bir kaç saniye yada dakika gidip gelebilir, çok önemli değil
- aktarıyorum o zaman ben sizi
- efendim
- ay, ağız alışkanlığı işte ( tıkır tıkır klavye sesi geliyor fondan) o zaman akşam , eeee, yani teşekkürler
- birler şeyler değiller
Her masada bilgisayar, her bilgisayarda internet var. Bundan son derece memnunum. Herkes internet kullanıyor, buna da bayılıyorum. İnternet elinin altında olunca insanlar bir sürü şeylerini buradan yürütüyor, sağlıyor, ayarlıyor; bu hepsinden daha güzel. Bağlantı kesildiğinde ise, kesintinin süresine göre insan "aaa" ile "sudan çıkmış balık" arasında bir yerde buluyor kendisini ki buna da diyeceğim yok. Ama iş yerinde, değil internet, bilgisayarla ilgili bir görevin dahi yokken, bağlantının kesilmesini takip eden ilk dakika içinde neden ararsında hesap sorarsın be adam/kadın; işte buna sinir oluyorum.

Şimdi neymiş bu yazıda verilmek istenen mesaj :

1. Siz internette bir sorun olduğunu sandığınızda kesinlikle yanılıyorsunuzdur

2. Siz internette sorun oduğundan emin olduğunuzda, muhtemelen yanılıyorsunuzdur.

3. İnternette kesin sorun olduğunda, siz daha bunu farketmeden, bilgi işlemci insan ( ya o da bir insan, şaşırdınız mı ? ) çoktan bunun kaynağını araştırmış, çözümü cihetine gitmiş, çözümü elinde değilse sorunun kaynağına ulaşmış ve tahmini sorun giderilme vaktini öğrenmiştir. ( Bu arada kendisi, başka bir kaynaktan internete bağlanmıştır bile )
Lütfen bilgi işlemcilerinize güvenin :)

 
Toplam blog
: 21
: 797
Kayıt tarihi
: 01.11.06
 
 

İstanbul Arnavutköylü. 1998'den beri Ankara'da yaşıyor. Memur...