Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Kasım '06

 
Kategori
İnternet
 

İnternet anatomisi

İnternet anatomisi
 

Adama demişler ki: ''Bu bilgisayar gibisi yok!.Senden çok akıllıdır.Ne sorarsan ''Şıp'' diye alırsın cevabını''Adam, zekasıyle öğünürmüş hep. Geçmiş bilgisayarın karşısına, Açmış ayaklarını yanyana.Gerile gerile,bir eli de cebinde kükremiş: ''Ne var, ne yok?!..'' diye.. Bilgisayar bu! .Önce duraklamış. Ardından bir patlamış ki, içindekiler yerlere saçılmış.Darmadağın etmiş kendisini.. Öyle ya!Hem ''Var'' hem de ''Yok''...İkisi bir arada sorulur mu? Bilgisayarda varsa vardır. Yoksa yok.!. Ama ,bilgisayarda da yok,yoktur yani.İkisini birden aynı anda sorarsan,işte böyle olur.Hem var,hem de yok. Bu nasıl iş?! Alırsın işte cevabını ''Şıp'' diye!.. Topla bakalım yerdekilerini!...

Nerde o mis gibi ''Aşk'' kokan mektuplarımız.Nerde o zarfların içine koyduğumuz çiçekler.. Not düşerek de: ''Çiçeğim,ak kağıtlara gözyaşlarını akıtsın.Kalbimden kalbine iz kalsın diye,,Çünkü onlar, benim gözyaşlarım!'' diyerekten...Nerde o hasret kokan asker mektupları.!. Mektupların yerlerini şimdi internetler aldı. Elektronik oldu her şey!.. Günümüz, WWW ile başlıyor, Com'larla devam ediyor.. Arama,tarama, kopyalama,kapama derken,'' TIK '' larla da hayatımızda yeni sayfalar açıyoruz.

DURUMUMUZ: Türkiyede 1O kişiden 6 sı,bu aletten habersiz.1OO haneden sadece 5,9 unda internet var.Türkiyede hanelerin yüzde 62 sinin, internet hakkında hiç bilgisi yok! Kullanıcıların %83 oyun,sörf ve chat yapıyor.Eğitim için çabalayanlar ise %38 civarında.Kadınlar ve çocuklar, kumar sitelerini çok kullanıyor.

Burcu burcu kokan aşk mektuplarımız elektrikli posta oldu artık.Hislerimiz,ekranın soğuk camına sıvazlanmış.Evdeki oğlan çocukları:''Ders çalışamıyorum.Aklım internetteki oyunda kaldı'' diyor da,başka bir şey demiyor..Ört ki,ölem!..

İ n t e r n e t ,Türkiyeye geç mi geldi diye sorulabilir.Bunu,İzmir Karşıyaka'da İnternette söz sahibi olan İlhan Ertekin'e sorduk: '' Bilgisayar kullandığını iddia eden gençlik,internette arkadaş aramaktan öteye gidemediği için,yeni fikirler,yeni buluşlar,yeni öğrenimler ortaya koymak yerine,sahte arkadaşlıklar arıyor. Bir anlamda teknoloji harikasını ''Kötü'' emellerine alet etmiş oluyor.Buradan yola çıkarak geç mi geldi sorusuna cevap: ''Hayır!'' İnternet Türkiyeye gelmesi gerektiği zamanda geldi.Ama,öğrenme,düşünme,üretme, çalışma, çabalama bilinci hala gelmedi.Eğitim şart ' tır.'' Ertekin devamla da: ''İnternet veya bilgisayar kullanımında da paralellik var.Hayatı kolaylaştırarak ve zenginleştirerek ''Teknoloji'' harikasını,sadece ''Dedikodu'' vasıtası yapmak,ya da boş zamanı öldürecek bir alet olarak kullanmak,bizlere has bir durum'' diyor..

S a n a l etkenler : İnternet,gerçekle ,sanal dünya farkını bizlere gösteriyor .Bu iki ayrı dünyanın arasında bir askeri çatışma çıktı diyelim.Hangi taraf kazanır dersiniz? Kağaıttan,üfürükten mamul sanal'lar mı, gerçekçilik mi? Sanal ilişki, gerçek ilişki olamaz dendi.Sanal'lar ,aldatma kategorisine girer miydi? Bir gecelik ihanetlerin sırrı çözülemezken, bir de ''Sanal'' lık çıktı başımıza!..

Evimizde, ofisimizde, dizlerdeki bigisayarlarla kucak kucağayız. Çok muhabbet, eskisi gibi tez ayrılık getirmiyor internet başında artık . Bu,başka bir ilişki. Hayat meşgalesinden arkadaşımıza,ailemize,kendimize ayıracak vaktimiz yok.Ama internete var. Orada kişisel sorunlar,bir başkasına açılabiliyor. Karısına göstermediği davranışı, chat' leştiği kimseye kolaylıkla gösterebiliyor."Ve bu chat' leşmelerin sonunun; önce yalnızlık,sonra hüsran,sonra da depresyon olduğunu,olacağını bile bile hem!..

D o k u n m a k : Ekranda dokunamadıklarımıza,gerçek hayatta ne kadar dokunabiliriz?Düşünün ki o kimse,bir gecede hayatınıza girivermiştir.Yahut daha sonraları..Sonra? Sonrası iyilik sağlık..Mektuplarla,mesajlarla,sorularla boğuşulur artık.Sonra da,gelsin buluşmalar,gitsin buluşmalar..MSN ile kadın erkek karşılıklı yazışırken,kadının ihtiraslı sesini duyamıyoruz.Ama,yazısından anlıyoruz ki,buram buram ''Aşk'' tütüyor..'''Sevda'' tütüyor..Bunu nasıl belli ediyor? ''Öp beni'' derken, tutup ekrana dudaklarınızı deydirecek haliniz yok? Ya nasıl oluyor? Bunu, karşıdaki akıl ediyor.O yol gösteriyor.Yazısında :'' Öp beni.''diyor . Resmimin üstüne''TIK'' la diye de tembih ediyor, iyi mi? .. ''Tık'' lanınca,dokunmuş oluyorsun zahir..Şu farenin becerdiği işe bakın siz ..Ne fare imiş ama , değil mi?!

P s i k o l o j i k olarak internet insanı,kendisine mecbur ediyor. Zihinsel kirlenmeler, zaman yitimi, aile ilişkilerinde yanlızlaşma,duygusallıkta aile ile ayrı düşmeler ve yetinememe..Daha çok içe dönüklerde yıkılışlar fazla oluyor. "Sosyal ve hayata açık ''kimselerde ise nadir.. İlişkiler yapay oldukça,bağlar da gevşiyor. Ardından,gelsin stres .Gelsin depresyonlar!..

P a y l a ş ı m: İnternet dünyası,ilişkilerimizde,karşımızdakileri daha iyi tanıma,kendimizi daha iyi tanıtmak için atılan bir ilk adım olmalıdır.Bu,''Kendini açma,dışa açılma'' dır.Yani bilgiyi paylaşma meselesidir. Küçüklüğünde oyuncağını paylaşamayanlar,büyüyünce de lokmasını paylaşamazlar.Paylaşmak çok önemli hayatta. Acı,keder,seviç,hüzün,sıkıntı her şey paylaşılmalı..Vaktiyle bir kral,ülkesinin insanlarının paylaşımcı olmamakta direndiğini görünce, bir çare aramış.İlan etmiş ki,şehrin orta yerindeki havuza herkes,birer kova süt dökecek sabahları .Bundan peynir yapılıp,fakirlere dağıtılacak'' Ve halktan hiç biri,süt dökmemiş.Gitmemiş havuz başına..Şöyle düşünmüş her biri:''Bir kova sütün eksikliği anlaşılmaz bile!'' Ve sabahleyin havuz ''Bomboş'' kalmış..

V e N e t i c e : Çocuklar muma benzer.Ellerinizle onlara istenilen şekil verilebilir. İstenilen kalıba sokulabilir.12 yaşındaki çocuklar,24 yaşındaki yetişkin ile eşit konumuna geliyor internetlerde..Dipsiz kuyuya,birlikte taş atıyorlar.Dibi görünmeyen tastan,aynı suyu birlikte içiyorlar.İşte..İnternetin getirdikleri,yanlış kullanıldığı zaman da götürdükleri..Karşıyakalı bilgisayar eğitimcisi Ertekin'in dediği gibi,Her şeyin başı eğitim..Kendisi anlatıyor son olarak: ''Almanyada kola makinelerine atılan paranın,buzdan kalıbını yapmışlar. Bir gecede ,içini boşaltmışlar. Günlerce devam etmişl bu.Jeton gibi dökülen buz kalıbı eridiği için de ,makine içinde yabancı cisim bulamayan patron çıldırmak üzere.''Bunu yapana mükafat vaat etmekten de kendini alamıyor..İşte bizimkilerin teknolojileri de bu kadar keskin'' diyerek sözünü tamamlıyor Ertekin Bey.

Evet.. Her şeyin başı eğitim.. Dürüstlik.. Teknolojiyi hazmetme ve paylaşım..

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..