İntihar amblemli haberler...

Aselsan ölümleri hep intihar olarak deklare edildi, TSK görevlilerinin intiharlarını son günlerde emniyet mensupları takip eder oldu.

Bu ülke çok intiharlar gördü: Aşık olduğu gence verilmeyip de amca oğlu ile evlendirilen genç kızların yanı sıra zorla evlendirilen sevdiği kızın arkasından canına kıyanlar, misal…

Borcunu ödeyemeyip de bunalıma giren ve çareyi intiharda bulanlar…

Aldatılmayı yediremeyen karı/kocalar…

Psikolojik sorunları nedeniyle tek çözümün intihar olduğunu düşünenler…

Bir de intihar süsü verilenler var: Töre karar veriyor, kız asılıyor; kayıtlara “intihar” olarak geçiyor! Az mı yaşandı bu coğrafyada?

Ölülerin dilleri olsa da deseler…

******

Son günlerde yaşanan “intihar” amblemli haberlere bakarak konuşursak ortada tek bir gerekçe var: O da psikolojik!

Zira, borcu yok, aşk desek; o mevkide bulunan insan için çözülmeyecek sorun değil, psikolojik desek, en mantıklısı o gibi görünüyor, allesen, psikolojik sorunları olanları o mevkilerde tutarlar mı?

Ne mümkün?

(Tutuyorlarsa o başka! Yani, böyle bir kıstas falan yoksa…)

******

“İntihar” amblemli haberlere inanasım yok! Bu kadar basit!...

Bir şey mi biliyorum, yooo… Tek bildiğim kendi mantık süzgecim: Empati yapıp, doğru terazide tartmaya çalıştığımda, biraz da olan-bitene gözümü ve kulağımı açtığımda vardığım sonuç bu!

Aklı çalışır, zekası yerinde ve gündemi takip eden,  mantık örgüsü sağlam herhangi bir vatandaş gibiyim yani; ne bir artım var ne de bir eksiğim diye yazıyordum ki bir tek fazlam var: Yazacak bir köşem var!

******

Hadi birlikte düşünelim: Aselsan’da çalışan mühendisler neden habire intihar ettiler?

Ordu’da görevliler neden?

Emniyet’te görevliler niye intihar etmeye başladı?

******

Aklı normal şartlar altında çalışanlar şöyle bir soruyu kolayca sorarlar: İntihar mı gerçekten? Yoksa “intihar süsü” verilmiş bir cinayet mi?

Bir vatandaş olarak aklıma düşenler bunlar; bir bildiğim mi var, yooo…

Tek bildiğim aklım, vicdanım ve yaşananlar… Çıkarımlarım sadece; aklı hür, vicdanı hür herkesin bir çıkarımı vardır yaşanılanlardan, benimkisi de öyle…

******

Neyse, lafı fazla evirip çevirmeyeyim, intihar süsü verilen ölümler hakkında ciddi kaygılarım var! Bir şey bildiğimden değil, yalnızca empati; empati de nereden derseniz: O da özelim olsun…

İntihara meyilli insanlar sinyal verirler, öyle pat diye olmaz!

İntihar süsü verilmesi ise on beş dakikayı almaz!...

******

Vergilerini düzenli ödeyen bir vatandaş olarak duygu ve düşüncelerim bunlardır; bir vatandaş olarak sorumu da soruyorum: Halkın alt tabakasında yaşanan intiharlar karşısında bir sorumluluğunuz yok gibi davranıyorsunuz, sahiden alt tabaka hangi gerekçeler karşılığı intihar ediyor?

Sorulan soruları tınmıyorsunuz, ekonomi bilmem nereye varmış, bilmem nereler bizi kıskanıyormuş…

Vallaha, biz onları kıskanıyoruz ama anlayan kim?

Vergilerimiz nereye gidiyor diye soruyoruz, cevap yok!

Tekrarlıyoruz, vatan haini oluyoruz! (Cevap veremeyenin suçu yok!)

Pırlantaya neden sıfır vergi var da en basit gıda maddelerine dahi yüzde sekiz, on sekiz vergi var? Hangi akla hizmet diyoruz? Cevap yok!

Soranlar hükümeti düşürmeye yelteniyorlar, yapanlar ak!

******

Aklı selim, mantık örgüsü düzgün örülmüş, kişiliği sağlam her bir vatandaş sorar: Bizi salak mı sandınız?

http//twitter.com/Gulgunkaraoglu

gulgun_2006@hotmail.com