Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Nurcan Erarslan Aydınoğlu

http://blog.milliyet.com.tr/nisa

09 Haziran '08

 
Kategori
Anılar
 

İnziva

İnziva
 

“Yazar şu-şu yıllar arsında yahut şu yıldan itibaren falanca yerdeki evinde bir şeye çekilmiştir”ini yaşıyorum ömrümün. Sahi bir şeye çekilirlerdi, neydi o? En sevdiğim kelimeleri hatırlamakta zorlanmaya başladığıma göre ya yazmakta veya okumakta iyice gerilediğimi düşünüyorum. Bir vurdumduymazlık, sorumsuzluk ve tembellik uyuşukluğu beni ağır ağır kendine çekiyor ve ben o bir şeye çekiliyorum iyiden iyiye.

Yine de yaz günü sıcağında beklenmedik, ince ağaçları savura savura esen ve birden ortalığı ayaza kesen bir fırtına gibi içimde bir rüzgâr peyda oluveriyor bazen. Kendimden ummadığım konuşmalar dudaklarımdan boşanıveriyor. Heyecanlanıyor, şaşırıyorum üstelik. Öyle ki kurduğum ve çok beğendiğim cümleleri tekrar sarf etme ihtiyacı duyuyor, belki çok çarpıcı, daha etkileyici olabilecek bir metni tekrarlara gark ederek sarhoş söylemlerine benzemesine yol açıyorum. Akabinde çok iyi bir laf etmiş olmanın zafer coşkusu yerine edebiyatı bu kadar kötü sarf etmiş olmanın acı pişmanlığı yanıma kâr kalıyor. Ben yine yeltendiğim bir işi becerememiş olmanın hüznü ile işte o bir şeye çekiliyorum.

“Yazarımız burada mücadeleye devam etmektense savaş alanını terk etmeyi yeğliyor ve bir şeye çekiliyor”unu yaşıyorum ömrümün.

Hâlbuki bu karalamalar hep temize çekiliyordu eskiden. Fakat içimdeki okyanusun suları çekiliyor şimdi hep medcezirin sadece cezir vakti yaşanıyormuşçasına. Bu gitgide tükenme eyleminden bir dinlenme yöntemiymiş gibi garip bir haz duyuyor, zaman zaman bu zevkten acı bir utanç hissi geçiyor, derken ani bir kararla tüm duygularımı tatile gönderiyor ve boş veriyorum hepsine.

Hissetmeye tekrar başlarsam dayanamayacağım, kaldıramayacağım hesapları gözümü korkutuyor. Hayatın akışı içerisinde muvaffak olduğum hususlar önemsizleşip, çok isteyip de başaramamış olduklarım karşıma dağ gibi dikiliyor. “Biz neler atlattık” diyen ses zamanla cılızlaşıyor. O rengârenk fenerlerini söndürüp hayatımın bir iki idare lambasıyla idare etme ihtiyacı duyuyorum.

Ama kimi zaman, nasıl oluyor ben de bilmiyorum, kendimden ummadığım şeyler söylemeye başlıyorum. Hâlâ böylesi bir kabiliyeti muhafaza ettiğime kendim şaşırıyorum.

 
Toplam blog
: 9
: 781
Kayıt tarihi
: 05.03.07
 
 

1983 yılının sohbaharının ilk günü Berlin - Federal Almanya'da doğdum. Üç yıl sonra Türkiye'ye te..