Irkçılık

Irkçılık

Dünya tarihinde tüm dönemlerde ırkçılık her zaman olmuştur.

Literatürde geçen ilk ırkçılık hadisesi Hz. Ademin iki oğlu arasındaki üstünlük meselesidir, ondan öncesinde var Allah Ademi yarattıktan sonra Meleklere secde edin melekler secde etti iblis kendi üstünlüğünü ileri sürerek red etti yani Allaha karşı çıktı.

Şunda anladığımız ırkçılık şeytani bir duygu olup kendi dünyasını küçültüp dar bir alana hapsetmek olarak anlamak gerek.

Batıda baş gösterilen burjuva hareketleri aslında birer sınıf farkı olup bir nevi ırkçılık hareketleri olduğunu kabul etmemiz lazım.

Mesela Hitlerin Almayası bir ırkçı hareketti idi, amaçları ali ırk olarak tanımladıkları bir insan tipolojisini ortaya koymaktı bu uğurda çıkarılan savaşlarda milyonlarca insanın hayatına mal oldu.

İkinci dünya savaşında sonra çıkan Amerika’da belirgin bir ırkçılığı günümüz dünyasında görmek mümkündür.  Mesela Malkom X  Amerika’daki beyazların siyahlara yaptıkları zulümlere karşı bir isyan eyleminden ibarettir.

20 yy dünyada kurulan ulus devletlerinin bir nevi ırkçılıkla kurulan devletler olduğunu söylemek mümkündür.

Daha önceki büyük devletlerin bakiyesinde kurulan devletler kendilerini dev aynada görüp kendilerine biçtikleri pay insanlık adına bir utanç vesikasıdır.

Siz kendinizi büyük gördüğünüz zaman aslın mefhumu muhalifinde bakıldığında diğerini küçük, yada kendinden aşağıda bir yerde gördüğün anlamı çıkar

Bu insanlık adına bir utanç kaynağıdır.

Ulus devletler günümüz dünyasında çatırdamış bir durumdadır, zira bu ırkçılık sürdürülebilir bir durum olmaktan çıktı aslında hiçbir zaman olmadı silah ve slogan eşliğinde ilaç zoruyla hayatta tutulan bir insan durumundaydılar.

Gümümüz dünyasını ırkçı ve faşist söylemlerle okuyan insanların geleceği olmayacağını düşünüyorum. İnsanların tenleri, dilleri  yada göz renginin farklılığı bir insanın üstünlük vesilesi olamaz bizim için kafalarındaki bilgi ve erdem ölçüsü bir üstünlük kaynağını olabilir.

Kuranı kerim yaklaşımı fevkaledir: EY İNSANLAR….