Is there anybody out there?

Parmak uçlarının üşümesi... insanı uykudan uyandıracak denli şiddetli olur mu?
Oluyormuş...

Tırmanıyor... yukarı.. daha da yukarı...geçtiği yeri, buzla kaplayarak alabildiğine hızla, ilerliyor...
Mideme vardığıda, bir çığ gibi olmuş artık ve tam orada patlıyor...

Şimdi midem, buzdan milyonlarca sırçayla kaplı...
Öteyandan, avuç içlerimlerimde; bir yangındır başlıyor...

Off... içimi fena yakıyor şu buzdan alev topu...
Orda hapsetmek istiyorum bu patlamayı; hiç olmassa çıkmasın diye daha da yukarı...

Ya göğsüme kadar varırsa, ya mesken tutarsa sol yanımı?...korkuyorum...
Patlamanın acısını dahi unutturuyor bana bu korku...
Sakinleşmeye çalışıyorsam da; budenli üşürken çok zorluyor...

Şimdi de dişlerim...engelenemez şekilde birbirine vuruyor.
Karşı koyamıyorum ki titremeye...

Zaman yok...
Mekansa, boşluk...
Tarih diye bir şeyin varlığı bilinmiyor...
Oysa beynimde hala nerden geldiği anlaşılmaz, o saatin tik takları..
Çınlıyor...düşüncelerime çarptıkça anfilenip, gitgide daha da büyüyor...

Uyuyor muyum?
Yoksa uyanık mı?

Bilmiyorum...
Sadece; çok ama çok üşüyorum...

Seslenmeye çalışıyorum...
"Hey! orada sesimi duyan kimse var mı?...."
Yanıt, gelmiyor...

Uyandığımda tik takları hala yankılanıyor...
Sabaha henüz 2 saat var... bense yatağımdaydım...kulağımda hala Roger Waters'ın sesi...

Etrafıma bakıyorum ve sesleniyorum: "Is there anybody out there?
Yanıt, gelmiyor...

Yeniden gözlerimi kapatıp uyumaya çalışmak...
Galiba en iyisi bu..

Not: Yazıma Pink Floyd'a ait "Is there anybody out there?" isimli efsanevi parça esin kaynağı olmuştur.

http://www.youtube.com/watch?v=aHN6AViJAvI

Sevgi ve ışıkla,
Ayna

19.09.07