Işid ve cumhurumunbaşı meselesi…

Işid ve cumhurumunbaşı meselesi…

Işid…

Günlerdir, dünyaya kabuslar gördürmeye çalışır gibi, sosyal medya Işid denilen örgütün görselleriyle çalkalanıyor. Ve bu paylaşımlar, aslında o görüntülerde katledilen insanların günahına hepimizi ortak ediyor. Çünkü bu aşağılık mahlukatlar, bu acımasız katliamlarını yaparken video kayıtları eğlenmek için yapmıyorlar.  İstedikleri propaganda malzemesini kayda alıp dünyaya servis ediyorlar. Yüzmilyonlarca dolar harcayarak yapılamayacak reklam kampanyasını, ah vah ederek lanetler okuyarak yaptığımız paylaşımlar sayesinde bedavaya getiriyorlar. Bu paylaşımlarda bulunmamak,, emin olun onlara karşı vurulacak bir darbenin parçası olacaktır.

Peki bu Işid canavarları nedir, kimdir? Aslında doğru sadece nedir olmalı. Bunların bir kimliği ve insani vasfı olmadığı için kim sorusu anlamını yitiriyor. Peki bunlar nedir? Sözde islam savaşı başlatmış alçakların sözde liderlerinden biri savaş açtıkları inançları ve devletleri sıralıyor. Bunların arasında Amerika ve İsrail yok! Hedeflerinde sadece müslümanlar var! Amerikan İsrail istihbarat servislerinin kurduğu ve dünyaya saldığı GDO lu köpeği El Kaidenin bir uzantısı bunlar. Dinle, Allah’la, kitapla uzaktan yakından ilgisi olmayan şerefsiz, namussuz, it sürüleri. Allah büyüktür diye bağırarak, Allah’ın yarattığı kulu acımasızca yok etme hakkını kendinden bulan, aslında bu davranışıyla kendilerini Allah’a şirk koşan ve İslamiyet inancına gore Şirk koştuğu için en büyük günahı işleyip dinden çıkan canavarlardır bunlar. Sakıno la bunlara bakarak islamiyet yorumlarına kalkışmayın. Dünyada her inancın, her ideolojinin böyle mahluk sözde temsilcileri olabilir. Net olarak bildiğim bir şey var. O da bunların kesinlikle insan olmadığıdır. Gerek görüntüleriyle, gerek eylemleriyle insanlık adına zerre işaret taşımıyorlar.

Soğuk savaş dönemlerinde, Amerika ve Rusya, labaratuarlarda yaptıkları çalışmalarla, insan maymun karışımı bir tür elde etmeye çalışıyorlarmış. Yani bir nevi tanrı olmaya çalışıyorlar. Bu karışımdan ortaya çıkan şeyle bir savaş canavarı yapıp birbirlerinin üstüne salmayı planlıyorlarmış. Anlayacağınız İnsan olmayı başaramadan Tanrı olma sevdası. Ama sonuçta başaramamışlar. Şimdi bu Işid mahluklarına bakınca, aynı istihbaratların çalışmalarının sonucunu görüyoruz. Soğuk savaş döneminde labaratuarda başaramadıklarını şimdi başka şekilde başarmışlar. Bir ara tür yaratarak dünyaya salmışlar. Genetiğiyle oynanmış köpekler gibi, salt öldürme duygusu ile saldıran ve vahşice parçalamaktan haz duyan canavarlar ortaya çıkmış. Amerikan filmlerinde seyretmeye alıştığımız zombiler gibi, uyuşmuş hatta yok olmuş beyin parçalarıyla dünyaya nizam vermeye çalışıyorlar. Bunlar yokedilmesi zorunlu olan haşerelerdir. Yapılmaıs gereken tek şey vardır. Bunların yuvaları, en ağır ilaçlarla ilaçlanmalıdır. Hani büzüm dünya liderimiz kendi yarattığı örgüt için diyorduya inlerine gireceğiz diye. İşte bu zombilerin inlerine girilmeli ve yokedilmelidir.

Türkiye örgütler batağına saplanmış çırpınıyor. Dünyada ne kadar terör örgütü var, hepsi ile temastayız. Aranamayan tırlar bir şekilde bu örgütlerin işine yarıyor! Sadece Işid değil. Nijerlerin belası Boko haram, kısaca bok denilen Işidin siyahi versiyonu itler, yaptıkları katliamlara, köleleştirdikleri insanları ekliyorlar. Ve ne üzücüdür ki, bu bok’un Türkiye’de mal varlığına el konulduğu haberi çıktı. Yani bu bok’un resmi olarak ülkemizde mal varlığı varmış! Anlayacağınız, biz bataklık diyorduk, Işid, book haram derken, meğerse boğazımıza kadar BOK’a batmışız!

Cumhurbaşkanlığı seçimi…

Uzun süredir çatı aday söylentisi dillendiriliyordu. Herkes tahminler yapıyor, anket sonuçları açıklanıyor, ortaya çıkacak isim merakla bekleniyordu. Kılıçdaroğlu ve Bahçeli kameralar karşısına geçip, bombayı patlattı. Ekmeleddin İhsanoğlu çatı adaydır dediler. Yani halkın ortak adayı. Herkes birbirine sormaya başladı kimdir bu Ekmeleddin İhsanoğlu. Halkın tanımadığı, bilmediği, duymadığı bir halkın ortak adayı!  Merak ettim, ismi açıklanmadan evvelki sonuçlara gore google da aradım. Google benim ismin yazıldığında daha çok şey söylüyor!

Şimdi bu beyefendinin islamcılığını ortaya atıp, Kemalizm’den dem vurara karşı tezler ortaya koymak, en hafifiyle ayıp olur. Sakıno la kimse şeriatcı bilmem ne diye ortaya çıkmasın. Şeriatçı bir adam, kadın erkek eşitliği konusunda bilimsel çalışmalar yapmaz. Zaten mesele bir adamın muhafazakarlığı, dindarlığı değildir. Cumhurbaşkanı olacak adamın, ahlaklı, şerefli, namuslu olması önemlidir. Ve tabii dünya görüşü, felsefesi, geçtiği yollar… Ekmeleddin beyin kişiliği ile ilgili bir şey söyleme hakkına sahip değilim. Zaten bilgi sahibi de değilim. Ama diğer sebeplerden ötürü, adaylığına karşıyım.

İhsanoğlu ismi açıklanmadan evvel bir çok kesimde Abdüllatif Şener ismi konuşuluyordu. Abdüllatif Şener’e ne kadar karşı isem, tamamen aynı sebeplerle Ekmeleddin İhsanoğlu’na da karşıyım. Tayyip Erdoğan 1994 ne idiyse, 2014 te de o. Aziz Nesin’in daha da öncesinde söylediği öngördüğü hususlar ortada. Tayyip Erdoğan’la uzun yıllar yol arkadaşlığı yapacaksın, birlikte parti, kuracaksın, bakanlık yapacaksın, çıkar çatışmasına girince kovulacaksın,sonra ortaya çıkıp muhalif takılacaksın. Yok öyle arkadaş. Ben Abdüllatif’in bu tezgahını yemem. Sen en az 10 sene yanındaki adamı anlayamayacak kadar kör, sağır, dilsiz, ve vizyonsuz bir adamsan, senden değil Cumhurunbaşı, herhangi bir şeyin başı olamazsın! Ekmeleddin beyin, Abdüllatif Şener’den en ufak bir farkı yoktur. 70 yaşına gelmiş, bu anlayışla can ciğer yaşamış, ortaklıklar yapmış, şimdi Chp nin adayı olmuş. Ama bütün felsefesi, anlayışı, zihniyeti AKP.  

Hayatı boyunca CHP’ye ve MHP’ye bir kez olsun oy vermemiş, her sandığa gittiğinde AKP ve geçmişine oy vermiş birine CHP ve MHP tabanı oy verecek öylemi?  Bir röportajında, Başbakan için ortadoğunun en büyük lideri diye övgüler dizen birine, gezi eylemleri için başbakan ve cumhurbaşkanı ile birebir aynı cümleleri kuran birine, tipik siyasal islamcı bıyığı olan birine… Basit bir sağlama yapın. Ekmeleddin beyin bir fotoğrafını açıp bıyığına bakın. Sonra yanına, Necmettin Erbakan’ın, Bülent Arınç’ın, Hüseyin Çelik’in, Abdullah Gül’ün, Nihat Hatipoğlu’nun, fotoğraflarını açın ve bıyıklarına bakın. Birer bir aynı kesim. Çünkü bire bir aynı kafa! Başına turban takıyor siyasi simgedir diye kızların okumasına engel olunan bir ülkede, milli görüş bıyığı olan adamı bize servis edemezsiniz! Asıl siyasi simge turban değil bu bıyıktır!

Hani ufak bir tereddüt yaşayıp acaba yanılıyormuyum diye düşünmeye başlamıştım ki, ortaya Kemal Derviş çıktı. Meğer o destekliyor ve kefilim diyormuş. Bir adamı geçersiz saymak için bu bile yeter. Kemal Derviş denilen ne idüğü belirsiz zat birine kefilse, bilin ki orada çok büyük bir sıkıntı vardır. Bu ülkenin bu günlere gelmesinde en büyük sorumlu bizzat bu Derviş efendi’dir. Deha olarak ülkeye sokulmuş, ülkeyi katletmiş, ve bu gün hayıflandığımız ellere teslim etmiştir. Şimdi’de bize İhsanoğlun’u bu el servis ediyor.  

Cumhur’un hassasiyetlerini dikkate almadan ortaya konulan bu aday sahte banknot gibidir. Hükmü yoktur. Önemli olan cumhurunbaşı değil, cumhurun kendisidir. Bu güne kadar ki başlardan ne fayda gördük ki, yeni cumhurumun başından da onu görelim.

Zenginin malı züğürtün çenesini yorarmış. Millet açlıktan sefaletten kırılıyor biz cumhurbaşkanını tartışıyoruz…

Onur Aydın