- Kategori
- Güncel
İşkence ve Utanç
- Ülkenin birisinde halen işkencenin ne anlama geldiği, işkencecilerin ne olduğu hususu tam olarak idrak edilebilmiş değil. O ülkede işkenceler yapıldığı artık bir sır değil. İşkence altında insanların öldürüldüğü, sakat kaldığı, akli dengesini yitirdiği yalın bir gerçek… Bu ülkede cezaevleri dram dolu hikâyelerin sahnesi oldu. Polis merkezlerinin bodrumları, işkenceden canı yananların iniltileriyle dolup taştı.
- Ve sonra, “Ayağı kaydı, kafasını betona vurdu ve öldü” denildiğine çok defalar rastlandı.
- Daha yakın zamanda bahsettiğimiz ülkede işkenceleriyle malul bir isim terfi etti ve ülkenin en güçlü ismi olan kişisi, işkenceci olduğu ileri sürülen kişisine sahip çıktı. “Yedirmem” dedi. “Bu iddialar yalan” dedi. Oysa kamuoyuna açıklanan belgeler durumun ne denli vahim olduğunun işaretiydi. Ortada işkence yapmış ve vaziyeti mahkeme kararlarıyla tescil edilmiş birisi söz konusuydu. Tanıklıklar ise cabasıydı. Ne var ki ülkeyi yönetenlerin kılı dahi kıpırdamadı. Göz göre göre bu ülkeyi yönetenler, işkenceci olduğu mahkeme kararıyla tescil edilmiş bir isme sahip çıktılar. Hiçbir gocunma emareleri göstermediler. Rahatsızlık bile duymadılar.
- “İşkence” deyip geçmemek lazım… İşkence bir insanlık suçu… Bu denli yalın, bu denli net bir gerçektir işkencenin insanlık suçu olduğu gerçeği. Ama ne yaparsınız ki, halen işte bu bahsetmeye çalıştığımız tipteki ülkelerde, işkence bizatihi siyasetin koruma ve kollaması altında yürütülmekte, siyaset bu şiddet uygulamasıyla, insanlık suçuyla geleceğini teminat altına alamaya çalışmakta. En nihayetinde siyasetin kaçınılmaz olarak mücadele etmesi gereken bir alanken işkence ve işkenceciler, aksine durumlarla karşılaşıyoruz.
- Her ne hâl ise…
- Ülkenin birisinde işkence ve işkenceciler siyasetin koruma ve kollaması altında gelişip, serpilip, gürbüzleşirken, bir başka ülkede, Gürcistan’da işkence yapıldığına ilişkin gerçek kamuoyunun önüne bütün bir çıplaklığıyla serildi ve durumdan vazife çıkartan siyasiler görevlerinden istifa etmek durumunda kaldılar. Bu utancı taşımanın ne denli zor bir şey olduğunu da cümle aleme gösterdiler. Ülkenin devlet başkanı halkından özrü dilemek zorunda kaldı. Çıktı bütün kamuoyunun önünde halkından özür diledi.
- Olması gereken budur.
- Olması gereken işkenceden utanç duymaktır, işkenceyi ve işkenceciyi korumak ve kollamak değildir.
- Toplam blog
- : 1509
- : 1145
- Kayıt tarihi
- : 07.08.07
Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..