Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Mart '09

 
Kategori
Futbol
 

İspanya'nın bizden fazlası bir duran toptu

İspanya'nın bizden fazlası bir duran toptu
 

Türk Milli takımının bir özelliği, bu tür zor maçları ciddiye alma güzelliği. Dev bir stad, iyi de bir saha buldu mu canavarlaşıyor, bir başka oynuyorlar.

Kolay ya..28 maçtır yenilmemiş ya İspanya, Endülüste raks yapacaklardı karşımızda. İkide birde, Zil, şal. gol ve ole. Nerde o yağma?. Senin Senna’n, Xavi, Tores, in, Casilas’ın varsa, benim de Tuncay’ım, Nihat’ım, Arda’m yok muydu?.

İlk şutu kalemize attıkıları zaman Tores’le, işte öylesine bir hevesle, dakika ancak 42 idi.

Top göremiyorlardı top. Daha maçın başında anladılar nasıl bir kayaya tosladıklarını. Daha maçın başında Nihat’ın çaprazdan direği sıyıran o şutu gol olsa, zaten sesi soluğu çıkmayan Barnebau, hepten susacak, sonra gaza gelip, saldıracak, saldırdıkça yok olacaklardı. O bir gol, kimyasını da bozacaktı rakibin, matematiğini de, tarihini de coğrafyasını da. Olmadı işte..

Doğrusu ondan başka bir net pozisyona giremedik, yığdık oyunu orta sahaya, sanki 0-0 a yatar gibi bir görüntü çıktı ortaya. Ne onlar geliyordu, ne biz gidebiliyorduk. Kitlemiştik adeta. Sonra yine bir korkulu bela yoktan yere , bir duran top, otobüs bekler gibi açıkta bekleyen, iyot gibi iki adam, bütün defans baktı, biri diğerine çıkardı, o da attı. İspanya ancak ondan sonra rahatladı, oynamaya başladı. Üstüne yattı. Sevindiler, boşa top çevirdiler. Korkarlarmış meğer.

Golde hatası olmayan Volkan’ın , boş adamları marke ettirmesi lazımdı. Bütün defans ortaya odaklanmıştı. Semih’i çıkarıp, Ayhan’ı almak, Nihat’ı tek başına bırakmakla ne düşündü Terim yorumlayamadım, fitim dedi beraberliğe, burdan onu anladım. Golü yedik, Arda’da gitti. Zaten film orda koptu, oyun orada bitti. Sonra gelsin Gökhan Ünal!. Değişikliklikler, çaresizlikten ÖTV si kaldırılmış ekonomi paketiydi. Piyasayı canladırmaya yetmedi.

Ben Emre Aşık’ın performansına hayran kaldım. Bu çocuk takımın en yaşlısı. Fener’e geldiğinde, şimdiki antrenör, Oğuz Çetin takım arkadaşıydı. Takımında oynamaz, Milli takımda adam kalmaz, asker gibidir, çağırısın gelir, her dem hazır. Çıkar aslanlar gibi oynar. Papuç bırakmaz öyle Tores’lere, Mores’lere…Riskli oynar, karta hazırdır falan, filan, dün sahasının yıldızıydı. Yerden, havadan, top geçirmedi aradan. Helal olsun.

Kolay değildi İspanya’yı, İspanya’da yenmek. Takımda o yoktu, bu yoktu demek, bu güzel takımı inkar demek. Hepsi görevini eksiksiz yaptı, Bir gol atabilsek, herşey daha başka olacaktı ama ne biz bulabildik, ne biz verdik o pozisyonu. Dünya’nın en iyi takımı denen İspanya’yla aramızda tek fark bu gol oldu. Bütün Dünya gördü. Ölçsende, tartsan’da dengi dengine bir maçtı. O bir puan çok talihsiz kaçtı.

Haftaya İstanbul’da kapanış galası var ve bir daha İspanya.

Gözler kamaştıran şala, meftun eden KIRMIZI BEYAZ güle,
Her kalbi dolduran zile, her sineden: Ali Sami Yen'de "Ole!" şimdi.

Sıra bizde.


Zoru seven bir takımız. Mecbur kalınca, isteyince, hırslanınca kim olsa farketmiyor.

Şimdi mecburuz yenmeye, istesek, istemesek. Belçika’ya 4 atmış, rakip olmuş, üstümüze çıkmış, bela olacak gibi Bosna Hersek

 
Toplam blog
: 465
: 918
Kayıt tarihi
: 15.01.09
 
 

İstanbul doğumluyum.. İstanbul'un  tramvaylı döneminden bu şehirde yaşıyorum. Gençlik yıllarında ..