Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Aralık '20

 
Kategori
Şiir
 

ISPARTA ŞAİRİ ZEKİ ÇELİK

 

Kanser hastası şair ve yazar, evini 'kültür- sanat evi'ne dönüştürdü - Son  Dakika Haberler

 

Onu uzaktan tanırdım, Isparta Kitap fuarında,

-Sanat evimi görmek ister misiniz diye sorunca fırsatı kaçırmak istemedim. Zeki Çeliği tanıdıkça çağdaş bir Martin Eden formuyla konuşur oldum.Şiirlerle dolu yaşantısını öğrenmek ister misiniz?

Şarki Karaağaç nüfusuna 1.1.1955 doğumlu olarak kayıtlı olsa da resmiyette abisinden on ay büyük olması kendisinin de şaşırdığı olaydır. Annesinin söylediğine göre hayvanlara bakarken samanlıkta dünyaya gelmiştir, babası marangoz olmasına karşılık aile büyükleriyle birlikte oturulduğundan ve kesede büyükte olduğundan sıkıntılar yaşanmaktadır. Bütün aile yokluk içinde emek sarf etmektedir. Küçük yaşlardan hatırladığı annesine yapılan haksızlıklardır. Çevresindeki çoğu çocuk gibi tarlaya giden annesinin yakınında ağzına haşhaş ezmesi, pekmez karışımı ağzına konarak geçirmiş. Okula başladığında pek başarılı olamaz çünkü yokluktan yılda bir kalem ve silgi alınabilmektedir. Bu şekilde ilkokulu altı yılda bitirmiş, çiftçiliği anlayamamış, çobanlığı da becerememiş. Bir süre Ş.Karaağaç Kuran kursuna gitmiş, ne kadar okumak istese de bu arzusu soğuk duvarlara çarpıp, geri dönmüş.

Aslında çevresinde dedesi akıllı geçinmektedir, bu yüzden yatırım konusunda aldanmaktadır. Hatta bir ara modaya uymuş, ortakla bir otobüs bile alınmış. Ancak anlamadan yapılan işler hep hüsranla sonuçlandığından zararla defter kapatılır. O da köye gelen Ankara plakalı market minibüsüne kapılıp, çalışmaya gider.1971 Ankara’sında çalışırken meramını dörtlüklerle anlatmayı alışkanlık haline getirir. Üç-dört yıl kadar kalıp, dönerken biriktirdiği parasını çaldırır.1975 yılbaşında evlenip, abisiyle aynı gün askere alınır.

Askerlik dönüşü köyde kalmanın sıkıntısını görüp, eşiyle Isparta’ya taşınır. PTT ve Ormada geçici işçi olarak çalışır.  Kuruyemiş büfesi, tekel bayisi çalıştırır, hamallık yapar ama şiir yazmaya devam etmektedir. Bir gün şiir okuduğu bir öğretmen,

-Hece vezniyle yazarsan daha iyi olur deyince,

-Hocam hece ne demek? Diye sorar. Adam anlatır,1981 yılından sonra buna dikkat ederek şiir yazar. Atatürkün 100. Doğum yılı dolayısıyla Atatürk konulu yüz şiiri TBMM gönderir. Bu sırada ağabeyiyle ortak video kaset kiralama dükkanı açar, kamera da alarak çalışmaya devam eder. İlk defa bir çatı katını satın alarak, kiradan kurtulurlar. Boş durmaz, Kıbrıs şiirleri yazıp, Rauf Denktaş’la haberleşerek Kıbrıs’a gider, sarayda ağırlanır. Elindeki tüm imkanları seferber ederek Zeki Çelik yayınlarını kurar. Beş adet şiir kitabını yayınlar, ancak açılışta hiç kitap satamaz. O da inşaatlarda çalışmaya devam eder. Dayısının damadı hapisten çıkınca hasır plastik çanta yapılmasını öğretir. Aile olarak bu işe girişip, pazarlarda çantaları satmaya başlar.

Kayınvalidesi ve kayınpederi hac görevini yapmak için niyetlenirler. Bu arzu Zeki Çeliği de etkiler, eşinin ayağı kaza sonucu kırılmasına rağmen hep birlikte hac görevini yerine getirirler. O yıllar Uğur Dündar’ın meşhur olduğu zamanlardır, hayran olduğu bu kişiyle tanışmaya gider ancak,

-Biz kirli işlerin üzerine gidiyoruz, o tür programlar yapmıyoruz cevabıyla karşılaşır. Gelmişken yayınevleriyle görüşeyim bari diye düşünür. Gittiği yayınevleri,

-Zeki Çelik ismini kimse tanımaz, sen şiirlerini bize bırak, biz tanınan birinin adıyla basalım, sana da ücret verelim derler. Döndüğünde bir arkadaşı Türkiye Yazarlar Birliğinin Isparta toplantısına davet eder. Bu toplantıda dernek kurarak, şairleri bir çatı altında toplamaya karar verir.8.5.2000 günü Göller Bölgesi Şairler ve Yazarlar Derneği tescil edilir. Bülten ve şiir antilojileri yayınlayarak şairleri insanımıza tanıtmaya çalışır. O günlerde KKTC resmi davet gelir. Isparta valisi Halil İbrahim Daşöz’e giderek durumu anlatır, vali Atatürk resmi işleniş bir halıyı Rauf Denktaş’a hediye etmesini ister. Kalabalık bir gurupla yola çıkılır.Gezi gayet güzel geçer.Ülke çapında Şairler Şöleni düzenler,gelenler şehirde üç gün misafir edilir.Kızı Ankara’da olunca bir gittiğinde TRT binasına da gider.O sırada Genel müdür odasında yoktur ama yardımcısı onu canlı yayına çıkartır,akrabaları,asker oğlu radyodan onu dinlerler.

Bu güne kadar yirmi dört kitap yayınlayan Zeki Çelik Işıkkent mahallesindeki evinin bir dairesini sanat evine dönüştürmüştür. Kendisine hediye edilen kitapları ve kendi kitaplarını sergiliyor. Bir dönem kanser tedavisi de gördüğünden şehir dışından gelen hastaları burada ücretsiz ağırlıyor. Bu gün Zeki Çelik tamamı on bir heceli binlerce şiiriyle Guinness rekorlar kitabına girmeyi planlıyor.49 yılını verdiği sanat hayatında Zekice adını verdiği sanat evinde dostlarını ağırlamayı seviyor.

Kaynak:   Hayallerden Gerçeğe Azmin Zaferi            0.506.3449909

 
Toplam blog
: 85
: 54
Kayıt tarihi
: 25.07.20
 
 

herkese iyi günler dilerim,Isparta doğumluyum,  emekli öğretmenim.TDF Dağcılık eğitimi aldım.Doğayı..