İsraf İsraf Nereye Kadar

Soframızda vaz geçemeyeceğimiz Ekmeğin vahim hikayesi...

Efendim Türk milleti yiyeceğini israf etmemekle öğünürdü.Hatta örf ve adetlerimizde ve de dinimizde her türlü israfın haram olduğu öğretilmişti bizlere.

Şöyle ki bakkaldan, fırından yarım veya çeyrek ekmek alıp karnımızı doyurabiliyorduk. Zaman tekamül ettikçe yarım ve çeyrek satılmaz oldu ve onun yerine küçük ve büyük iki tip ekmek imal edilmeye başlandı. İsteyen büyük, isteyen küçük ekmek alırdı ailesine göre. Ve dolayısı ile israf edilemeyip çöpe atılmıyordu.

Şimdi ise; Belediyelerin aldığı karar üzerine tek tip ekmek imalatı başladı. Standart üretime tamam, karşı değiliz ama ekmekler o kadar büyük ki 300 veya 400 gram civarında (tam olarak bilmemekle birlikte). İki kişilik bir aile bir tane aldığında birkaç günde bitmediğinden çöpe atılmak durumunda kalıyor. Şayet 100 er gramlık yapılsa idi herkes ailesine göre alırdı. İsraf edilip çöpe atılmazdı. Diyeceksiniz ki bayatlayan ekmekleri değerlendirin ama bu sıcak havalarda ekmekler bayatlamadan küfleniyor.

Milli servetimiz çöpe atılırken, zaten zor geçinen halkında ekonomik gücü tükenmekte.

Düşünün biraz, bugün askeri okullar, askeri birlikle,hastaneler, otel ve lokantalarda çöpe atılan ekmekle Afrika’da ki açlara gitmeden ülkemizde bulunan nice aç insanımıza yıllarca katkıda bulunurdu. Sizce de daha iyi olmaz mı?

Ben bir sade vatandaş olarak bunları görüp üzülüyorsam her gün poşet poşet ekmeklerin çöpe atılışın görüp kahroluyorsam, bu memleketin kaderine imza atan idareciler ve bürokratlar ve bilhassa belediyeler ile sivil halk kuruluşları göremiyorlar mı, yoksa görmezlikten mi geliyorlar?

Belediye başkanları ile Sivil toplum örgütlerine nacizane sesleniyorum: Gelin el ele vererek bu israfı önleyelim, iki veya üç tip imalatına geçilsin ve temiz ekmek tüketebilmemiz için poşetler içerisinde satışa çıkarılsın. Dolayısı ile poşet içerisinde satılan ekmekler bayatlayıp küflenmeyeceği için çöpe atılıp israf edilmeyecektir.

Belediyelerin kendi imalathanesi olan Halk ekmek fırınları gramajını büyüterek israfı yoğunlaştırdı ve satış büfelerinde çok sağlıksız şartlar altında halka sunulmaktadır.

Belediyelerin kendi satış büfelerini bile murakaba edemiyorken özel fırınları tabiatı ile murakaba edemeyecektir ve böylece hem sağlıksız ekmek tüketeceğiz hem de israfı önleyemeyeceğiz.

Beyler bu neme lazımcılığa, bananeciliğe artık son verme zamanı gelmedi mi?

Zaten küreselleşmeye dünya dev adımlarla ilerlerken bu israf yalnız ekmekte olmayıp zaman israfı, emek israfı, su israfı, enerji ve milli servet israfı ve çevre israfı ayyuka çıkmış durumdadır. Bu duyarsızlıktan mütevellit fakirleşmeye git gide yaklaşarak ülkemiz yaşanmaz bir hale gelmektedir.

Bu vahim durumun önüne geçilebilmesi için idareciler ve sivil toplu örgütleri fikirler üreterek en kısa zamanda çareler arayıp icraat göstermeleri gerekmektedir kanaatimce

Bu durumu sade bir vatandaş olarak bütün ilgililerin dikkatine arz ediyorum.

Dünyamızı yeniden yaşanır hale getirerek gelecek neslimize beddua almamak şartı ile çok

Güzel bir dünya bırakacağımızı ümit ediyorum.

Kuloğlu-ömer 2008

http://80.190.202.79/pic/k/korkulerdiyari/israf.jpg