Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Nisan '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

İşsizliğin aşamaları ve yavaş yavaş delirme kılavuzu

İşsizliğin aşamaları ve yavaş yavaş delirme kılavuzu
 

ayın işsizi


İşsizliğin belli aşamaları var; iyimserlik, kabullenememe, isyan, son çırpınışlar, vazgeçiş, iyimserlik. Evet bundan da anladığınız gibi işsizlik bir döngüdür.

İyimserlik: İlk iş günlerinizde iyimsersinizdir. “Nasıl olsa iş bulurum” baş lafınızdır. Fakat “nasıl olsa” kısmı içinde bulunduğunuz belirsizlik halini ortaya koyan özet laftır. Aslında nasıl iş bulacağınızı bilmemektesinizdir. Bu aşamada sık sık “İş buldun mu?” sorularıyla muhattap olursunuz. Aldırmayın diyeceğim çünkü aşamalar ilerledikçe bu soruyu daha çook duyacaksınız.

Kabullenememe: İşsiz olunduğu kafaya yavaaş yavaş dank etmeye başlamıştır. İnsan bu aşamada kendini bir panik içinde bulabilir. Tüm tanıdıklar zorlanmış, tüm ilanlara başvurulmuş, açık her kapı yoklanmış olabilir. Ancak bir geri dönüş olmamıştır. Kişi bu durumu kabullenemez. Kendine hala ‘işsiz’ sıfatını yakıştıramamaktadır. Soranlara “iş arıyorum, haber bekliyorum” gibi şeyler söyler. Ancak hem yavaş yavaş iş aramaktan umudu kesmiştir hem de haber falan beklediği yoktur. Beklediği varsa da beklediğiyle kalır. İki sene sonra iş bulma sitelerinden birinin gelen kutusuna olumsuz başvuru cevabı falan gelecektir en fazla.

İsyan: Bu aşamada isyan ettiğimize göre işsizliği kabullenmişiz. Artık iş durumu ne oldu diye soranların samimi olunanlarına “iş yok” denmeye başlanmıştır diğerleri yine “haber bekliyorum”larla geçiştiriledursun. Kişi artık gizliden gizliye isyanlardadır. “Ben iş bulamazken bu andaval burada çalışıyor” diye dili sürçen muhabire küfür edilmeye, evlilik programını sunan kadının bilmemkaç milyonluk gelirine küfredilmeye başlanmıştır. Sağda solda ‘işini iyi yapmayan’lara çatılmakta, “bu işsizlikte iş bulmuş da savsaklıyor” denilerek çıkışılmaktadır. Kişi isyanlarda işte dedim ya.. Bir de bu aşamada kendini değersiz hissetme devreye girer ki başlı başına bir yazı konusu olduğundan şimdilik geçiyorum.

Son çırpınışlar: Hala zorlanmadık bir iki tanıdık kalmış olabilir. Yakın çevre bu konuda çoktan tüketildiğinden, yavaş yavaş uzak çevreye doğru kaymıştır “aklında bulunsun”lar.Uzak çevrenin umurunda bile olmaz tabii. Size iş bulacak halleri yoktu. Yine de son çırpınışlar bol bol kariyer sitelerinde gezerek, olmadık tanıdıklarla mesajlaşarak, ıdısının dıdısına haber bırakarak geçecektir. Ama boşuna bunun adına ‘son çırpınış’ demedik. Ne kadar çırpınırsan çırpın dibe batacaksın dostum..

Vazgeçiş: Gelsin öğlene kadar uyumalar, gitsin kariyer sitelerinden mail box’a gelen ‘kariyere uygun ilan’lara boşvermeler. Bu aşamada kişi tam bir vazgeçiş evresindedir. Artık işsizliği iyiden iyiye kabullenmiş, soran tanıdık tanımadık herkese gururla ‘işsizim’ demektedir. İş bulmaktan umudu tükenmiş, iş görüşmelerinin çözümsüzlüğünden tiksinmiş, kaderine razı olmuş gibidir. Tek derdi paradır artık. Parasızlık iyice eve hapsetmeye başlar. Eve hapsoldukça sosyal hayattan kopulur, kopuldukça iyice vazgeçilir.

İyimserlik: İyice dibe battık mı? Güzeel.. Şimdi silkelenip kendine gelme zamanı. Kendine gelme dediysem, işsizliğin bilmemkaçıncı yılında yeniden en başta yaşanan girişimlere geri dönmekten bahsediyorum. Yine ufak ufak kariyer sitelerinde vakit geçirilmeye başlanır, bakılmayalı amma da güzel iş ilanları koymuşlar meğer.. Neden olmasın? Benden iyisini mi bulacaklar? Zaten sorun cv’imdeydi, şöyyyle güzel bir cv hazırlayayım da görsünler işe almamak neymiş… diye gider. Yavaş yavaş bir iki ilana başvurulur, tanıdıklara yeniden haber salınır, bir sosyalleşme faslıdır alır yürür. İşte bu aşama bizim başa döndüğümüz aşama. Sonraki adımları zaten öğrendiniz. Kolay gelsin.

 
Toplam blog
: 4
: 472
Kayıt tarihi
: 09.04.12
 
 

Üniversite mezunu, işsiz, ev hanımı -ama sofistike- nasıl oluyor onu anlatıyorum. ..