Istakaların savaşı; "Bilardo"

Hayatımıza sonradan giren ve eğlenceli bir oyun olan bilardo aslında çok derin bir tarihe sahip olan bir spordur. Biz şu an oyun kafelerinde Amerikan bilardosu ve bant bilardo olarak görmekteyiz. Ama aslında birçok çeşit oyun ve bunlara bağlı kurallar vardır. Oyun çeşitlerinden birkaçı şöyledir. Üç bant, 14 + 1, 8 top, 9 top vb.dir. Her birinin ayrı bir oynanışı ve kuralları vardır.

Bilardo oynamak için gereken malzemeler ıstaka, tebeşir, kösele uç, bant ve toplardır. Biz acemi ve eğlence için bu oyunu oynayanlar olarak ıstaka, tebeşir, bant ve toplar hakkında bilgi sahibiyiz. Kösele uç ise profesyonellerin kullandığı toplara falso vermek amacıyla kullanılan bir araçtır.

Birçoğumuz Semih Saygıner ismini duymuşuzdur. Bu isim belki de daha bilardonun anlamını bilmezken bizi büyük heyecanlara sürükleyip bilardoyu yaşamımıza soktu. Başarıyla bilardoya kazandırdığı seyirci sayısı oldukça fazladır. Salon sporlarının en çok sıkıntı çektiği konu seyirci durumudur. Bilardo seyircisi olmak da ayrıcalıklı ve özel bir durumdur.

Her sporda olduğu gibi bilardonun da temel hareketleri vardır. Duruş, tutuş ve vuruş olarak 3 temel hareket vardır. Duruş pozisyonunda ayaklar arasında 30-40 cm mesafe olmalı, vücudun rahat olması gerektiğinden yükü iki bacağın üstüne vermeliyiz. Tutuş pozisyonu, sağ elinizde ıstaka bulunurken sol elle masaya dayanıp ıstakayı işaret parmağı ile başparmak arasından geçirerek durmalıyız. Vuruş pozisyonunda ise önemli olan topun nasıl gideceğine karar verdikten sonra güzelce ağırlık merkezi hizasında vurmaktır.

Ülkemizde bilardonun daha fazla duyulması ve spor anlamında üstüne düşülmesi gereken bir spor olduğu söylenebilir. Semih Saygıner gibi oyuncularla dünyaya burada da bilardo oynanıyor ve evet biz de becerebiliyoruz demek Türkiye için gurur verici bir olay olacaktır.