İstanbul'a Hiç mi Birşey Yapmayalım

Gelin bu seferde İstanbul' a neler yapabileceğimizi konuşalım. (Bir önceki yazı sanki çok konuşulmuş gibi.)

Şu anda sadece caddeye park eden araçlar park edemese trafik hızı mevcut durumun matematiksel sonucu olarak % 50 artar. Bıraktım keyfimize göre dörtlüleri yakıp park etmeyi, yasal olarak İspark kontrolunda caddelere park edilebiliyor. Ör: Üsküdar'a gidin. Ahmediye caddesinde 4 şeritli bölünmüş yolun her iki yönünde birer şeride İspark ücreti karşılığında park izni veriyor. Sonuç hareketli şerit sayısı fiilen ikiye düştü. Ama bu yetmiyor hani nicelik nitelik diyoruz ya canımız kanımız halkımız nasıl olsa kalan boşluk bir araç geçişine daha yeter diyerek ve sağ olsunlar trafiğe her ne katkısı var ise -ki o da bazıları- dörtlüleri yakıp İspark görevlisinin önünde araçlarını bırakıp gidiyorlar. Nihai sonuç iyice daralan hareketli tek şerit. O sırada bir halk otobüsü geliyor ve yürüyüp gidebilecekken iyice sıkışıyor yavaşlıyor. Bu iyi olasılık. Eğer ikinci park eden iyice sağdaki araca yanaşmamış ise halk otobüsü hiç geçemiyor. Sonuçta kavga dahi çıkıyor. Ben iki kez kavgaya tanık oldum ve halk otobüsü sürücüsü haksız yere darp edildi. Ve en nihai sonuç aslında trafik yürüyebilecekken o halk otobüsünün arkası da yığıldığı için tamamen duruyoruz. Bilmem anlatabiliyormuyum nicelik nitelik ilişkisinden neyi kasttetiğimi. 

Sadece ve sadece caddelere park edilmese trafik akış hızı -her ne ise- en az % 50 artar. Matematik kuralı bunu getirir. Ancak iyi ki  İspark var, nasıl olsa park edilecek, bari devlet para kazansın -yani sonuçtan hareket her zamanki gibi- diyorsanız -yani neden/lere dokunmuyorsanız- o zaman aslında o olumsuz sonuçlar hiç değişmeyecekler. Ayrıca her sıkışıklığın yarattığı diğer etkiler ör: gereksiz yakıt sarfiyatı, kaybedilen zaman bedeli, kirlenen hava maliyeti nihayette bizim ve bizim devletimizin cebinden çıkıyor.

Şimdi yine denilebilir ki çek çek yetmiyor. Yeteri kadar çekici almak da bir maliyet. Çok haklısınız sayın okurlar. O nedenle önce kesin yönetmelik/yasa çıkarın (aslında vardır zaten) caddelere park yasaktır diye. Sonra zaten var olan trafik ekiplerine -motosiklete bile en az birkaç tane sığar- çelik direksiyon kilidi benzeri lastik kilidi verin. Trafik ekibinin bir anda kaç tane aracı yerinden kıpırdayamaz hale getirebileceğini düşünebiliyormusunuz. Kilit çıkarma bedeli 1000 TL + kilit bedeli derseniz bir süre sonra caddeye park eden kalır mı sizce? Devlet sadece bir ay denesin trafik hızı artmazsa bende açık seçik özür dileyip kesin olarak yazmayı bırakacağım.  (Ancak bu kadar yapabilirim.)

Evet sayın okurlar alın size aşırı ucuz, kesin sonuç verecek, aşırı basit bir öneri.

Sizce biz bunu yapabilirmiyiz?