İstanbul’u 7 Günde Gezin

Yaz geldi geleli, ne yalan söyleyeyim sıkça bilgisayarın karşısına oturamıyorum
Bolca geziyorum, yiyorum, içiyorum

Geçenlerde hatta kendime “ölmeden önce yapılması gerekenler” diye bir liste hazırladım
Bu konu üzerine bilahare detaylıca konuşuruz.

Bir haftalık iznimi fırsat bilip soluğu İstanbul’da aldım
Hal böyle olunca güzel ülkemin gezilesi yeri en bol olan İstanbul’un, tabiri caizse altını üstüne getirdim

Peki, neden İstanbul?
Yahu dünyada bir kıtadan diğer kıtaya (Asya’dan Avrupa’ya / Avrupa’dan Asya’ya) sadece bir kaç dakikada geçebileceğiniz tek şehir burası çünkü!

Hiç böyle düşündünüz mü?
İstanbul, hem bu özelliği ile hem de yüzyıllar boyunca ev sahipliği yaptığı farklı din ve kültürlerin bıraktığı izler sayesinde kesinlikle ölmeden önce gezilmesi gereken yerlerin başını çekiyor

Daha önce de İstanbul’u defalarca gezdim
Lakin bu sefer daha farklı bir mercekle gezdim bu büyülü şehri
Bu gezimde “İstanbul’da ölmeden önce yapılması gereken şeyler” başlığı altında; başka hiç bir yerde göremeyeceğiniz ve sadece İstanbul’da gezerken yapabileceğiniz şeyleri sizlere anlatıyorum

Hazırsak bir haftalık İstanbul turumuz başlasın!

1. gün :
Geziye, birinci günde Anadolu yakasından başlıyoruz
İlk durağımız Üsküdar, haliyle Kız Kulesi

Üsküdar Sahil’deki minderlere oturun ve Kız Kulesini seyre dalın, bol bol fotoğraf çekin, mümkünse güneşi burada batırın
Manzaraya doyduktan sonra karnınızı da doyurmak için Filizler Köftecisine gidin

Caddebostan sahiline geçin, burada soluklanmak için içeceklerinizi alıp çimlerde oturun

Anadolu yakasının en popüler semti olan Kadıköy’e geçin ve Tarihi Kadıköy Çarşısı (Balıkçılar Pazarı)’nı gezin. Balıkçıların, her çeşit mezenin en güzelini bulabileceğiniz bu çarşıda, küçük meyhanelerden birine oturup rakı-balık keyfi yapın

Buradan rotayı Moda’ya doğru çevirip, meşhur Ali Usta Dondurmacısında dondurma yiyin.

2. gün :
Gezinin ikinci gününde, Anadolu yakasından Avrupa yakasına geçin. Kadıköy iskelesinden Eminönü vapuruna binip, martılara simit atıp (olmazsa olmaz) kısa bir deniz turu sonrasında kendinizi kalabalık Eminönü çarşısında bulun.

Mısır Çarşısı‘nın içerisinde kaybolun
Eminönü’nde kalabalığın içerisine dalın, Tarihi Eminönü Balıkçısı’nda balık ekmek yiyin
Galata Köprüsü‘nde balık tutan amcaların arasından yürüyün, köprüde fotoğraf çekin

Eminönü’nden Karaköy’e yürüyerek çıkın
Galata’ya gidin, mümkünse Galata Kulesine çıkıp İstanbul’u seyredin
Karaköy’ün grafitli sokaklarında dolanın, vaktiniz varsa Karabatak‘ta bir kahve için

Güllüoğlu‘nda baklava yiyin
Meşhur İstiklal Caddesi‘nde hayatınızda bir kez de olsa yürüyün

Çiçek Pasajı‘nı gidin
Cezayir sokağını gezin
Atlas Pasajı‘nda alışveriş yapın

Acıktıysanız ki bu kadar gezmeye hepimiz acıkmışızdır, kesinlikle ama kesinlikle Kızılkayalar’da bir ıslak hamburger attırın

Akşamüzeri Nevizade‘ye yada Asmalı Mescit’e geçin bir şeyler için

3. gün :
Beşiktaş’a gidin
Midyeci Ahmet’te midye yiyin
Beşiktaş’tan Ortaköy’e (İstanbul’un en güzel yollarından biridir) yürüyerek geçin

Ortaköy Camii‘ni ziyaret edin
Buraya gelmişken mutlaka kumpir ve waffle yiyin

Bebek sahilinde dolaşın

4. gün :
Halici gören,  Topkapı Sarayı’na kadar uzanan manzarası ile eşsiz Pierre Loti Tepesine gidin
“Piyer Loti”ye çıkarken teleferikle çıkın, inerken ise yürüyün.

Buradan İstanbul’un en özel ve tarih kokan semti Balat‘a geçin ve Balat’ı keşfedin (Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi, Aya Yorgi Kilisesi, Fener Rum Lisesi, Kiremit Caddesi, Merdivenli Yokuş buraları mutlaka gezin)
Balat’ın nostaljik sokaklarında fotoğraf çekin

Çiçek sinemasını gezin
Balat’ın şirin kafelerinden birinde çay molası verin

Şarkılara konu olan meşhur Agora Meyhanesine gidin

Sevda gazozcusuna uğrayın, birbirinden farklı gazozları deneyin

5.gün :
Teknelerle Boğaz Turu‘na katılın
Sarıyer‘de börek yiyin

Sarıyer ilçesine bağlı olan Rumeli Kavağı’na gidin. Tam bir balıkçı köyü olan bu semtte denize karşı balık yiyin.

Rumeli Kavağın’da, Osmangazi Köprüsünün altında denize girme keyfini yaşayın

Anadolu Kavağı’na geçin, sahilde balık yiyin, Yoros Kalesi’ne tırmanın.

6. gün :
Gülhane Parkı‘nda sabah sessiz sakinken yürüyüş yapın.

Topkapı Sarayı’nı, Ayasofya‘yı, Yerebatan Sarnıcı’nı, Sultanahmet Camii‘ni, Süleymaniye’yi ziyaret edin

Kapalı Çarşı’yı gezin

Tarihi Meşhur Kuru Fasulyeci Erzincanlı Ali Baba‘da kuru fasulye yiyin

Süleymaniye’de Fetva Yokuşunda bulunan Ağa Kapısı’na mutlaka gidin. Burada soluklanın, Osmanlı şerbeti için ve İstanbul siluetini muazzam bir açıdan izleyin.

7. gün :
Adalardan en az birini gezin (İmkânınız ve zamanınız varsa hepsini gezin)

Büyükada’da denize girin,
Faytona değil, bisiklete binin

Aya Yorgi Kilisesi ve Manastırını, Reşat Nuri Güntekin’in Evini, Müslüman Mezarlığını, Rum Yetimhanesini gezin.

Sizlere, İstanbul’u değil bir haftada bir senede bile gezemezken, kısa bir tatil molasında gezilmesi gereken yerleri naçizane listeledim. Gezmek tozmak için vaktiniz bolsa benim listeme ekleme yapabilirsiniz. Hatta bonus olarak geziye Beykoz’u, Emirgan Korusunu, Rumeli Hisarını, Yedikule Zindanlarını ve Atatürk Arboretumunu da ekleyebilirsiniz. Mümkün olduğunca özel aracınız yoksa vapur ve metro kullanmanızı öneririm.

Şimdilik İstanbul’a hoşça kal deyip, yeni rotalarda görüşmek ümidiyle, seyahatle kalın efenim!

http://blog.milliyet.com.tr/songullyasar

Songül YAŞAR