Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Temmuz '09

 
Kategori
Güncel
 

İstanbul'u beklerken...

İstanbul'u beklerken...
 

L'Aquila depremi


Haberlerde çok detaylı olmasa da gördük ki Girit 6.2 şiddetinde sallandı. Aslında şaşırdığım bir şey habercilerin halen bir bilim adamına ''İstanbul depremini tetikler mi?'' diye sormamış olması fakat konu tabi ki İstanbul depremi değil Akdeniz ve Ege'de son günlerde meydana gelen depremler. Arası çok da uzun süre olmayan bu depremler henüz yıkıcı etkiler yaratmadığından pek ilgi çekmedi belki fakat bu bana yıllar önce bir sitede ingilizce olarak yazdığım blogumu hatırlatıyor.

2012 senaryolarının Türkiye'de yenice konuşulmaya başladığı dönemde Burak Eldem yazdığı 2012 Marduk'la Randevu kitabı ile ilgi çekmiş, pek çok programda boy göstermişti. O dönem depremlerin de popüleritesinin yüksek olması nedeniyle Marduk gezegeninin en büyük etkilerinden birinin dünyadaki depremlerin artması olacağı söyleniyordu. Tabi eğer var ise dünyanın 5 katı büyüklüğünde bir gezegenin çok yakından geçişinin önemli jeolojik aktiviteye neden olması kuvvetle muhtemel fakat depremlerin tam olarak nerelerde olacağını kestirmek güç. Yine de mekan tahmininde ipucu olabilecek bir bilgiye o dönemde izlediğim depremler üzerine bir belgeselden ulaşmıştım.

Bir grup bilim adamının hazırladığı belgesel temelde deprem yer ve zamanlarının tahmin edilip edilemeyeceği hakkındaydı. Öncelikle Amerika kıtasının baş belası San Andreas fay hattı üzerinde çalışmalar yapan grup yer tahmininde başarılı olsa da zaman tahmininde kesin tarih veremiyor, sadece o bölgede depremin yakın bir zamanda gerçekleşeceği sonucuna varabiliyordu. Bir süre sonra bu grup daha aktif bir fay olan Kuzey Anadolu fay hattında çalışmışlar hatta anlatılana göre sonraki depremin yakın zamanda Gölcük'te meydana geleceği sonucuna varmışlardı. Bu konuda otoritelere bir bilgi verildi mi bilmiyorum fakat kısa süre sonra 17 Ağustos felaketi meydana gelmişti.

Tabi bu bölümü de gayet ilgi çekici olmasına rağmen aynı belgeselde verilen başka bir bilgi dikkatimi daha da çekmişti; yanılma payı ile yaklaşık 3600 yıl önce Akdeniz ve Ege çevresinde birkaç yıl içinde yüzlerce 6'dan büyük şiddette deprem meydana gelmişti. Bu sürenin hemen hemen varlığı tartışılan gezegenin önceki geçiş dönemine denk gelmesi acaba raslantı mıydı? Bunun üzerine acaba 2012 yaklaşırken tekrar Akdeniz ve Ege çevresinde depremler artar mı diye beklemeye başlamıştım ki bu ağır ağır olmaya başlıyor. 20 Haziran'da On İki Adalar açıklarında 5 şiddetinde bir deprem oldu, 27 Haziran'da Ege yine 4.8 şiddetinde sallandı ve bugün yani 1 Temmuz günü Girit açıklarında 6.2 şiddetinde bir deprem oldu. Ege çevresi daha önce de yakın şiddetlerde sallandı ki Atina depremini hatırlarsınız. Nisan'da ise L'Aquila 6.3 şiddetinde sallanarak can kaybına neden olmuştu.

Tabi bizde bilinen Marduk adıyla, Nibiru gezegeninin varlığı kesin değil fakat biz İstanbul depremini beklerken Ege ve Akdeniz çevresinin hareketlendiği ortada. Ayrıca yine varlığı tartışılan foton kuşağının gama ve yüksek enerjili foton ışın yağmuru, foton kuşağı ve güneş lekelerinin yarattığı dünyanın manyetik alanındaki dengesizliklerinin de depremleri tetikleyebileceği tezleri var. Buna Marduk mu sebep oluyor, foton kuşağı mı tartışılır çünkü belirttiğim gibi varlıklarının da bir kesinliği yok fakat bu yaz şahit olacağımız iki ay ve bir güneş tutulmasının da yaratacağı manyetik ve çekim etkisinin depremleri tetiklemesi muhtemel. İstanbul'u beklerken Akdeniz ve Ege'de can kayıplarına şahit olma ihtimalini de unutmayalım. Sebebi ister Marduk, foton kuşağı, güneş lekeleri, isterse de tutulmalar olsun gelecek dönemde depremlerin sıklaşıp şiddetinin artacağı aşikar...

 
Toplam blog
: 18
: 437
Kayıt tarihi
: 17.03.09
 
 

Yaklaşık 3 yıldır teknoloji sektöründe çalışmaktayım. Basketbol, bilişim teknolojileri, teoloji, mi..