İşte 12 Eylül kültürü: Türkiye sondan ikinci...

Bülent Arınç derhal bir ferman çıkartmalı ve RÜTÜK’e talimatlarını geçmeli: 

- Bundan böyle “Uluslararası PİSA Araştırması” sonuçları asla televizyonlarda yayınlanmayacak!.. 

RÜTÜK isimli “bağımsız” kuruluş da hemen kararını almalı ve kamuoyuna açıklamalı: 

- Bundan böyle “Uluslararası PİSA Araştırması”nı ekranlarında yayınlayan televizyon kuruluşlarına sağanak biçiminde ceza yağdırılacaktır!.. Yetkililerin gerekli önemleri derhal almaları ve… 

Ve mesele de böylece kolaylıkla çözülüverecektir. 

Ancak halen Bülent Arınç fermanını çıkartmadı. 

RÜTÜK de dolayısıyla henüz bağımsızlığına gölge düşürecek yeni bir karar almadı. 

Öyleyse bu sakıncalı yayından kısaca biz söz etmekte bir risk mevcut değil: 

“Dünya bilim çevrelerinde ciddi bir ağırlığı olan PİSA araştırması sonuçlarına göre, 15 yaş ortalamasında bulunan çocuklarımızın kültürel düzeyleri, Dünya ülkeleri arasında SONDAN İKİNCİ geliyor…” 

İşte felaket bu noktadan başlamakta ve yarınlara doğru emin adımlarla, istikrarlı bir biçimde yürümektedir!.. 

Ezbere dayanan, sorgulamaktan yoksun bir eğitim sistemine mahkûm edilen bir kuşağın ulaştığı hazin sondur gelinen yer… 

Bilimi, ezberlenmesi gereken bir yığın söz ve sayı karmaşası olarak anlayan bir kültürün eğitime yansımasının sonuçları Türkiye’yi işte bu noktaya getirmiş bulunmaktadır.. 

Kitaplara değil, televizyon tembelliğine itilen bir kuşağın, sorgulama, seçenek üretme yeteneklerinin körelmesi ve dolayısıyla da yaratıcılıktan uzaklaşması kadar doğal bir sonuç olamazdı… 

Bugünün eğitimi gençlere [ve tüm halka] sadece bakmalarını öğütlüyor… 

Amaçlanan insan tipi, “ekrana bakan” bir türdür… Düşünen, sorgulayan ve sebep-sonuç ilişkilerini sürekli olarak denetleyen bir insan değil. 

Sadece bakacaklardır. 

Etliye sütlüye karışmayacaklardır. 

Söyleneni yapacak, önlerine konan her dogmaya inanacaklardır. 

Ve böylece de kazasız belasız ve nizasız fasılasız, yönetilecekler; yani güdüleceklerdir... 

Bilimsel kültür duyulmamış bir şeydir. 

İnsanların bilmesi gereken şeyler, bilmem hangi dağın kaç metre olduğu, filancanın falancayı hangi dilberle aldattığı gibi şeylerdir… 

Soru sormak yoktur, sorgulamak gündemden çıkartılmıştır. 

Oysa seçenek üretmek, soru sormanın sonucundaki emek isteyen zihinsel [bilimsel] bir çalışmanın ürünüdür. Oysa zihinler hurafelerle doldurulmuştur; bilim ise, hayatın dışına itilmiş gereksiz bilgiler yığını olarak tanıtılmıştır. 

Bu koşullar içinde yaşayan çocuklarımız doğal olarak kültürel bir değerlendirmeye tabi tutuldukları zaman sondan ikinci olacaklar, gençlerimiz cinlerin perilerin peşinde koşturmaca oynayacaklar ve kendilerini ergen sayan büyüklerimiz ise, televizyona bakan-körler olmaktan kendilerini kurtaramayacaklardır… 

İşte 12 Eylül askeri darbesinin Türkiye’yi getirdiği yer burasıdır. 

İşte 12 Eylül sivil darbesinin ülkeyi üzerinde yürütmeye çalıştığı sırat köprüsü buradadır… 

LÜTFEN “TIK”LAYINIZ: 

www.soruyusormak.com 

www.dnm-ler.com 

www.kitlecizgisi.com