Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Kasım '06

 
Kategori
Müzik
 

İşte öyle bir şey

İşte öyle bir şey
 

Bu günün 30’lu yaşlarını geçmiş pek çok insanın çocukluk dönemlerine rastlar onların şarkıları. İnanılmaz bir ekip çalışması ile o dönem yüreklerimize işleyen, şimdilerde anılarımızda yaşayan; şarkılarını her dinlediğimizde 70’li yılların sonlarını hatırladığımız, her biri klasik haline gelmiş eserler kazandırdılar popüler müziğimize.

Birliktelikleri 8 yılla sınırlı kalsa da onlar 8 yıla bir ömür sığdırmayı başaran ender sanatçılardı ama her şeyden önce duygu yüklü insanlardılar.

Aslında üçünün de müzikten farklı işleri vardı.Biri öğretmen, biri mimar, bir diğeri kimya eğitimi almıştı, bitmek bilmeyen müzik tutkusu yollarının 1970’li yıllarda kesişmesine neden oldu.

Erol Evgin, Melih Kibar, Çiğdem Talu.

Melih Kibar’ın mükemmel bestelerinin üzerine, unutulmaz sözler yazan Çiğdem Talu ve bunları mükemmel yorumuyla seslendiren Erol Evgin, hem Türk pop müziğine yeni bir soluk getirdiler; hem de o dönemin yetişkinlerine de, yeni yetişen gençlerine de duygularını ifade etmeyi, aşkın, hayatın ne kadar değerli olduğunu öğrettiler.

Bu mükemmel üçlünün yapacakları Çiğdem Talu’nun bu dünyadan çok erken ayrılmasıyla yarım kaldı.Yıllarca Çiğdem Talu’yu, Melih Kibar ve Erol Evgin çeşitli etkinliklerle anılarda yaşatmayı başardılarsa da ne yazık ki kısa bir süre önce de Melih Kibar’ı zamansız kaybettik.

Geçmişe özlem mi, Çiğdem Talu’nun sözlerine, Melih Kibar’ın bestelerine ve ortaya çıkan eserleri Erol Evgin’in yorumlamasına özlem mi bilemiyorum; Erol Evgin’in orijinal kayıtlarına bağlı kalarak hazırladığı Melih Kibar-Çiğdem Talu şarkılarından oluşan İşte Öyle Bir Şey adlı CD’sini müzik marketlerde görünce tereddütsüz satın aldım ve ergenlik dönemimin şarkılarını 30’lu yaşlarımın sonunda bambaşka duygularla ve biraz da hüzünle dinliyorum.

Aşkın, sevdanın, vefanın anlamının değiştiği şu günlerde, artık Türk Pop Müziği klasiği haline gelmiş bu CD hepimizin müzik arşivlerinde bulunmalı, belki bu vesileyle bu günün gençleri gerçek aşkın ne olduğunu, insan hayatının, insana verilen en güzel armağan olduğunu, yaşanan hayat kısa bile olsa geride doğru, güzel kalıcı bir iz bırakmanın her şeye değer olduğunu anlayabilirler. Belki bu sayede "Gözlerim görüyorsa, ellerim tutuyorsa, aşkını yüreğimde duyabiliyorsam eğer; varsın olsun yine de güzeldir yaşamak" diyebilirler.

Bizi, yeniden geçmişimize götüren bu başarılı çalışmayı yapan, çocukluğumun, gençliğimin, orta yaşımın en özel sanatçısı Erol Evgin’in yüreğine ve emeğine sağlık.

 
Toplam blog
: 157
: 1671
Kayıt tarihi
: 12.10.06
 
 

İstanbul doğumluyum ama 20 yıldır Antalya'da yaşıyorum. 3 yaşında bir oğlum var ve eğitimciyim. Kend..