İşyerlerinde Demokrasi

Demokrasi’yi ne zaman fikirlerimiz dinlenmese, haksızlığa uğradığımızı düşündüğümüzde veya birşeylerin bizden habersiz oluştuğunu düşündüğümüzde avaz avaz bağırarak haykırırız. Bu ülkede demokrasi var kardeşim diye sanki demokrasi ülkeye biz getirmişiz gibi savunuruz öfkeli öfkeli. Fakat hiçbir zaman genel olarak demokrasi için hiçbirşey yapmıyoruz.

Demokrasi’nin adaletini, demokrasinin hakkaniyetini biliriz ve hep demokrasinin kendimize çalışmasını isteriz. Çoğu zaman özeleştiri yaparak bulunduğumuz konumda demokrasinin asıl karşı tarafın hakkı olduğunu düşünmeyiz genelde.

Devletlerin yönetimleri dışında işçi ve işveren organizasyonları ve bazı diğer sivil kurum ve kuruluşlar da demokrasi ile yönetilebilirler. Genel olarak hangi organizasyona gitseniz burada demokrasi hakimdir denir. Kapsamı biraz daha daraltarak baktığımızda, çalıştığınız işyeri ne kadar demokrasiye bağlı ve uygulayıcı düşündünüzmü? Demokrasi herkesin eşit hakka sahip olduğu bir yönetim şekli olarak düşünülürse soruya nasıl örnekler ve cevaplar bulabiliriz.

İşyeriniz eğer size öğle yemeği şansı sunuyorsa, yemek çeki seçeneğini size soruyor mu? Yemekhane sistemi varsa hangi firmanın yemek sağlayıcı olmasını istediğiniz size soruluyor mu?

Ofis personeli isenizçalışma koşulları ile ilgili verilen genel kararlar için fikriniz alınıyor mu? Örneğin oturma düzeniniz değişecek, oturacağınız yere siz mi karar veriyorsunuz yoksa patronun buyurduğu yeremi oturmak durumundasınız?

İş kanununda bulunan her türlü sosyal ve çalışma haklarınıza uyuluyor ve saygı gösteriliyor mu?

Sizi bir işçi, bir köle değilde bir çalışma arkadaşı olarak görüp saygılı ve hoşgörülü bir ortam oluşturuluyor mu?

Her personel aynı yakınlıkta görülüp, aynı ölçüde görüşleri değerlendirilip, aynı değer veriliyor mu? Yoksa süreki işler sizden gizli ve kişi menfaatlerine göre mi yürüyor.

Çalışma koşulları ve çeşitli organizasyonlar bir kişinin özelinde mi gerçekleşiyor toplu bir fikir alış-verişi mi oluyor?

Soru ve sorunları daha da çoğaltabiliriz fakat sanırım konsantre bir soru buketi ile anlatmak istediğim duruma ulaştım. Yukarıda belirttiğimiz soruların cevabı sizin için olumlu ise şanslısınız, demokrat bir patronunuz var ve işyeriniz demokrasi ile yönetilmekte. Eğer soruların cevapları olumsuz ise sizin adınıza üzülümekte başka yapabileceğim birşey yok. İşyerinizde kesinlikle demokrasi yok.

Demokrasinin olmadığı işyerlerinde yapılabilecek çok çeşitli aksiyonlar vardır. Bunların en başında koşarak oradan uzaklaşmak vardır. Bu en zahmetsiz ve kolay yoldur. Fakat gideceğiniz yerde aynı durumla karşılaşmayacağınızın garantisi yoktur. Diğer bir aksiyon ise işyerinize demokrasi siz getirmeye çalışabilirsiniz. Bu oldukça yorucu, yıpratıcı fakat bir o kadar da zevkli bir iş olacaktır. Düşünün Samsun’a ilk siz ayak basıyor gibi olacaksınız. Bu zorlu yolu başarı ile geçtiğinizde demokrasi ile yönetilen bir işyerine sahip olabilirsiniz. Güzel olan çoğu şey emek ister, bu emeği verebileceğinize inanıyorsanız vakit geçirmeden çalışmalarınıza başlayın.

Demokrasi ile ilgili bir kaç söz;

“Demokrasi esasen ferdidir, bu vasıf vatandaşın hakimiyete, insan sıfatıyla iştirak etmesidir.”

Mustafa Kemal ATATÜRK

“Demokrasi esasen müstenit hükümetlerde, hakimiyet, halka, halkın ekseriyetine aittir. Demokrasi prensibi, hakimiyetin millete ait olduğunu, başka yerde olmayacağını iltizam eder. Bu suretle, demokrasi prensibi, siyasi kuvvetin, hakimiyetin menşeine ve meşrutiyetine temas etmektedir.”

Mustafa Kemal ATATÜRK

“Yöneticiler, iktidara saltanat sürmek için değil, millete hizmet için getirilmişlerdir. Ulusa karşı olan görevlerini kötüye kullandıkları takdirde, şu ya da bu biçimde ulusal iradenin kendi haklarında vereceği kararla karşılaşırlar. Ulus tarafından, ulus adına devleti yönetmeye yetkili kılınanlar, gerektiğinde ulusa hesap vermek zorunda olduklarını bilmelidirler.”

Mustafa Kemal ATATÜRK