Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Kasım '16

 
Kategori
Deneme
 

İyi ki öğretmen olmuşum....

İyi ki öğretmen olmuşum....
 

Başöğretmenimiz Ata'mız başta olmak üzere, canım babamın, üzerimde emeği olan tüm öğretmenlerimin, blogdaki öğretmen olan değerli büyüklerimin ve meslektaş olan tüm arkadaşlarımın Öğretmenler gününü saygıyla ve canı gönülden kutluyor ve bu dünyadan göçen öğretmenlerimizi de rahmetle anıyorum…  

Baba mesleği olan öğretmenliği seçmenin haklı gururunu hep yaşadım ve yaşıyorum. Eğer öğretmen olmasaydım bugünkü bakış açımı asla kazanamaz, kitap okumak ile kitap seyretmek arasındaki farkı hiç bilemezdim.

''Biz sevenlerimizin gönüllerinde yaşayacağız'' sözünü öğretmen olmasaydım yaşayarak öğrenemezdim.

Doktor bir hata yaptığında o hastaya zarar verir. Hakim bir hata yaptığında o zanlıya zarar verir fakat öğretmen bir hata yaptığında o nesil elinizden kayıp gider. Öğretmenlik daima bu bilince sahip olunarak yürütülmesi gereken bir meslektir.

Birçok kişinin düşündüğü gibi sadece "öğretmek"ten ibaret değildir.  "öğretmek" için sevgi duymak gerekir karşındakini anlamak gerekir. "Öğretmek" kelimesinin neleri içerdiğini bilmek gerekir.  

Öğretmenlik kesinlikle gönül mesleğidir. Severek yapılması gerekir, sevilmeden yapılırsa insanın üstünde emanet gibi durur ve her anlamda toplumu sakatlar. Hemen hemen herkes yaşadığı doğal ve sosyal çevrenin ürünüdür.  Hiçbir birey cam fanus içinde dış etkenlere kapalı bir şekilde büyümez, büyütülemez.

Hoşgörü mesleğidir. Umursamazlığı ile insanı kanser eden öğrencisine de ileride kansere ilaç bulabilecek zekâdaki öğrencisine de aynı davranışı gösterebilecek kadar hoşgörü içinde olmaktır.

En çok yargılanan meslektir. Bir mühendis çok afedersiniz burnunu karıştırırsa dalgınlıktır, bir öğretmen karıştırırsa "çocuklarımızı kime emanet ediyoruz" kelimesi ile eleştirilir. Hakkari nin bir köyünde de İstanbul un göbeğinde de aynı dersi öğretmesi beklenen insandır.

Denge mesleğidir. Sevgiye ve ilgiye aç çocuklarla, ilgiden bunalmış doyuma ulaşmış çocuklara gönülden bağlanmak demektir. Yalnızca teknik bilginin yeterli olmadığı, onu aktarabilmenin yolunu bilmenin de yeterli olmadığı durumlarda bunu büyük bir sabır, istek ve yürekle yapmanın gerekli olduğu meslektir. Ancak eğitim ile elde edilebilen mesleklerdendir. Her şeye rağmen ayakta durmanın, düşmek üzere olanları ve düşenleri anlamanın mesleğidir.

Umut mesleğidir. kendi yapamadıklarını hayatın veresiye defterine yazıp alacağını çocukları ile tahsil etmek isteyenlerin çocuklarına umudu öğretenlerin mesleğidir.

Üretim mesleğidir. Sevgiyi, paylaşmayı, erdemi, onuru, gururu, coşkuyu, hüznü kısacası insana dair ne kadar duygu varsa hepsinin farkına varılmasını sağlayabilen meslektir.

Öğretmenliği yaptıkça sinirlerimin tabiri caizse çeliğe döndüğünü ve yüreğimin zamanla büyüdüğünü anladım. Ağzım, gözlerim, kulaklarım, kollarım, bacaklarım sanki birden çoğaldı. Bir gün bir baktım ki iki tane sandığım omzum yüzlere çıkmıştı. Ağlayan öğrencilerime dağıttım hepsini birer birer. Hatta kendim de ağlamak istedim bazen kederimden. O anlarda birkaç dakika içinde bir öğrencimin gelip “hocam iyi misiniz? Çikolata yer misiniz?” diye sorması bile günü geldi gözlerimi doldurdu.

Hem bir ana hem bir baba gerektiğinde abla veya ağabey olmak demektir öğretmenlik. Kışın, okula giderken önünden geçtiğin manavdan alınan mandalinaların sınıfı mis gibi kokuttuğunu duyarak mutlu olmak demektir.

Öğretmenliğin tek kötü yanı not girişleri bence. Çünkü e-okula girdiğim her notun yıllara mal olacak sonuçları olabildiğini düşünerek içim tuhaf olur. Sınav kağıtlarını okurken her kağıtta o kağıdın sahibi ve hayatı da gelip oturur yanıma. Epey çalışkan ve hevesli bir öğrencimin sınavdan bir gece önce yaşadığı olumsuzlukları bilip, sınavda hiçbir şey yapamayıp kaldığını görünce, daha da kötüsü bunun için elimden bir şey gelmeyince çok çok üzülürüm, sisteme çok kızarım mesela.

Ne verirsem onu aldığımı görüyorum. Bir öğretmen hangi ideolojiyi benimsemiş olursa olsun unutmamalı ki "fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesiller öğretmenlerin elinden çıkacak". Ve öğretmen bu hazzı başka hiçbir şeyde yaşayamayacak.

Şimdi çocuklardan ve okuldan ayrıyım. Çok özledim, zilin sesini, gürültülerini, koşuşturmalarını..

Hocam başlık ne?

Hocam renkli kalem kullanabilir miyiz?

Hocam sınav test mi klasik m?

Hocam tahtayı sileyim mi?

Hocam ben bulamadım sayfa kaç?

Hocam ders kitabı mı, çalışma kitabı mı?

Hocam hepsini mi yazacağız?

Hocam sorular zor mu?

Hocam hangi takımı tutuyorsunuz?

Hocam peki bir takım tutacak olsanız hangi takımı tutardınız?

Şşşşttt Gestapo geliyor : ) : )

İşte bu yüzden iyi ki öğretmenim diyorum…

 

 
Toplam blog
: 146
: 762
Kayıt tarihi
: 02.05.14
 
 

İnsanları ve yaratılmış tüm canlıları severim. Yazmak amatörce de olsa hayatımda bir süredir var...