İyi ve paralı iş bulma yöntemleri

İş arayan gençler!

Özgeçmişinizi (CV) hazırlamadan önce bu yazıyı mutlaka okumalısınız…

Siyahi İtalyan futbolcu Balotelli 2012 Avrupa futbol şampiyonasında harikalar yaratınca fiyatı 50 milyon Avro’ya çıktı…

Şimdi büyük takımlarımızın idarecilerine ciddi bir öneride bulunacağım: Balotelli’nin takımının kapısını çalın ve “İstediğiniz parayı vermeye hazırız,” deyin.

Ne kaybedersiniz? Hiç! Kazancınızı ise tahmin bile edemezsiniz.

Anında tüm gazetelerin manşetlerine çıkar; sadece yerli medyanın değil, tüm uluslararası yayınların dikkatini çekersiniz. Televizyonlar, radyolar bangır bangır sizden bahseder.

Diyelim futbolcunun takımı sizi ciddiye aldı, “Gelin, görüşelim!” diye davet etti. Gittiniz, pazarlığa oturdunuz. Maksadınız topçuyu almak değil, reklamınızı yapmak, sesinizi duyurmak, dosta düşmana hava basmak.

Bir defa 50 milyon çantanızda hazırmış gibi kasılacaksınız.

Sonra uzun bir pazarlığa girişirsiniz ve sonlara doğru “Parada anlaştık, ama ufak tefek bazı şartlarımız vardır,” diye hafiften yokuş yapmaya başlarsınız. Mesela Balotelli’nin illa sünnet olmasını talep edebilirsiniz. Hani olur da, Nouma gibi seyirciye gösteri yapmak isterse, kurallara uygun olsun.

Onu da mı kabul ettiler. Yahu caydıracak şart bulamayacaksanız, ne diye yönetici oldunuz? Ne yapar eder, mutlaka bir yolunu bulur, karşı tarafı, 50 milyonu elinin tersiyle itmiş konumuna düşürürsünüz.

Sonra havanızdan geçilmez, inanın… Adamlara 50 milyon sayacaktık, ama son anda kıllık yaptılar, diye bir basın toplantısı düzenlediniz mi, pireyi deve yapmaya çoktan hazır olan basın, deve ne ki, siz isteyin, pireden yedi başlı ejderha yaratsın…

Bunu niye mi anlattım? Elbette gençlere vereceğim tavsiyeye giriş olsun diye…

Gençler, gözünüzü açın biraz! Önümüzdeki dönem memleketimizde ne dönemi?

Kış dönemi mi? Yuh yahu! Meteorolog musunuz birader, size ne kıştan, yazdan, bahardan!

Önümüzde seçimler var, seçimler. Hem yerel hem de cumhurbaşkanlığı seçimleri…

Uyanın yahu! Hep uyu, hep uyu, nereye kadar!

Koyun cumhurbaşkanlığına adaylığınızı… Şaka değil ha, harbiden aday olun. Elinizi tutan mı var?

Ya da “Benim gözüm o kadar yukarılarda değil,” diye tevazu gösterecekseniz, İstanbul’u Topbaş’tan, Ankara’yı Gökçek’ten, İzmir’i Kocaoğlu’dan, Diyarbakır’ı Baydemir’den kurtarmak için aday oldum diye çıkın ortaya…

Sadece gürlemeyin, sağanak halinde yağın ve gerçekten başvurun seçim kuruluna…

Devamında olacakları anlatayım. Muhtemelen, “Bu aday başkanlığı beceremez,” diye siz bile kendinize oy vermeyeceksiniz. Ancak CV’nizde ne yazacak? Filanca tarihte cumhurbaşkanlığına adaylığını koydu...

Kim bilecek sıfır çektiğinizi?

Artık sizi işe almayacak patron çıksın da görelim. En az 10 milyon maaşla işe başlamak garanti.

Hadi hayırlı işler. E, benim payımı da unutmazsınız değil mi?