İzmir Göztepe sahilinden alkollü sürücü geçti

İş arkadaşımızın düğününün ardından Göztepe sahile inelim ve deniz kokusu ile çayımızı yumdumlayalım dedik. Sahilde balık tutanlar, sıcaktan kendini biz gibi kırlara atıp sohbet edenler, bisikletleri ile dolaşanlar, yürüyüş yapanlar olarak birazdan olacaklardan haberdar değildik.

14 Ağustos saat 24,20 gibi  çaylarımız geldi çiğdemsiz (çekirdek) olmaz dedik. Çıtlamaya başladık diğer taraftan sohbet ediyor, değiştir şarkı yarışması yapıyor gülüşüp duruyorduk. Ta ki güçlü bir patlama sesini duyana kadar. Karşımda ateş topu gibi birşey oldu ve aşağıda doğru takla atarak inen araç.  İlk aklıma gelen Allah dedim PKK bomba attı. Öyle anlık saniyelikti ki ne olduğumuzu anlamadık.

Herkes araçlarını sahil kenarına park etmişti. Bizim üç araç da peşpeşe sahil kenarındaydı. Ayağa kalktım sesler bağrışmalar arasında tam olarak ne olduğunu anlayamamıştım. Karşımdaki araçları görünce  arkadaşlarıma hemen 155 i arayın ambulans çağırın deyip araçların yanına gittim. İnsan o an ya araçlarda patlarsa diye korkuyor fakat diğer tarafftan içinde birileri varsa şayet  kesin gitmiştir hemen yardım etmeliyiz diyorsun. Araçların durumu çok kötüydü sürücü kendini yere atmış başını elleri arasına almış şoka girmişti.

Hayat gerçekten anlık ... 

Şirket aracı ile yüzde yüzyirmisekiz alkollü sürücü kırmızı ışıklara doğru ilerlerken virajda fren yapıyor sahil kenarındaki araçlardan birine çarpıyor. Hızını alamayıp diğerine çarpıyor ve çarptığı araç diğer araca, araç ağaca çarpıp yavaşlıyor ve takla ataran deniz kenarına iniyor.

Eğer ki ağaç olmasaydı hız kesilmeyecekti ve on metre aramız vardı. O araç tepemizden aşağıya inip bizim ölümümüze ya da sakat kalmamıza sebep olabilirdi.

Eşi ve arkadaşları ile  balık tutmaya gelen aile çığlıklar atıyordu. Gitti ekmek teknemiz ! Mafolduk !

Biz şoka girmiş şu an ölmüş olabilirdik !

Hepimizde farklı çığlıklar vardı söylediklerimiz ve söyleyemediklerimiz.

Kaza yerinde toplananlardan biri araç ağaca çarpmamış olsaydı hızı kesilmeyecek sizin üzerinden geçecekti. Burada hep kaza oluyor. Geçen sene çocuklardan birinin üzerine araç düştü çocuk öldü dedi.

Demek ki orada hep kaza oluyordu.

Sahilde virajlı yerlerde oturmamak gerekiyor. Sırtımız araçlara dönük değil de görüş alanımızı  her türlü tehlikeye karşı tedbirli olacak şekilde oturmalıyız. Öyle böyle desem de olacak önüne geçilmiyordur da kimbilir kader bu noktada başlıyordur.

Üç aracın pert olduğu kazada sevindiren tek nokta cana zarar gelmemesi. Çocukların özellikle o saatte orada olmamalarıydı.

Eğer ki bir çocuğun gülüşü durmuş olsaydı yüzde yüzyirmisekiz alkollü birinin sayesinde düşünmesi bile çok kötü ...

Olaydan birkaç saat sonra anca toparlanabildik ve evlerimizin yolunu tuttuk. Hepimizde ayrı düşünce ve aklımızda sevdiklerimiz. Ve tek cümle ecelimizle ölmek istiyoruz alkollü bir sürücü ya da cana kastedenlersin sayesinde ölmek istemiyoruz. Ölümün bile güzelini diledik.

Ölebilirdik gibisine düşünceler insana hayata dair çok şeyler söylüyor. Araç ağaca çarpmayıp hızını kesmese takla atarak bize doğru aynı hızla gelmiş olsaydı vesaire gibi senaryoları o anki daha ömrümüzü bitmemişe bağladık.

 Ya senaryomuz gerçek olsaydı ki olabilirdi de. O zaman düğün ardından ecellerine gittiler mi olacaktı.

Alkol kullanılmasın demiyoruz içen istediği kadar içsin ama o halde araç kullanılmasın. Bu bilinç yerleşmeli artık .