İzmir ve Türkiye gerçeği...

İzmir'de gelişen ve bütün ülkeye hızla yayılmakta olan olaylar da kim suçlu. Suçlu belli AKP, DTP. PKK üçgeni. Yıllardan beri bu ülkede taş atmadıkları yer kalmayan Kürtler kendilerine taş atılmaya başladığından bu yana ağlamaya başladılar. Habur'da adi teröristleri kahraman gibi karşıladıklarından beri ne yapacaklarını şaşırdılar ve önüne gelen her yere saldırıya geçtiler. Kendileri yaparken haklı kendilerine yapılınca herkes haksız.İzmir'de oluşan ve yayılmaya başlıyan bu olaylar daha buzdağının görünen kısmı. Bugün AKP li siyasetçilerin tezgahladığı ve AB, ABD, DTP, PKK işbirliği ile devam ettirilen bölünme projesi hiç ummadıkları bir duvara çarptı. Bir gerçeği gözardı ettiler; TÜRK lerin göstereceği tepkiyi. Her zaman tepkisiz , herşeye yorumsuz bakan Türklerin buna da ses çıkarmayacağını zannettiler. Bu ülkenin yaptığı kurtuluş savaşını unuttular. Bu ülkenin kanla kurulduğunu unuttular. Bu ülkenin anaların sırtında taşınan top mermileri ile kurulduğunu unuttular. İlk kurşunu atan İzmir in ilk taşı atacağını unuttular. Evet ne yazık ki artık yeni bir kurtuluş savaşının eşiğindeyiz. Ülkemi bölmeye çalışan bölücülere karşı bir savaşın eşiğindeyiz. Bunu destekleyen AB, ABD ile savaşmanın eşiğindeyiz (burada kastım topla tüfekli savaş değildir). Sevr anlaşması ile bize dayatılan ancak Kurtuluş savaşı ile kurtulduğumuz bölünme çalışmaları ile yeni bir savaştayız. Bu savaş daha yeni başlıyor ve hızlanarak sürecek. Bu ülkenin batısı DTP ve AKP nin istediğini yapabileceği bir alan olmayacaktır. Fakir fukara edebiyetı ile oy toplama zamanıda geçti artık. Dün fakire biraz kömür vererek oyunu satın alabiliyordunuz. Ama iş ülkemin bölünmesine gelirse bir kamyon altın verseniz nafile, bu ülke sizi o sandığa gömer. Bugün Tayyip Erdoğan çizgisinde yeniden dizayn edilen ya da edilmeye çalışan bu ülke artık şu gerçeği görmüştür. Demokratik açılım adı altında ülkem bölünmeye çalışılıyor. Terörün en hızlı zamanında bile yaratılamayan Kürt Türk düşmanlığı yaratılıyor ki büyük ölçüde gerçekleştirildi.Kendilerine ortadoğu da yeni bir mecra çizmeye çalışıyorlar. Ülke hızla islamlaştırılıyor.

Daha geçen günler içinde Çanakkale'de basit bir kavganın hangi boyutlara geldiğini hep birlikte gördük.Bayram zamanı PKK yanlılarının ülkenin çeşitli illerinde çıkartığı olayları hala izliyoruz ki bu olaylarda bir polis ağır yaralandı, karakollara baskın yapıldı, kamu kuruşları, vatandaşların araçları ve evleri tahrip edildi. Otobüsler yakılıyor her şeye zarar veriliyor. DTP in eşbaşkanı Ahmet Türk denen zat bugün bir açıklama yaparak bunun demokratik bir hak olduğunu söyleyecek kadar pervasız.

Şimdi bana söyler misiniz Türkler bu tepkileri göstermekte haksızlar mı? Ben cevaplayayım hayır haksız değiller ve kimse de haksız olduklarını söyleyemez. Ne kötü bakın artık bölünmüş durumdayız ve bu yazılarımıza bile yansıyor. Kürtler ve Türklerden ayrı ayrı bahsediyoruz. Bu kimin suçu? Hiç yoktan bu ayrımı kim yarattı? Ben söylüyeyim size ABD'de tezgahlanıp AB'de de pişirildi ve Tayyip Erdoğan'a tepsi içinde sunuldu. Zamanının İngiliz Dışişleri bakanının '' Şu anda siz burada istediklerinizi alıyorsunuz ama zamanı gelince bu aldıklarınızın tamamını biz sizden geri almasını biliriz.'' dediğini tarih kitapları hala yazıyor. Lozan'da hazmedemediklerini şimdi bizden fersah fersah çıkartıyorlar ve memleket dahilinde iktidar sahipleride bu yapılanmanın peşinden koşturarak yeni tezgahın adını MİLLİ BİRLİK PROJESİ diye millete yutturmaya çalışıyorlar.

Sonuç olarak bu proje kesinlikle başarıya ulaşamıyacaktır.Neden mi? Çünkü ilk kurşun İzmir'de atıldı kurtuluş savaşında. Şimdi de ilk taş İzmir'de atıldı.