Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Kasım '06

 
Kategori
Okullar
 

İznik

İznik ' in kurtuluşu

Bu yıl İznik’ te İznik’ in kurtuluşunun 84.yılı kutlanacak. Milli marşlar çalacak. Okullar İznik’in nasıl kurtulduğunun temsilini yapacak. Kurtuluş savaşında görev yapmış olan gazilerimizin kendileri veya temsili gaziler bize geçiş yaparak gururlu bir gün yaşatacaklar. Cumhuriyet kutlamaları daha sonra öğrencilerin dereceye giren şiir ve kompozisyonlarının ödüllendirilmesi ve tören geçişi ile sona erecek.

İznik, Kurtuluş savaşı sırasında 1920'den Eylül 1922'ye kadar Yunan işgalinde kalmıştır. Kurtuluş savaşında;Adapazarı, Karamürsel, Kandıra, Yalova, İznik ve çevresinde Yunan Mezalimi ile Rum ve Ermeni terörü sonucu resmiyete intikal eden rakamlara göre ki, bu aslında çok daha fazla idi; toplam 1194 kişi öldürülmüş, 151 kişi kaybolmuş, 314 kişi esir veya kaybolmuş, 192 kız ile 530 kadın tecavüze uğramış, ayrıca toplam 63630250 lira taşınmaz, 92350480 lira taşınır mal kaybolmuştur.[1] Bölgedeki bu terör ve mezalim ancak Bölgenin tamamen Milli Kuvvetlerin denetimine geçmesinden sonra son bulacaktır. Bölgede terör eylemlerinde bulunan ve bir şekilde eylemlere karışan Rum ve Ermeniler, Yunan kuvvetlerinin çekilmesi ile birlikte çekilmiş ve çoğunlukla İstanbul’a kaçmışlardır. Bölgede kalan diğer Rumlar ise Lozan Konferansı sırasında imzalanan Mübadele Anlaşması gereği Yunanistan’a gönderilmişlerdir.İznik daha önce başkentlik yapmasına rağmen,Cumhuriyet döneminde Kocaeli İli'ne bağlı bir ilçe merkezi idi.

Atatürk, 15 Temmuz 1936'da Yalova'dan Bursa'ya geçerken İznik'e uğramıştı. Yanında Celal Bayar, Afet hanım ve daha bazı arkadaşları vardı. Afet hanını İznik'i gezmek için Atatürk'ten izin alır. Atatürk: "Hay, hay... Gidebilirsiniz fakat asıl İznik'i göremeyeceksiniz.”-Çünkü o toprağın altındadır” der. Atatürk etrafındakilere sorar: "İznik kaç kapılıdır?" Bir İznikli yanıt verir: "Üç kapısı vardır efendim. Bulunduğumuz yerin doğusundaki kapı, kuzeyindeki Yenişehir kapısı, güneyindeki İstanbul kapısı..."
Atatürk'ün "Peki Batı kapısı nerede?" diye sorması üzerine İznikli öyle bir kapının olmadığını ve böyle bir kapıyı bilmediklerini söyler. Atatürk bir müddet susar.. Ve o konuyla ilgili başka bir söz etmez.. Konu kapanır...
Aradan seneler geçer... Biriken suları İznik Gölü'ne akıtmak için kanal açmaya uğraşan işçiler, suların kendiliğinden boşluk bularak akmaya başladığını görürler...

Kazıya devam edilir... Sonunda toprağın altından tam teşkilatlı kurşun bir kapıyı ortaya çıkartırlar... İşte bu kapı Atatürk'ün aradığı ve bahsettiği kapıdır!

Ünlü gezgin Evliya Çelebi 300 atölyenin 17. Yüzyılda İznik'de olduğunu söylemiştir.Bu rakam yapılan kazılarda da doğrulanmış ve çinilerin bu şehir için önemini anlatmıştır. İznik'de bulunan bu çiniler için birçok hikaye söylenmektedir. En çok söyleneni ve bilineni Osmanlı İmparatorluğunun etkisiyle Istanbul'daki birçok cami ve türbede çinilerin kullanıldığıdır. 20. Yüzyıl başlarında İznik nüfusu içlerinde çiftçilik ve ipek üretimiyle uğraşan Yunan ve Ermeniler olmasına rağmen giderek daha da Türk olmaya başlamıştır.Türk Kurtuluş Savaşı sırasında İznik çalkantılı bir dönem geçirmiştir. Şehir Yunanlılar tarafından işgal edilmiş, yanmış ve halk kaçmak zorunda kalmıştır.Türklerin bağımsızlığını ilan ettikten sonra Yunanistan ve Trakya'dan gelen göçmenlerin yerleşim alanı haline gelmiştir.

SONSÖZ:İznik; yıllar önce Atatürk ve silah arkadaşları tarafından kurtarılmıştı.Asıl kurtuluş bugün İznikli çiftçinin üretimi Avrupa standartlarında yapması,malının gerçek değerinden pazarlanması,İznik’te eğitimin geliştirilmesi,çiniciliğin yaygınlaştırılması ve İznik’in bilgi kenti haline getirilmesi ile yaşanacaktır.Ne mutlu İznik’in gelişmesi için çalışanlara…

 
Toplam blog
: 23
: 2681
Kayıt tarihi
: 24.08.06
 
 

Bursa İznik Elbeyli  İlköğretim Okulu Müdürüyüm. İyi bir miliyet okuruyum. Milliyet gazetesinin e..