Japon dostluğunu kaybetmektense olimpiyatları kaybetmeyi yeğlemek...

Olimpiyatlar için Tokyo ile yarışan İstanbul kaybetti... Tokyo, ikinci defa olmak üzere olimpiyat düzenleme hakkını kazanmış oldu.

Olimpiyat ruhu yerine "gezi ruhu"nu gençliğe aşılama çabası içerisindeki bizim muhalif takım, bu "kayıp"tan Tayyip Erdoğan'ı sorumlu tuttu...

Tayyip Erdoğan siyaset sahnesine çıkmadan önce, değil olimpiyat için aday olmak ve finalde yarışmak, adı olimpiyatlarla yanyana gelmeyecek olan Türkiye, şu son on yıllık iktidarda aldığı mesafe ile olimpiyat'ta direkten dönüyor ama bizim "gezi ruhlu" beyler bu işi de Başbakana yıkmaya çalışıyor.

Yani, başınıza Tayyip kadar taş düşsün; olimpiyat ateşi oranızı buranızı yaksın; okçulara hedef olup güllecilerin güllesine gelesiniz, diyesi geliyor insanın...

Tayyip muhalifliğinin suyunu çıkaranların Sözcü'sü gazete tutmuş bugün bunu manşet yapmış... Olimpiyatları Tayyip yüzünden kaybettik, diyor!!!

Bu nasıl insaf, bu nasıl gazetecilik falan demiyorum, tam da basın fanatizminin tipik örneği karşımızdaki... Yani, aklı başında biri çıkıp da Tayyip olmasa siz olimpiyat için Tokyo ile yarışabilir miydiniz ki... dese, ne diyecekler?

Onu bilmem ama şunu çok iyi biliyorum, eğer biz olimpiyatları kazansaydık bu gazeteler hemen hemen harfi harfine şu manşeti atarlardı:"Olimpiyatları bırak fukaraların haline bak"... Manşetin yanına da arşiv malı elinde ekmekle ağlayan bir depremzede fotoğrafı...

Manşetin altında da, olimpiyatlar için harcanması gereken 16 Milyar dolarlık masrafın nasıl halkın cebinden çıkarılacağı yorumları.... İşte, Türkiye'deki Tayyip muhalifliğinin içler acısı hali pür melali!!!

Sanki Japonlar ve Tokyo olimpiyatı hak etmemiş gibi, şimdi de arabeks bir Japon karşıtlığı pompalanmaya başlandı ki, bu pompa ilk "meyvesini" verdi... Habere göre bugün Ürgüp'de Japon turistler saldırıya uğradı ve biri öldürüldü.

İnşallah olayın olimpiyatlarla ilgisi yoktur ama için için bu korkuyu taşımamak mümkün değil... Ne de olsa bizde olimpiyatın sporcu ruhu değil, Taksimin "gezi ruhu" daha önemlidir...

Mister Bosch'un dediği gibi; zaman olimpiyatları kaybetmeyi Japon dostluğunu kaybetmeye tercih etme zamanıdır... Siz Olimpiyat alamadıysanız bu Japonların suçu değil, sizin suçunuz.... Ya da bu dağıtımı yapanların suçu!

Biz, dünya çapında olimpiyat yapmadan önce kendi çapımızda bir Olimpiyat yapmaya muhtacız.... Bu ülkede yaşayan herkesi ve her kesimi içine alacak bir "Olimpiyat ruhu" yaşatmalıyız, seçilmiş iktidarları devirmek için "ağaç sevgisi" ne sığınan "gezi ruhu" değil...

İşte o zaman olimpiyatlar İstanbul'a gelir; hem de koşa koşa...