Justitia nerdesin!

23 işçi öldü.. Ve yakınları.. Zeytinburnu.. Muhteşem İstanbul..
Olay yerinde hiç bir şeyin kaydı yok.
Çalışanın SSK da..
Çalışılan binanın Belediye de..
Çalıştıranın Maliye de..
Aslında böyle bişey yok yani olmadı..
Çalışanlar arasında Çocuk işçiler.. Kaçak işçiler.. Yabancı uyruklu kaçak işçiler.. Bu insanlara yaşamaları için asgari ücret kadar ücret ödenip ödenmediği meçhul..
Ya ne ürettiriliyordu bu insanlara yaşamak için, eğlenmek için hiç gerekli olmayan maytaplar..

Ya kime üretiyorlardı başörtülü ya da başörtüsüz zenginlere ve yakınlarına havai fişek maytap..

Bu arada Justitia! binalar kaçak diye savcılığa bile suç duyurunda bulunulmuş ..
Şövalyelerin ne yapmış bilinmiyor..

Demek ki ülkemde çalışanın adalet, çalışma, maliye bakanlığı yok, belediyesi hiç yok, sendikasi önce zaten politik memleket kurtarıyor, vatanseverlerin peşinde..
Zaten çalışan da yok çünkü kaydı yok..

İLO sözlemesini kafadan imzaladığı belli bir kamu düzeni; uluslararası işçi sağlığı ve güvenliği sözleşmesi, çalışan yok ki ararsan at pazarında onlardan çok!!
Sonra kayıtlı işverenlerin örgütleri Davos'ta torunlarınız boy gösterdi.. Hiç mi vicdanın kıpırdamaz.. Kayıtsız çalıştıranlar sizin içinde eşitsizlik değil mi rekabetiniz de.. faydanızı azaltmıyorlar mı?

Sonra siz nerdesiniz gündemdekiler evinde bile bayrakla dolaşanlar, çarşaf yakanlar, Cumhuriyeti kurtaranlar, Saraçhanede başörtüsüne özgürlük diyenler, nerdesiniz..

Ölümüne çalışanların ölmemesi için, insanca çalışması için, insanca çalışma düzeni, insanca yaşama düzeni için, sizin kutsal bildiğiniz yerlerde soralım bu ülkenin düzenekçilerine, en derin sahiplerine! çalıştıranlarına!

Vicdanı!
Adaletin Bakanlığını!
Çalışmanın Bakanlığını!
Maliyenin Bakanlığını!
Belediyeleri, NERDELER!
Ne iş yapıyorlar!

Biz mi nerdeyiz, tam bulunduğumuz yerdeyiz, ne daha derinde ne daha yukarılarda!

Ne memleketi kurtarıyoruz, ne öteki dünyayı!

Çalışıyoruz, vergi ödüyoruz, nöbet tutuyoruz, en son sizin maytaplarınız için öldük..!

Hey justitia nerdesin!!

“İnsan yeryüzünde olan şeyleri görmezlikten ve bilmezlikten gelme hakkına sahip değildir”
Dostoyevsky