Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ocak '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kabahat samur kürk olmuş, kimse üstüne almamış

Kabahat samur kürk olmuş, kimse üstüne almamış
 

Aslında hepimizin bildiği, ama uygulamadığı bir söz vardır. “Herkes evinin önünü süpürse, sokaklar tertemiz olur.” Herkes kendine düşen işi tam yapsa, her şey yolunda gider ve hiç sorun yaşanmaz. Bugün üstesinden gelemediğimiz bütün problemlerin temelinde, işini tam ve zamanında yapmayanların suçu vardır.

Türkiye’de hemen her şeyin yarım yamalak yapıldığını, ortaya çıkan sorunların çözülmesi yerine hep ötelendiğini, böylece sorunların giderek hem büyüdüğünü, hem de yeni sorunlar meydana getirdiğini hepimiz biliriz. Yine de kendimize düşen görevleri tam yapmayız da, hep başkalarını suçlarız.

. *****

Önümüzde çok ilginç bir örnek var.

Biliyorsunuz 1 Ocak’tan itibaren uygulanmaya başlanan Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre, tutukluluk süresini dolduran suçlular salıverildiler. İçlerinde tehlikeli olarak niteleyebileceğimiz adi ve siyasî suçlular da var.

Hepimiz kızdık, celallendik. Bu nasıl iştir diye feveran ettik.

Yargıtay’da sırası gelmeyen bir sürü dava sonuçlanamayınca, bu istenmeyen durumla karşılaşmışız.

Türkiye’nin siyasetine yön vermeye çalışacağı yerde, Yargı keşke kendi işini yapmaya çalışsaydı da bu rezaleti yaşamasaydık.

Ülkenin hemen her problemi ile ilgili şikâyetleri onlardan duyduk ama, Adalet mekanizmasının daha sağlıklı işlemesi için yapılan bir çalışmaya, gösterilen bir çabaya şahit olmadık.

Yasanın yapılış tarihi 5 yıl öncesine gidiyor. O günden beri bu konuda hiçbir tedbir almayanları, konuyu gündeme getirmeyenleri, olacakları önceden hesap edemeyenleri sorgulamayacak mıyız?

Hükümeti tenkit etmekten başka bir iş yapmıyorlar diye sürekli eleştirdiğimiz muhalefet partileri, sayın CHP ve sayın MHP, neden bu konuda şimdiye kadar bir şey söylemediler?

Avukatlar, savcılar, hakimler, barolar, 367’yi icat edenler, bir yolunu bulduğunda televizyona çıkıp ahkâm kesmeyi seven eski yeni tüm hukukçular, neden bugüne kadar bu konuda bir şeyler yapmayı düşünmediler?

Yalan yanlış haberlerle halkı çoğu zaman yanıltan sayın Basın mensupları, -hadi yandaş medyanın pek kafası basmaz böyle şeylere diyelim- öte yandaki medya 5 yıldır neden bu konuyu hiç sorgulamadı?

"Kabul edenler etmeyenler" şeklinde oylanan bir yasayı, doğru bulup onaylayanlar, yanlış bulup karşı çıkanlar, sonradan bu işin sonucuyla ilgili endişelerini neden dile getirmediler?

Hükümetin hiç mi suçu yok diye sormayın lütfen… Zaten kaç gündür bu konuda suçlanan sadece onlar. Eğer ortada hükümetle bir zıtlaşma söz konusuysa, -ki maalesef sayın Gerçeker’in beyanatlarına bakılırsa olay biraz öyle kokuyor- bu işgüzarlığın da ötesinde milli bir ayıp.

Ama yine de yönetimin bunda hiç kabahati yok diyemeyiz elbette.

Yeri geldiğinde keyfe göre jet kararlara imza atabilen kurumların, 10 yılda sonuçlandıramadıkları davalar yüzünden hükümeti suçlaması da biraz tuhaf değil mi?

Yasalarla sahip olunan hakların herkes tarafından kullanılmasının sağlanması anlamına gelen adalet,.bireysel ve sosyal yapıda dirlik ve düzenliği, hakkaniyet ve eşitlik ilkelerine uygun yaşamayı sağlayan erdem demektir.

Bu erdeme bir gün hepimizin sahip olmasını ümit ediyorum.

 
Toplam blog
: 859
: 979
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, ekonomik..