Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Kasım '07

 
Kategori
Türkiye Ekonomisi
 

Kaçakçılık ve Hakkari!

Kaçakçılık ve Hakkari!
 

Türkiye'nin sosyo ekonomik kalkınmışlığı en düşük olan bölgelerinden biri Doğu Anadoludur. Bölgenin devlet müdahalesiyle düzeltilemeyen sorunları çığ gibi büyüyor. Bu sorunların başında hem bölgenin kalkınmasını engellediği hem de ülkeye verdiği zarardan dolayı kaçakçılık geliyor. Bu sorun ve sorunun oluşumunda rol oynayan etkenleri çok iyi analiz etmek gerekiyor.

Doğu Anadolu'nun en önemli sorunlarından biri olan kaçakçılığı her yönüyle incelememiz gerekir ki bu önemli sorunun varlığında etkili olan temel nedenleri belirlemiş olalım. Söz konusu sorun, ele aldığımız Doğu Anadolu bölgesinin coğrafi yapısı, sosyo ekonomik yapısı, kültürel ve eğitim konusunda nasıl bir noktada oluşundan ayrı tutulamaz. Gene aynı sorunun devlet politikalarından da ayrı düşünülmemesi gerektiğini iyi bilmek gerekir.

Öncelikle kaçakçılığı Hakkari( geçiş noktası olması ve söz konusu sorunun en çok görüldüğü yer olması itibariyle) bağlamında ele alalım. Neden Hakkari ? Çünkü eroin ve akaryakıt kaçakçılığı konusunda hayli kötü bir şöhrete sahip olduğu için. Gene aynı şekilde silah kaçakçılığı ile de bir hayli kötü bir şöhrete sahip olduğu ve dolayısıyla sivil silahlanmanın en fazla görüldüğü bölgelerden biri olduğu için. Bir diğer nedeni de bu kaçakçılığın kente verdiği kötü imaj ve gene bu imajın sebeplerinin farklı şekillerde lanse edilmesi.

Hakkari'nin coğrafi konumuna baktığımızda; doğuda İran'a ve güneyde de Irak'a olan sınırı nedeniyle önemli bir geçiş noktası konumunda olduğunu görürüz. Irak gibi bir petrol ülkesinden komşu ülkelere yasal olmayan yollardan akaryakıt sokma çabası her zaman görülebilecek bir çaba. Irak'ın sosyoekonomik yapısı da ele alındığında ülkede bu yolla geçimini sağlayan bir kesim oluştuğu bilinen bir gerçek. Bu bilgiler ışığında diyebiliriz ki Hakkari'nin sınıra olan yakınlığı dolayısıyla da geçiş noktası olması kaçakçılık döngüsüne alet olmasına yetiyor.

Konumu dikkate alındığında gene aynı şekilde sınırda olması nedeniyle Afganistan ve İran'dan gelen eroin vb. uyuşturucu maddelerinin Türkiye'ye sokulmasında, Hakkari köprü görevi üstlenmektedir. Kısacası sınırda olması itibari ile Hakkari ve aynı şekilde bir çok bölge şehri söz konusu kaçakçılık işleri ve bu işlerle hayatını kazanan ya da kazandığını düşünen insanlara alet olmaktadır. Türkiye'ye girme ve oradan da Avrupa'ya açılabilmek için bir geçiş noktası olması nedeniyle kaçakçılığı bölgenin kaderi olarak da kabullenmek gerekir.

Yukarda bahsedilen bilgilerden de yola çıkarsak, bölgedeki kaçakçılığın en önemli nedenleri arasında bir çok dış dinamiğin olduğu kolaylıkla anlaşılır. Ancak ülkede kaçakçılığı başlatan, sürmesine neden olan ve en önemlisi de bir geçim kapısı olarak görülmesine sebep olan bir çok iç dinamik de vardır. Bunlardan en önemlisi; bölgedeki sosyo ekonomik yapının çarpıklığı ve geriliği uzak bir geçmişe sahip olmasına rağmen, devlet eliyle bir iyileştirilmenin yapılmamasıdır.

. Kaçakçılığın en önemli nedenlerinden biri olan köhne zihniyetin en önemli sebebi bölgenin boğuştuğu eğitimsizlik sorunudur. Bu konuda gözle görülür bir ihmal olduğu herkesin bildiği bir gerçek. Bölgede devlet eliyle hiçbir eğitim reformu yapılmaması ve söz konusu sorunun çözümü için gene bölgedeki ne sivil toplum örgütleri ne de mahalli idarelere destek çıkılmaması sorunu daha da içinden çıkılmaz hale getirmektedir. Belli bir bilince ulaşamamış, dünya değerleriyle tanışmamış bölge halkı kaçakçılığı neredeyse içgüdüsel bir dürtüyle yapmaktadır. Nitekim bu konuda yapılan gözlemler, kaçakçılık yapan bir çok insanın bu işi geçim kapısı olarak gördüğü, devlet eliyle verilemeyen bir eğitim fırsatını çocuklarına sunmak için bu işi yaptığı sonucuna varmamızı sağlamıştır. Gene bölge halkının inanç ve toplum ahlakı göz önüne alındığında bu işle ilgilenen insanların, bir çelişki gibi görünse de namazında niyazında olduğu, toplum örf ve adetlerini yerine getirdiği görülür. Bu da yeterli bir eğitim seviyesinin olmayışından kaynaklı bir bilinçsizlik durumu olduğu sonucunu verir. Bölgedeki çoğu insan; söz gelimi uyuşturucu maddenin nereye ulaştığını nasıl bir kullanım alanı olduğunu ve gene aynı maddeyle ne çok insanın hayatlarının söndüğünü bilmez. Uyuşturucu madde satan pek çok insan sattığı maddenin neden kullanımının yasak olduğu konusunda dahi yeterli bilgiye sahip değildir.

. Doğu Anadolu bölgesinden batıya doğru gelirken; örneğin Hakkari'den gelirken Ağrı'nın çıkışına kadar en az 8 kere çok sıkı bir askeri denetim olduğu biliniyor. Her yolcu otobüsü, araba, yük kamyonları vs. kısacası her araç çok iyi denebilecek bir şekilde denetleniyor. Bu kontrol yerlerinden uyuşturucu vb. kaçak malları geçirmek neredeyse imkansızdır. Şartlar böyleyken doğudan batıya ulaşan kaçak malların belirli kontrol bölgelerinden destek hatta işbirliği ile geçtiği bir iftira gibi görünse de su götürmez bir gerçek. Yani söz konusu kaçakçılık sorununda, rant çevresinin de işine geldiği üzere bir göz yumma söz konusu. Başka türlü nasıl bir beceri geliyor aklınıza ki bazen tonlarca ağırlıkta kaçak mal geçişi sağlanıyor.

. Bölgede kaçakçılık yerine insanların geçimlerini sağlayabileceği bir kaynak olup olmadığına bakalım. Süregelen geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır Doğu Anadolu bölgesinde. Ancak son yıllardaki Avrupa Birliği'ne uyum süreciyle birlikte bölge insanına verilen çeşitli tarım sübvansiyonları, gene tarım nüfusunu destekleyen yardımların azaldığı gözlenir. Bunların yerini, kullanımı tam bir profesyonellik gerektiren, proje usulu ve makro çapta krediler aldı. Ancak gene bu konudaki bürokratik engeller ve bölgedeki eğitimsizlik dikkate alındığında başarı oranının çok düşük olacağı öngörülebilir bir gerçek. Hal böyleyken şu soruyu sormak yerinde olur devlete: ''girişimcilik beklediğiniz insanların gene sizin sayenizde girişimcilik ruhundan uzaklaştığını bilmiyor musunuz?''

· Bölgedeki tarımcılık faaliyetleri de gene mesleki bir eğitimin eksikliğinden dolayı yeterli verimin sağlanamadığı bir tarımcılık türüdür. Coğrafi yapısı ve iklim şartlarından dolayı tarıma elverişsiz olan bölgede, makinalaşmaya geçemeyen bir tarımsal üretim olduğu görülür. Bu da çok fazla arazi kullanılmasına karşın düşük bir üretim olmasından dolayı istihdam yaratamamak demek. Gene bölgeye para akmasını sağlayacak bir üretimin yapılamaması demek. Geleneksel çiftçilik anlayışı bölgedeki su kaynakları ve gene bu suyla yapılabilecek potansiyel tarım üretimini öldürmektedir. Bu da yukarda çokça sözünü ettiğimiz bir eğitim problemi olduğu gibi aynı zamanda kaçakçılığın dolaylı nedenleri arasındadır.

· Her ne kadar bölgedeki şehirler teşvikli iller kapsamında olsa da, Türkiye'deki belli başlı kurumsallaşmış holding ve şirketler buraya yatırım yapmayı göze alamıyor. Bunun altındaki gerçek neden, bölge insanının yüksek gelir grubunu temsil etmeyişinden dolayı sağlanabilecek düşük kar. Bu düşük kar iş çevrelerini caydırıyor. Kimse kendini kandırmasın. Hiçbir iş adamı ''birilerine ekmek kapısı olsun da kendini döndürse bile yeter'' diyebileceği bir yatırımda bulunmaz.

· Bölgedeki en önemli iş alanları kamu iktisadi teşebbüsleri dediğimiz devlet kurum ve kuruluşlarıdır. Bölgede memurluk mesleğinden başka neredeyse hiçbir meslek grubuna rastlanmaması bundaki vahim tabloyu görmemizi kolaylaştırıyor. Bu tablonun verilerine göre işsizliğin günden güne artması içten bile değil. Çünkü bölgenin doğurganlık potansiyeli bir hayli yüksek. Nüfusu her geçen gün biraz daha artıyor. Gene işsizliğin bölgede gittikçe çoğalması, beraberinde hızlı bir göçe de neden oluyor. Kaçakçılık kadar vahim bir sonuç daha: göç.

Yukarıda saydığımız tüm bu nedenler ve bölgede geniş çaplı bir araştırmayla ortaya çıkacak daha pek çok nedenden dolayı kaçakçılık Doğu Anadolu'nun kaderi olmuş durumda şuan. Çözümü ise devlet eliyle birşeylerin değiştrilmesi. Türkiye'de top tüfek seslerine verilen önem kadar, işsizlerin sesine de kulak verilseydi bu gün bölgede çok farklı bir tablo görürdük. Savaşa akıtılan milyarlarca dolar bölgede yatırım olarak kullanılsaydı, bu sorunun şuan aldığı vahim durumu konuşuyor olmazdık. Unutulmaya yüz tutan kaçakçılık sorunu veve bu sorunun çözümsüzlük denklemi bölgenin kuşaklar boyu boğuşacağı daha bir çok sorunun başlangıcı olacaktır. Huzur vadetmeyen bir devlette kendi huzurunuzu bulabilmeniz dileğiyle.

 
Toplam blog
: 19
: 772
Kayıt tarihi
: 05.12.06
 
 

İstanbul'da oturuyorum. Marmara Üniversitesi İşletme Bölümü 3. sınıf öğrencisiyim. Tabi bu iktisadi ..