Kaderden kaçılmaz. (Nermin'in hikayesi - 3-)

İkinci bölümün link adresi:

http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=111456

Nişanlanıp, Almanya'ya geri dönen Nermin, buradaki işlerini halledip, Türkiye'ye kesin dönüş hazırlıklarına başlayacaktır. Almanya'daki birikmiş sigorta primlerini almak için ilgili yerlere başvurmuştur. Orada çalıştığı 11 yıl boyunca biraz para biriktiren Nermin'in buradaki hayatının da çok mutlu geçtiği söylenemez.

Bir müddet sonra Nermin Türkiye'ye döner. O sıralarda tayini Bursa'ya çıkan öğretmen Ali ile evlenirler. Ev eşyalarının büyük bir bölümünü Nermin Almanya'da biriktirdiği parasıyla alır. Bir yıl sonra bir erkek çocukları olur. Nermin şimdi kendi çocuğuyla birlikte biri özürlü 2 çocuğa daha bakmaktadır. Buna rağmen bu durumdan bir rahatsızlık duymamaktadır. Çocuklar Nermin'i kendi anneleri gibi benimsemişlerdir. Fakat talihsiz kadının mutluluğu uzun sürmez.

Bir akşam eve içkili bir halde geç gelen Ali'ye geç kalmasının nedenini soran Nermin'in aldığı cevap şiddetli bir tokat olmuştur. Daha sonraki günlerde Ali'nin şiddet gösterisi bir tokatla kalmamış, kumar oynamaya başlayan kocası, kaybetmenin acısını Nermin'i döverek azaltmaktadır.

Nermin bu durum karşısında çocuğunu alarak Bursa'dan Balıkesir'deki kardeşinin yanına sığınmak zorunda kalmıştır.

Türkiye'deki en büyük problem, düzenli gelirleri, yani ekonomik özgürlükleri olmayan kadınların en yakın akrabalarının yanında bile uzun zaman sığıntı olarak kalamamalarıdır. Bu arada Ali, pişmanlık içersinde Nermin'den af dilemekte ve Nermin'in amcasıyla evli olan halasını devreye sokmaktadır. Ancak Nermin Bursa'ya dönmemeye kararlıdır. Bunun üzerine Ali tayinini karısının daha önceden yaşadığı yer olan Çanakkale'ye çıkartarak Nermin'i eve dönmeye ikna eder.

Çanakkale'de kaldığı süre içersinde Nermin bir kere şiddete maruz kalır. Bu durum karşısında amcası dayak atan kocasını nezarete arttırtır. Ali Van'da bir aşirete bağlıdır. Aşiretin ileri gelenleri araya girerek, Nermin'den ve amcasından şikayetçi olmamalarını, ancak Ali bir defa daha şiddete başvurursa onun cezasını kendileri vereceklerini söylerler. Ali kinci biridir ve ilerki yıllarda nezarete atılma olayını unutmayacaktır.

Aradan 6 yıl geçer. Nermin'in oğlu 7 yaşındadır. Bir gün Ali tayininin kendi memleketi olan Van'ın Erciş ilçesine çıktığını söyler. Ali'nin orada evi vardır. Ancak uzun zaman oturulmayan evin tadilata ihtiyacı vardır. Ayrıca evine kalorifer tesisatı döşettirmek gerekmektedir. Nermin iyi niyetli biridir. Almanya'da çalışırken almış olduğu evi satar ve bu paranın bir bölümünü evin tadilatı için Ali'ye verir. Yaz gelmiş. Okullar tatil olmuştur. Kocası evin eksikliklerini tamamlamak için Van'a gider. Nermin ve çocuklar yazı Çanakkale'de geçirirler. Ali de Van ile Çanakkale arasına gidip gelmektedir. Okulların açılmasını 20 gün kala Erciş'e taşınırlar.

Nermin Van'a giderken Ali'nin artık her bakımdan düzeldiğini düşünürken Ali kendi memleketinde artık her isteğini yapabileceğini biliyordur.

Ali, Ercişe aşiretin okumuş kişilerinden biri olduğundan, herkes tarafından saygı görüyordur. Etrafında dediklerini yapacak bir çok adam vardır.

Evin tadilatı yapılmış, kalorifer petekleri takılmış ancak henüz kaloriferle ilgili ana birim takılmamıştı. Halbuki karısının tadilat için verdiği parayla bütün eksikler tamamlanmış olmalıydı.

Bir gece yarısı Nermin, dışarıdan gelen bağrışmalarla uykusundan uyanır. Bir kadının ağladığını duyar ve hemen arkasından bir erkek sesi kadına bağırırken, vurma sesleri de kulağına kadar gelir. Kocasına "yandaki komşu, karısını dövüyor galiba. Gidip bakalım" der. Ali " Karışma sen, yat uyu" diye cevap verir. Nermin kocasının sözünü dinler ve yatağa girip, kulaklarını elleriyle kapatarak uyumaya çalışır. Kocası "Burada böyle şeyler normaldir. Takma kafana" dediğini kulaklarını kapadığı için duymaz.

(Devamı için aşağıdaki linke tıklayınız)

http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=111830