Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Temmuz '14

 
Kategori
Deneme
 

Kadın değiştirir

Kadın değiştirir
 

Ah kadınlar, bizim kadınlarımız. Bu memleket kurtulurken kağnıdaki mermiler üşümesin diye yorganını çocuğunun bile üzerine örtmeyen aziz kadınlarımız.

Siz, bir gün mutlaka gerçekleri göreceksiniz. O tertemiz analık duygunuzla bugün oy verdiğiniz kişiye verdiğiniz her oyun memleketi nereye götürdüğünü anlayacaksınız.

Türkiye topraklarının yavaş yavaş ayaklarınızın altından kaydığını fark ettiğinizde bölünmenin hiç kimsenin işine yaramadığını anlayacaksınız.

Kürt orgeneral, Kürt polis, Kürt Savcı, Kürt öğretmen, Kürt iş adamı … işin farkına varıp, “Ne oluyor ?” Biz bölünmek istememiştik. Şimdi, kendi komşumla savaş mı isteniyor ?” diye uyanıp soracaktır. Kürtlerden kız almış vermiş vatandaş: “Bir dakika !” diyecek.

Deniz kıyısında tatil yaparken, türbanlı kadının kocası Rambo tipi atlet, kısa şort, Avrupa tipi kesilmiş saçları ve siyah gözlüğüyle caka satarken, kendisinden üç çocuk istenen türbanlı karısına “Haşemeni ört, şuranı kapat ! Saçından tel gözüktü!” derken karısının elbette kafası karışacak. Bir de  “Allahın emri” diye üzerine Suriyeli kuma geldiğinde, o da “Ne oluyor?” diyecek ve tepkisini gösterecektir.

Ah kadınlar, bizim kadınlarımız. Sizler okumalıydınız. Sizler yönetmeliydiniz. Sizler üretmeliydiniz. Yüce Önder Atatürk’ün dediği gibi sizler şimdi belki de ayağı zincirlerle toprağa bağlı değil ama ayağı evlere bağlı toplumun yüzde ellisisiniz. O önder ki sizi, seçme ve seçilmede eşit, mirasta eşit, kanun önünde eşit, çalışma hayatında eşit yurttaşlar haline getirdi. Nasıl bu kazanımlardan geriye dönüp bakarsınız ki ?

Suudi Arabistan'da 14 yıl çalışan ağabeyimin işyerinin önünden her gün çarşaflı ve siyah peçeli bir bayan geçmekte ve uzun uzun bu Türk dükkanına bakmaktadır. Bir gün abim dükkanın önüne çıkarak : “Buyurun, bir şey mi istediniz? “ diye sorar.

Kadın ise: “Sen Türk müsün ?” der, sadece.

Abim de: “Evet.” Diye cevap verir. Fakat bu Türk dükkanına bakış böyle devam edip gitmektedir.

Gel zaman git zaman abim, markette karşılaştığı bu bayanla konuşunca bir çırpıda adının Fatima olduğunu ve kendisinin de yakın bir okulda öğretmen olduğunu öğrenir.

Türk ve özellikle de Atatürk hayranı olan bu kadınla markette başka bir karşılaşmada abim :

“Ya Fatima iftah vecia min fadlik.” ( Lütfen yüzünü açabilir misin ?) diye ricada bulunur.

İşte o zaman kadın: “Ya Ali sizin Atatürk’ünüz var, bizim bir Atatürk’ümüz mü var ? Açamam, Türk kadınları her gün Atatürk’ün mezarına gidip Fatiha okusa azdır.” Diye göz yaşları içinde cevap verir. Bu öğretmenin verdiği cevap  bile Türk kadınlarına ibret olacak nitelikte değil midir ?

Tek başına sokağa çıkamayan, araç kullanamayan, hatta kahkaha atmasına bile karışılan kadın tipine ne dersiniz !

İşte yukarda sayfalara sığmayacak nedenlerden ötürü, direnç kadınlardan gelecek ve iktidar kadınların eliyle değişecektir. Belki hepsi değil ama çoğu kadının kocası bu gün şu partide yarın ötekinde, bu gün şu sendikada öbür gün ötekinde, bu gün şu sofrada yarın ötekinde.

Eskiden buna oportunizm denirdi bilirsiniz ve herkes bu kadar da yanar döner değildi.

Ama bence bir gün türbanını bayrak yapan dirençli, samimi kadınlar diğer kadınlarla el ele “Cumhuriyet ! Cumhuriyet !” diye sokağa döküldüğünde, Atatürk anlaşıldığında, memleketin kurtuluşuna dair umutlarım artacaktır. 

 
Toplam blog
: 123
: 1874
Kayıt tarihi
: 02.07.12
 
 

68 kuşağındakileri iyi bilirim. Çalışmam ziraat üzerine. İnsanların ana dilleri ile konuşmalarını..