Kadın Şiddet, Baskı ve Sevgiler Günü

İnsanın yaşam tarzındaki bir yeri olan kadınların bu kadar mı pasifleştiren ve onları erkeklerden daha az değer kılan sebepler nelerdir? Yâ da neden bu kadar yılmadan şiddete maruz kalınıyor. Bunu sorgulamak gerekiyor günümüzde. Geri dönük baktığımızda pekte parlak olmaya bir durum ortaya çıkmaktadır. Erkek egemenliği tamamen kadın üzerinde bir hükmedilmiş, bir güç kullanarak şiddeti uygulaya bildiği kadar uygulamaktadır. Şiddet: toplumsal alanında bir güç veya baskı altına alıp toplumsal bir süreçte insan üzerindeki bedensel, ruhsal açıdan zarar görmesine sebeplerin tümünde oluşmaktadır. İşte toplumsal alanında çağlar boyunca sergilenen bu durum günümüz yirmi birinci küreselleşen bir Dünya’da baskı, şiddet hala devam etmektedir.  

Mitolojiye baktığımızda tanrıca olan kadınlar günümüzde yerlerini erkek egemenliği tanrısı almış bulunmaktadır. Ortaçağ’da kadın sürekli bir köle olarak kalmaktadır. Bu durum Ortaçağ’da yaşanan feodal düzenin bir parçası olmuştur. Feodal düzenin getirdikleri kadın için kölelik düzen devam edip gitmiştir. Feodal toplumlarda kadına karşı aşırı boyutlu haksızlık bir şekilde devam etmiştir. Kapitalizmde aynı durum devam etmektedir. Günümüzde kapitalizm en büyük araç yine kadınlarımız olmuştur. Günümüz kapitalizm bunu öyle işler haline getirerek sistemin kendi içinde kadının özel hayatı bile gündeme getirerek kadını kullanmaktadır.  

Tarihsel olarak bakıldığında kapitalizm, feodalizm düzenin yıkıp onu yerini almaktadır. Tarihsel olarak bakıldığında son sömürü toplumsal bir araçtır. Etik olarak başlama noktası olan din, toplumlarda sistemsel olarak daha baskı ve katı bir inanç olarak karşımıza çıkarak kadını geri bir düzenin içine dönüştürebiliyor. Yaklaşmakta olan sevgiler gününde bir günde olsa kadınlar, erkekler tarafında hatırlaması güzel bir duygu olsa da, aslında bu hatırlamanın sadece bir gün ile kalmayıp tüm yılla yayılması gerekmektedir. Sevgiler günü sadece bir gün ile değil sonsuzca bir ömür ile sevip sarılmalıdır. Toplumsa şiddet, baskılar kadın üzerinde egemen olmamalıdır. İnsan hayatın her alanında sevgi kültüründe yoksun olmaksızın şiddet faktörünü de bir kenara bırakıp sevdiğine değer vermelidir. Baskıcı bir toplumda sevgi kültürü değil, daha çok bağnazlık ön planda olmaktadır. Geçmişten günümüze kadınlarımıza yönelik şiddet her toplumda olmaktadır. Sevgiler gününde bir nebzede olsa şiddet olmaksızın değer verilmelidir Toplumsal süreçlerde insan sevgisini süreklilik acısında sorumsuzca devAm etmelidir. Şiddet faktörü, baskıyı bir kenara bırakıp güzel günleri birlikte yaşamalıdır.  

Son yılarda sevgiler daha çok birbirlerinin sevgisinde şüphe duyup sevgisini yeni yelkenler açarak başka limanlarda arana çak konuma geliyor. Bu süreç seviler arasında ki köprü bağlarını da yıkmaktadır. Günümüzde bu süreç çok iyi işlemektedir. Hemen her alanda kadınlar ön planda tutmaktadırlar. Nice sevgiler gününüz kutlu olsun.