Kadına şiddet bir toplumun geleceğine yapılmış tehdittir

“Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü”nde konuşulmayanlarda var.
İlk akla gelen aile içi şiddet.
Dayak, baskı, hakaret...
Peki bu konuda ne yapmalı?
***

Muhammet İkbalin bir sözünü hatırlıyorum. ”Harekette birlik olmazsa fikirdeki birlik faydasızdır” Diyor.

Kadına yönelik şiddete karşı fikirde birleşenler harekette aynı birliği gösteremiyorlar.

Bütün savunmalar söz ya da kâğıt üzerinde kalıyor.

Gerek aile içi gerekse aile dışı şiddetin önüne geçilemiyor.

Oysa bu konuda söylenecek sözden ziyade yapılacak işe ihtiyaç vardır.

Şimdiye kadar köklü çözümler üretilememiştir.

Kurulan kadın derneklerinin de asıl konularının dışında hareket ettiği görülmektedir.

Konuya bakış açısı sivrisinekleri mi öldürmeli yoksa bataklığı mı kurtarmalı yaklaşımı içerisinde bir kısır döngüden ibaret kalmaktadır.

Oysa hepimizin kabul ettiği gibi asıl yapılması gereken şey bataklığın kurutulmasıdır.

Bugüne kadar bataklığın kurutulması yönünde olumlu hiçbir adımın atılmadığı görülmektedir.

Bataklık devam ettikçe sivrisinekler kendilerine gerek yaşama gerekse üreme mekânı bulmuş olacaklardır.

***

Bakıyorum herkes kadına şiddeti ve sebeplerini konuşuyor.

Ancak bu konuda alınan önlemleri hala göremiyoruz.

Bu meselenin de diğer meselelerimiz gibi rant haline getirilmesinden korkuyorum.

Zira bugün kadına şiddeti yine kadına şiddet uygulayanlar tarafından konuşulup tartışıldığını görüyorum.

Yaşadığımız dünyada kadın bir ekonomik sektör haline getirilmiştir.

Kendi alanında farklı bir sanayi kuruluşu! gibi görülmektedir.

Pazarlamanın vazgeçilmez parçası haline getirilmiştir.

Malını satmak isteyen kadını kullanıyor. Tv. reytinglerini yükseltmek, gazete ve dergilerinin satışını artırmak isteyenler kadını kullanıyorlarsa bu da bir şiddet değil midir?

Bu şekilde kadının bedeninin ticari bir meta haline getirildiği görülmektedir.

Yani kadına şiddet sadece töre cinayetleri, aile için kavga ve geçimsizlikleri ile sınırlandırılmamalıdır.

Bu anlamda kadına şiddete karşı daha etkili çözümler bulunmalıdır.

***

Zira kadın hem ailenin hem de toplumun geleceğini aydınlatan bir kandil gibidir.

O kandil ışık vermediği sürece toplumlar geleceği karanlık altındadır.

Bir milletin yarınlarının teminatı da kadınlardır.

Kadınının onuru ayaklar altında kalmış bir cemiyetin yükselip ileri gitmesi mümkün değildir.

Bu konuyu tartışıp konuşmak milli bir meselenin tartışılıp konuşulması demektir.

Unutmamak gerekir ki; Ne surette olursa olsun kadına yapılan şiddet bütün bir topluma yapılan tehdittir.

Bu tehdide göz yummak geleceği görmezden gelmek demektir.

Hiç kimsenin buna hakkı yoktur.

Bu anlamda daha kalıcı ve geçerli çözümler beklendiği bilinmelidir.