Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Şubat '07

 
Kategori
Psikoloji
 

Kadını dövelim

Kadını dövelim
 

Çünkü onu sevemiyoruz kendimizi sevemediğimiz gibi. Onu tanımıyoruz, kendimizi tanımadığımız gibi. Biz aslında kadını değil kendi sevgisizliğimizi, yalnızlığımızı, zavallılığımızı dövüyoruz. Kötü geçen çocukluğumuzun, ezikliğimizin, bir yaşam boyunca biriktirilip üzerimize süpürülen mutsuzlukların acısını savunmasız kadınlardan çıkarıyoruz. Aslında kadını değil kendi hayatımızı dövüyoruz.

Kadınları dövme hastalığını sadece cehalete bağlamak elbette mümkün değil. Çünkü dünyanın hemen her yerinde yüksek tahsilli belli bir kültüre sahip erkekler de eşlerini ya da hayat arkadaşlarını dövüyorlar. Çünkü sevginin okulu yok. Aşkın okulu yok. Kadın döven erkeklere okul cahili diyemesek de aşk ve sevgi cahili diyebiliriz.

Kadın döven erkekleri trübünde tuttuğu takıma küfreden taraftara benzetebiliriz. Çünkü trübünde renklerine bağlandığı takıma ağıza alınmayacak küfürler savuran, şişe fırlatan taraftar da tıpkı kadın döven erkek gibi başka alanlardaki mağlubiyetlerini sahadaki takıma yüklüyor.

Aşk hayatında, iş hayatında, sosyal hayatında ezik ve yenik olan erkek tüm bu mağlubiyetlerini yüklediği takımının da kaybetmesine tahammül edemiyor. Sahada sadece bir takım değil trübündekinin hayatı da kaybediyor. Trübündeki taraftar aslında takıma değil kendi hayatına, kendi mağlubiyetine küfrediyor.

Çocukluğunda annesinden dayak yiyerek büyümüş olan bir erkek ileri yaşlarda yine bir kadın olan eşine dayak atıyor. Bir tür rövanş alıyor. Ya da bir başka deyişle yıllar önce ekilen şiddet bir şekilde geri dönüyor.

Dayak atma psikolojik bir hastalık. İşin bilimsel tedavisi hakkında benim ahkam kesmem mümkün değil. Ama biliyorum ki dayak atan erkeğin sevgisizlik sorunu var. Aşk sorunu var.

Karısına ya da sevgilisine dayak atan erkeklere aşkı mutlaka yaşatmak lazım. Çünkü onlar aşkı tanıdıklarında nasıl bir güzelliğe dayak attıklarının farkına varıp utanacaklardır.

Aşkı yaşayan erkek karşısındaki kadında kendi mağlubiyetlerini değil kendi kalbinin mutluluğunu görecektir. Önce kendini sonra da karşısındaki insanı sevecektir.

Dayak yiyen bazı kadınlarımız ne yazık ki kocaları ya da sevgilileri için, "Sevdiğinden dövüyor" diyerek benim gibi gariban mizah yazarı adaylarına malzeme olmaktadırlar. Sevgi ve aşk hiç bir çirkinliğin nedeni olamaz. Şiddet varsa aşk yoktur. Aşk varsa şiddet yoktur.

 
Toplam blog
: 179
: 2576
Kayıt tarihi
: 21.01.07
 
 

Barışa ve kardeşliğe inanıyorum. Türkiye'nin yaşadığı tüm sorunların kardeşlikle çözümlenebileceğ..