Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mart '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kadınlar evlerinde otursun (!)

Kadınlar evlerinde otursun (!)
 

kadının adı yok


Ülkemizde bunca işsizlik varken neden kadınlarımız çalışıyor.

İki gün önce Tüik’in verilerine göre işsizlik oranı yüzde 10 olmuş. Uzmanlara göre bu oran gerçekte çok ama çok daha fazla. Gerçektende Tüik’in enflasyon hesaplamalarında kullandığı teknikler ve milli gelir hesaplamalarında verileri değiştirerek kişi başına düşen milli geliri 1750 dolar arttırması bize açıklanan işsizlik oranının inandırıcılığı hakkında bilgi veriyor. İstatistik biliminin toplumun bilgilendirilmesinden ziyade kandırılmasında bir araç olarak nasıl kullanılabileceğini gösterdikleri için ilgililere buradan teşekkür ediyorum.

İşsizlik bu ülkenin en büyük sorunlarından birisi. Ne yazık ki yakın bir gelecekte de pek azalacak gibi görülmüyor. Yaşam koşullarının giderek ağırlaştığı günümüzde işsiz onca erkek varken kadınların çalışmasından nefret eden ve bundan rahatsız olan nice insan var. Muhafazakar yapıdaki ve cemaatlerle ilişkili insanlarla yaptığım konuşmalarda bunu hep söylüyorlar. Hatta dinimizin emri olarak kadının yerinin iş hayatı değil evi olduğunu söylüyorlar. Kadın evde çocuklarına bakmalı, erkek ise çalışarak evin geçimini sağlamalı gibi bir düşünceye sahipler. Gerçektende bildiğim pek çok genç kız evlendikten sonra kocası istemediği için çalışma hayatından çekilip ev kadını oldu. Bugünkü yönetimde bulunanların eşlerinin pek çoğu da evlendikten sonra çalışma hayatından çekilmiş oldukları bir gerçek. Toplumumuz genelde ne yazık ki çalışan kadına kötü gözle bakıyor. Hatta bir imam çıkıp ‘’çalışan kadın aldatır arkadaş’’ diye topluma hitap ediyor. Bu bakış açısı ve bilinç altı olan bir toplumun çalışan kadınlara kötü gözle bakması da gayet normal. Bu verilerle ortaya çıkacak sonuçta budur.

Peki neden kadınlar evde otursunda erkekler çalışsın diye sorunca karşılaştığım sonuç ‘’erkek kadından üstündür o yüzden erkek çalışmalı’’ oluyor. Ne üstünlüğü var erkeğin kardeşim diye sinirlenince ‘’her açıdan üstündür, fiziken , fikren her yönden’’ oluyor. Ve çalıtığı iş kolunu hemen örnek veriyor. Üstüne de ekliyor maden sektörü, inşaat sektörü vs. de kadınlar çalışabilir mi? Dinen kadınlarımızı korumalıyız, haremlik selamlık uygulaması boşuna değildir kadını korumak içindir. Kadın evde çocuklara bakacak iyi nesiller yetiştirecek yoksa o çocukları kim nasıl yetiştirir?

İşte bu düşünce ne yazık ki ülkemizi yöneten zihniyet. Ne kadar biz kadını yüceltiyoruz, değer veriyoruz, koruyoruz diye söyleseler de uygulama hiç de öyle değil. Ortaya çıkan sonuç kadının ekonomik özgürlüğü yoksa toplumsal hayatda ezilmeye mahkumdur. Parayı veren düdüğü çalar. Uygulamada da öyle oluyor. Çalışmayan kadın hala kaşık düşmanı, eksik etek ve sırtından sopa karnından sıpa eksik edilmemesi gereken insanlar olarak görülüyor. Ve kadınını eve hapsederek koruduğunu zanneden ve ezen zihniyet işe gidince bu sefer çocukları bile o kadını ezmeye başlıyor. İşte toplumun iki ayağından birisi olan kadını eve bağlayarak bu toplum bir yere gidemez. Çünkü üretim gücünün yarısını daha oyunun başında bırakınca bu takımın rakipleri karşısında oyunu kazanması imkansız. Bize düşende her mağlubiyetin ardından kendi kendimize kavga edip neden maçı kaybediyoruz diye hiç düşünmemek.

Bu konudaki diğer bloglarım :
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=84947
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=55918

 
Toplam blog
: 166
: 1969
Kayıt tarihi
: 30.09.06
 
 

Sıcak bir Ankara yazında, 1975 yılında doğmuşum. İlk gençliğim Ankarada geçti. Üniversite yılları..