Kadınlar günü mü? Haydi o zaman!

Neyi, neden kutluyoruz?

Her kutlama gününün bir çıkış yeri, zamanı ve sebebi var elbet.

Ama sevgililer (Saint Valentine Day) gününde olduğu gibi, bu sebebi pek bilmeyiz.

Kadınlar günüde bunlardan biri.

Gerçekte Dünya Kadınlar Günü, hazin bir sebeple ortaya çıkmış.

1857 de, ABD deki bir grevin sonunda çıkan yangında çoğu kadın 129 işçinin ölüm günüdür. İlk olarak 1910 da Kopenhag'da gerçekleşen Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansında bu hazin olayın her yıl “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak anılmasına karar verildi. 1921 de Moskova daki konferans da 8 Mart günü Dünya Kadınlar Günü onaylandı. 1977 de ise Birleşmiş Milletlerde kabul gördü.

Türkiye'de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında "Emekçi Kadınlar Günü" olarak kutlanmaya başlandı. 1984'ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından "Dünya Kadınlar Günü" kutlanmaya devam ediliyor.

Neyi ve niye kutladığımızı bilmekte fayda var.

Bu yıl ki dünya kadınlar günü de, bir eğlenti ve sevinme ve ortama saçma göndermeler yapma günü olmaktan öteye gidemedi.

Bazı erkekler, kadın cemaatinin sempatisini kazanmak için onlara tebriklerini bildirdiler. Kimisi de fırsat bu fırsat,  dünyayı ya da devleti lanetledi.

Neyi, niye kutladığımızı bilmeden eğlentiye veya bulamaça çevirmeye bayılıyoruz.

Mesela; “Kadınlar haydi yürüyün bizden bahsediyorlar.” deyince, bir kadın dayanışması ortaya koymak istenebiliyor.

Ya da siyasi olarak pek güzel kullanılabiliyor. “Aman kadınlar”, “canım kadınlar.”, “En büyük sizsiniz….” Ertesi gün kaldığımız yerden devam.

Yani aynı tas aynı hamam...!

Sorgulamadan alkışlama/lanetleme huyumuzu. Soruşturup öğrenerek daha sakin değerlendirme biçimine dönüştürebildiğimiz zaman her şey daha güzel olacak.

Dünyadaki ve Ülkemizdeki Bütün Kadınları;

Ana, Eş, Kardeş, Evlat, Emekçi gibi faziletli vasıfları sebebiyle canı gönülden kutlarım.

Bülent Selen