Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Mart '12

 
Kategori
Reklam
 

Reklamlar

Reklamlar
 

TARİH KİTABI


Dostlarla sinemaya gitmiştik. Filmin arasından sonra, içeri girip yerimize oturduk. Hadi bakalım reklamlar! Filmden önce verirlerse millet filme geç giriyor diye aradan sonra koymuşlar. Kurtuluş yok! Evde olsam hemen kanal değiştirip kurtuluyorum. Burada mümkün değil. Mecburen izlemek zorunda kaldım. 

Bir havayolu şirketi, reklamında patlayan mısırlarla özdeşleştiriliyordu. (PATLAYAN MISIR-UÇAK)

Büyük bankalardan biri, güvenilirliğini eşek, tavuk gibi hayvanları konuşturarak garanti ediyordu.(HAYVANLAR-BANKA)

Diğer bir şirketin ise reklam sloganı “tarih” idi ve hülya hanım pat diye tuvalet kağıdını orta yere koyuveriyordu.  (TARİH-TUVALET KAĞIDI)

İster istemez, yıllar öncede olsa üniversitede reklam dersi almış biri olarak üzüldüm.

Çünkü reklamın ve reklamcılığın ilkeleri vardır. Reklam başlı başına bilim konusu olmasa da, birçok bilim dalından ve sanattan yararlanır. Başta iktisat olmak üzere, psikoloji ve sosyoloji  ile öncelikle elektronik ve bilgisayar olmak üzere birçok mühendislik dalları, reklamın dayandığı bilimlerdir.

Baktım ki izlediğim reklamlar sokaktaki adam gözüyle bile abesle iştigal etmekteler.

Düşünsenize;

Patlayan mısır-uçak,

hayvanlar-banka,

tarih-tuvalet kağıdı,

Ne alaka?

Biliyorum, reklamın güzeli çirkini olmaz. Hatta okulda, “güzel ama yanlış, çirkin ama doğru reklam vardır.” Diye öğretilir.

Bu doğrudur. Çünkü reklam, reklamı veren kurumun hedef kitlesine ulaşması içindir. Toplam karını arttırmak içindir.

Hepsini biliyoruz da. Bana bunların neyi çağrıştırdığından söz etmek istiyorum.

 Bir gün Ali isminde bir bey çıkıp, ben reklam Profesörüyüm diyor.

Sonra mesleği ile ilgisiz birçok işin içinde yer alıyor. “ Para için her şeyi yaparım. ” der gibi bir durumu var.

İlk önce kendini popüler kılmak, böylece çok para kazanmak için elinden geleni yapıyor. Bu uğurda komedi filmlerinde figüran rolleri almaktan geri kalmıyor. Bu yolla kendi reklamını yapıyor. Başarılı da oluyor. Ne de olsa reklamın profesörü…!

Ünlü olunca TV de program sunuculuğuna kadar geliyor. “Talk Show” yapıyor.

Sürekli bisiklet yaka siyah bir tişört ve üstüne de siyah ceket giyiyor. Bu kılıkla markalaşacak! Cem Yılmaza öykünüyor. O da siyah tişört ve şalvar ile ünlendi ya!  “İyi bir taklit, kötü bir yenilikten evladır.” (Bu da pazarlama derslerinde öğretilir.)

Talk Show ’una konuk olarak reklamla ilgili…! insanları çağırıyor. Ona göre reklamlarda rol alan manken çocuklar ve gençler reklamın ilgilisi sayılıyor! Ali bey “Talk Show” unda herkes ile reklam konusunu istişare ediyor.

Özetle, tam bir popülizm, tam bir reyting çabası. Bunu bir tiyatro ya da sinema oyuncusu veya manken yapsa su götürür.

Sonuç;

Tabi ki bu sektörün ortaya koyduğu ürünler böyle olur. Hocası ilke tanımazsa, cemaat ne yapmaz.

Patlayan mısırlar havada uçuşurken, Hava Yolu Şirketini anlatır…

Eşek, tavuk, vs,  hayvanlar,  Kırsal lehçesiyle, bankanın güvenilirliğini anlatır…

Münasip yerimizi temizlemek için kullanılan tuvalet kağıdı ise “Tarih” ile benzeştirilir.

Gördünüz mü reklamlar ne uyumlu ve anlamlı.

En iyisi gelin biz işimize bakalım. Onları ise tüketici ıslah etsin.

İşlerinizde kolaylıklar dilerim.

Bülent Selen

 
Toplam blog
: 89
: 985
Kayıt tarihi
: 09.07.10
 
 

Marmara Üniversitesinde  İşletme okudu. İstanbul Üniversitesinde yüksek lisans yaptı.  Dış Ticare..