Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Şubat '11

 
Kategori
Eğitim
 

Kadınlarımızın toplumsal yaşama katkıları...

Kadınlarımızın toplumsal yaşama katkıları...
 

Kadınlarımız, tecavüzcülerden, tacizcilerden kendilerini korumak için çaba sarf edip, TBMM'ye yasa teklifleri sundukları ve kamuoyunda "hadım yasası" olarak nitelendirilen "cinsel saldırı suçu ile çocuklara ve reşit olmayana tecavüzden yargılananların hadım edilmesini" öngören tasarı tartışılırken olanlar oldu. 

Ülkemizin önemli aydınlarından, mümtaz insan(!) Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Orhan Çeker bombayı patlattı! 

"Sorunun odağında kim var? Kadın var. Kardeşim sen dekolte giyinirsen bu tür çirkinliklerle karşılaşman sürpriz olmayacaktır. Tahrik ettikten sonra sonucundan şikâyet etmen makul değildir.” 

Bu açıklama kamuoyunda bomba etkisi yaratırken, bu kadar aşağılanan, horlanan, ikinci sınıf insan muamelesi yapılan, seks objesi olarak görülen, “Sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin” diye vecizeler dizdiğimiz kadınlarımızın topluma katkısı neymiş ona bir bakalım. 

Kadının Statüsü Genel Müdürlüğünün “Türkiye'de Kadının Durumu 2010 Aralık Raporu” na göre; 

* Türkiye'de 4 milyon kadının okuma yazma bilmediği,  

* İş hayatına katılan kadın sayısının her yıl düzenli olarak azaldığı, kadınların işgücüne katılma oranının 1990'da yüzde 34, 1, 2002'de yüzde 26, 9, 2004'de yüzde 25, 4, 2009'da ise yüzde 26 olduğu,

* Kadınların iş yaşamına dâhil olamaması kadar, büyük bölümünün kayıtdışı çalıştırıldığı,  

* İlköğretimde kız çocuklarının hala okula gönderilmediği, kız çocuklarını okula göndermeyen illerin en başında; Doğu ve Güneydoğu illerinin geldiği,  

* Kız çocukları okuyamazken, kentte yaşayan en az lise mezunu genç kadın nüfusundaki işsizlik oranı yüzde 20, 8,  

* Aynı durum erkeklerde yüzde 12, 6,  

* Bürokraside üst düzey yöneticilerin yüzde 7'si, 20 müsteşardan 1’i, 110 büyükelçiden 11'i, 138 genel müdürden 5'i, 464 vali yardımcısından 10'u, 801 kaymakamın 13'ü, 261 kaymakam adayının ise yalnızca 8'i kadın! 

İşte kadınlarımızla ilgili toplumsal yapımız!

Okuma yazma bilmeyen, okula gönderilmeyen, iyi eğitim alamayan, çalışma yaşamına dâhil edilmeyen, okumuşlarının bile işe alınmasının önünde engeller olan, iş yaşamında kayıt dışı çalıştırılan, devlette temsil edilmeyen, bürokraside yok sayılan kadınlarımız doğumlarından itibaren, evde, okula gitme şansı varsa okulda, sokakta, iş yaşamında hep haksızlığa uğramaktadırlar. 

Bu verileri gören, aileden ve kadından sorumlu, kadın bakanımız ne yapıyor dersiniz? 

Önümüzdeki seçimlere yönelik olarak kadınlarımız, oy verecekleri partinin, kadınlara yönelik söylemlerini ve programlarını dikkatlice izlemelidir. 

Hangi partinin kadın sorunlarına ve kadının güvenceli iş yaşamına kavuşması yönünde bir programı varsa, götürüp oylarını o partiye vermelidirler. 

Kadınlarımızı her zaman oy deposu olarak görenlere ders verme zamanı gelmedi mi? 

 

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..