Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ekim '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kafa nereye ben oraya

Sıla’nın bir parçasının adı başlığım. O yüzden öncelikle bu parçanın sözlerini yazmak istiyorum:

“Aşkıydı işiydi ihtirası düşüydü / Yere batsın faturası malı mülkü / Bağlasalar durmam / Kaşıydı gözüydü intikamın gücüydü / Ayıp denen bir şey var ya hasbin Allah / Bağlasalar durmam insanım insan / Hadi kalk gidelim hemen şu anda / Kapa telefonunu bulamasın arayanda / Açarız radyoyu yol nereye biz oraya / İyi gelmez mi hiç deniz havası / Bi göz oda bulur sokarız başımızı / Bi de koyarız iki kadeh / Kafa nereye biz oraya / Aşkına da işine de / Viran olmuş düşüne de /Yerli yersiz sözüme de / Dövmediğim dizime de / Pişmanım pişman.”

İşte tam benlik bu parçanın sözleri, tabii bugünkü farkındalığıma erişmeden önce. Aradaki fark sadece pamuk ipliği aslında. Onun için zaman zaman kalk gidelim diyen zihnimdeki sesi, gönlümdeki isyanı bastırmak zor oluyor. Otur oturduğun yere diyor deneyimlerim. Çünkü nereye gidersem gideyim o kafamdaki ses hiç susmayacak, gönlümdeki isyan dinmeyecek. Neden? Bence; insanım da ondan.

Farklılıklar olabilir, itirazım yok. Ben ve benim gibi düşünenler içindir sözlerim. Bizler tüm yumurtalarını aynı kefeye koymaya alışık,  tüm ihtiyaçlarımız karşılansın diye bir başka insana bel bağlamaya dürtülebilen insanlarız. Her türlü deneyimimize rağmen; bunu sevgilimizden, eşimizden, en iyi arkadaşımızdan ya da çocuklarımızdan bekleyebiliriz. Ama insanlara bel bağlamak risklidir. Mükemmelliğin önüne düşerler. Onlara ihtiyacımız olduğunda tatilde, uyuyor veya kötü bir havada olabilirler. Bu da aslında çok doğaldır. Tabii, bizim başımıza gelmediği sürece.

Pamuk ipliği fark işte burada; dün için bunları düşünmek bile tüylerimi diken diken ederken, bugün bunlar benim başıma da gelebilir ve bunları yapan ben de olabilirim diyebiliyorum. Nasıl mı? Örneğin, annem şu aralar rahatsız. Aslında uzun süredir olan, zaman zaman atağa geçen bir rahatsızlık. Yaşı itibarıyla da her geçen gün ilerleyecek muhakkak. Ben yalnız olduğum ve çalışmadığım için, herkesin benden annemin yanında sürekli kalmam gerektiği ile ilgili bir beklentisi olduğunu düşünüyorum. İşin kötüsü ben de öyle düşünüyorum. Uzun süredir yanındaydım ve yine suçluluk duygusuyla hemen yanına gidesim geliyor. İlgilenenler var şükürler olsun. Ben ise gerçekten havamda değilim. Kendimle ilgili bir düzen kurmaya çalışırken serseri mayın gibi oradan oraya savrulmak istemiyorum. Bakalım gelişen olaylar bizi nereye götürecek. Yalnızca bugün için istediğim; kendimi çok yorgun hissediyorum ve öncelikler listemdeen başa kendimi koymak istiyorum. Bu da aslında özüne bakılırsa çok masumca bir istek. Tıpkı bana yapılanlarda ya da bize yapılanlarda olduğu gibi diyebilirim “ tüm yumurtalarını aynı kefeye koyanlar “ adına.

Ne demişler; iğneyi kendine, çuvaldızı ele batır. Gittikçe incelen derime inat kalınlaştırıyorum yaşamla olan göbek bağımı. Çünkü daha yapılacak çok işlerim var çoook!

                              

 
Toplam blog
: 423
: 186
Kayıt tarihi
: 10.10.11
 
 

İkbal Özlen DİNÇERLER. 14.02.1960 doğumlu. izmir Kız Lisesi Edebiyat Bölümünü okudu. Buca Eğitim ..