Kağıt kesiği

Mis gibi güneş
kapıdan geçen manav
okula giderayak top oynayan çocuklar
üstkat komşunun şıpır şıpır balkonunu yıkayışı
tvdeki komik ötesi trajik gündüz kuşakları
okunmayı bekleyen gazetelerim
içimdeki huzurlu hüzün ve
dışarımdaki süt dökmüş kedi mahzunluğu..
misler gibi hayat..sözde..

köşe yazarlarının avaz avaz "uyanın" çığlıkları..
"Atatürk'ün Kara Harp Okulu'na girişinin yıldönümü için önceki gün düzenlenen törende, bu yıl bir ilk gerçekleşti. Her yıl törenlerde tamamı okunan Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'nin bir bölümü bu yıl (ilk kez) okunmadı...Törende öğrencilere Atatürk'ün şu sözleri okunmadı:
...İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahili ve harici bedbahların olacaktır..
Cebren (zorla) ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil (gerçekten) işgal edilmiş olabilir..
Bütün bu şeraitten (koşullardan) daha vahim ve daha elim (acı) olmak üzere, memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet (doğru yoldan sapmış) ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler..
Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini müstevlilerin (ülkeyi ele geçirenlerin) siyasi emelleriyle tevhit edebilirler (birleştirebilirler).."

Ve Sayın Emin Çölaşan yazısının devamında, geçen aralık ayında Atatürk'ün Ankara'ya ilk gelişinin yıldönümü kapsamında düzenlenen "garnizon koşusu"nu trafik aksar gerekçesiyle, izin verilmediğini hatırlatıyor..

Bir diğer köşe yazarı sayın Mehmet Türker yazısında "bu vatana yıllarca hizmet eden, kelle koltukta pkk terörüne karşı mücadele veren komutanların İbo kadar değerinin olmadığına serzenişte bulunuyor..

Sayın Necati Doğru, tüp geçişle ilgili iktidarın halkı nasıl uyuttuklarına dikkat çekiyor günlerdir..

Canım sıkılıyor, tekrar tvde kanalları geziyorum..birinde kayıp annesini öldürmekle suçlanan bir genç ve akrabaları, diğerinde beş tane yarım akıllı kadını dizmişler, hergün biri giyinip diğerlerine mankenlik yapıyor..bir diğerinde yemek yarışı ve her bir kanalda izdivaç programları..

Bu insanların ruh halini, edep-terbiye sınırlarını çözmeye çalışıyor ama başarılı olamıyorum..
Aile sırlarının tamamen ifşa edilmesi,
Vücutların sergilenmesi
İzdivaç etiketi altında sevişilebilecek eş aranması nasıl bir ruh halidir..
Cesaretse bunun adı, akılsa, çaresizlikse, özgürlükse..
Ya da bir ulusun yıkılması için tüm değerlerimizin alaşağı edilmesiyse..

Aklım karışıyor..ve tvyi ve aklımı kapatıp müzik dinlemekte karar kılıyorum..
Sezen Aksu dinlemek istiyor ama evetçi olduğunu anımsıyor ve vazgeçiyorum..
Müzik listemi tarıyor saçma sapan şüpheye düşüyorum:
Levent Yüksel, Sertap Erener de bir geceye katılmıştı
Candan Erçetin hangi görüşteydi
Yasmin Levy de olmaz, İsrailli..
Ya Ajda..
Kendi adıma prim vermeyerek yandaş kesime, vicdanımı rahatlatıyorum..
Hava, güneş mis gibi..
Sözde..!!! 

Kağıttan gerçekleri onarmaya çalışıyorum..