Kalbim cezasını çekmekte.

En son o aramıştı ayrılmadan önce,terminalde buluştuk.
Dertleşmek isteyeceğini sanmıştım!
Nasılsın,dedim.
İyi sayılırım ama kafam çok karışık,dost kalmamız en iyisi demişti.
Umutlarımı yanımda götüreyimmi dedim.
Hayır ama çaresizliğimi bil yeter dedi gözlerimin içine bakarak.
Ama dur gitme demedi!
Ses çıkaramadım.
Ve ağlayarak gitti.
Sadece bakakaldım arkasından.
Bu defa gözlerim bir noktada seyahat etmiştim.
Oysa ne çok severdim camdan dışarısını seyretmeyi!

Onu ne kadar çok sevdiğimi düşündüm.

Ve onun neden beni eskisi kadar sevemediğini.

Yada söyleyemediğini.

Son zamanlardaki,aç bilaç ve uykusuz hallerimden birindeydim.

Onsuzluğu yaşayacağım şehire ulaştığımda hava kararmak üzereydi.

Bu defaki hasretliğim annemle olanı değildi,sevdamdandı.

Öncekilerden daha çok ağır geçecekti.

O gün, o an yaşlanmıştım sanki.

Hep onun yüzündendi!

Onu çarçabuk unutabilmeliydim,bunun için bir çare gerekti.

Akşamlar her zamankinden çok daha karanlıktı sanki.

Çok sıkılıyordum .

En yakınımdaki parkın sessizliği tam bana göreydi.

Üzerine şiirler yazdığım sigara paketlerini biriktiriyordum.

Ve daha çok yazmak için, daha çok sigara içiyordum.

Babama ilk kez kızıyordum.

Beni okutmadığı için.

Okumakta da neymiş,bak herkes çatışmalarda vuruluyor.

Sen bu meslekte, benim sağ kolum olacaksın dediği için.

Genç yaşımda beni gurbete alıştırdığı için.

Ayrılıklarla tanıştırdığı için!

Sevdiğimin yakınları ailece araştırmışlar beni.

Annesi yatağa düşmüş,ya o oğlan yada ben demiş.

Efendi çocukmuşum güya.

Ama ya haftalığım?

Kızlarının masrafına yetmezmiş.

El bebek gül bebek büyütmüşler.

Ben asla dengi değilmişim.

Gıravat takıp el içine çıkamazmışım!

Nasırlıymış ya ellerim!

İki lafı bir araya getiremezmişim.

Annesi öyle söylemiş.

Benim annem de öyle söylemişti.

Unut onu,köyden everecem seni diye!

Baban duyarsa seni keser diye!

İşçisin sen,kapkara ellerin, bahtın da kara!

Sen doğuştan karasın oğul!

Ama ben onu dinlemedim, kalbimin sesini dinledim.

İlk defa babamdan korkmadım!

Peki akılları nerdeymiş, biz sevip sevilene kadar?

Hatta sevişene kadar.

Kalbim şimdilerde yaptıklarının cezasını çekmekte.

Hep içmekteyim.

Ve ancak bu şekilde kendimden geçmekteyim!