Kamber Nar, ‘Türkülerin Yolundayım’ diyor…

2001 yılından itibaren kış dönemi Ankara’da kalmaya başladığımda Eryaman’da oturuyorduk. Kızılay’dan çok Ulus’a uğruyordum. Orada Naciye Koç’un çalıştığı banka şubesi müdürü Kamber Nar ile tanıştım. Aslında 29 Ekim 1978 günü Cumhuriyetin 75. Yılı kutlamaları nedeniyle gittiğim Kuluncak’ta karşılaşmıştık daha önce. Kenan Şahbudak, Süleyman Özkan, Hüsnü İyidoğan ve Ali Baştuğ da vardı. Kutlamalara konser vermek için gelmişlerdi. Yani Kamber Nar halk ozanıydı…

Ulus’a gittiğimde Naciye olmasa da Kamber Nar’ı görmeye gidip gelmeye başladım süreçte. Bu gidiş gelişlerimde yanına gelen bazı ozanlar, şairler ve kültür sanat ile ilgilenen kişiler ile de tanıştım. Ethem Karagülle, Ali İhsan Tunçal, Ahmet Mortaş, Ali Baştuğ, Kanber Çeliker ve daha birçok kişi ile burada karşılaşıyordum.

Bir kitap ve kaset hazırlığında olan Kamber Nar yemeklerle ilgili şiirinde fikir alışverişinde bulunmuştuk. Yaz dönemini Malatya’da geçirdim ve sonbaharda Ankara’ya döndüğümde Türkülerin Yolundayım adıyla basıla kitabında Tadı Damağımda Kaldı adıyla yer alan ve 22 dörtlük olarak şiir bir yemek destanı olmuştu. “Türkülerin Yolundayım” adıyla bir de kaset çıkardı. Türkülerin Yolundayım şiirini besteleyerek okumuştu…

Ankara’da pim Ajans’ta basılan kitabını eşi Yasemin, çocukları Özgür ve Özlem ile sevenlerine adayan Kamber Nar ile ilgili olarak gelin Doğan Kaya’nın 8 Temmuz 2002 tarihinde yazdığı önsözden bazı bölümlerle tanıyalım.

Doğan Kaya bir sayfa ozanlık geleneğinden söz etmiş, sonra konuyu Türkülerin Yolundayım kitabına getirmiş. Kamber Nar’ı tahsilli, irticali ve sazı olan bir halk şairi olarak nitelendirmiş, yaşamından söz etmiş. Biz de bazı bilgilerle zenginleştirerek Kamber Nar’ı anlatalım.

Kamber Nar

1956 yılında Sivas’ın Kangal ilçesinin Karanlık Köyünde doğdu. Annesinin adı İsmihan, babasının İsmail’dir. İlkokulu köyünde, ortaokulu Abidinpaşa Ortaokulunda, liseyi Başkent lisesinde okudu. Üniversite öğrenimini tamamlayamadı. Yasemin Hanımla evli olup Özgür ve Özlem adlarında bir kız, bir oğlan babasıdır.

Bankacılık sektöründe göreve başladı. Yıllarca şube müdürü olarak çalıştı. Emekli olup Ankara’da yaşamaktadır.

Bağlama çalmaya ve şiir yazmaya lise yılarlında başladı. Bağlama çalmayı ve ozanlık geleneğini daha çok babası Âşık İsmail Nar’dan öğrendi. Sözlü sazlı ortamların etkisiyle kendisini yetiştirdi. Âşık Hüseyin Çırakman’dan etkilendi, Âşık Mahsunî Şerif ve Âşık Feyzullah Çınar’ı örnek aldı.

Toplumsal konular başta olmak üzere hemen her konuda şiir yazdı. Şiirleri dergi, gazete ve antolojide yayınlandı. “Türkülerin Yolundayım” ilk yayınlamış kitabıdır.

Şiirlerinde, Kul Kamber mahlasını kullanıyor. “Öğretmenim”, “İnsan Hakları”, “Başkent Ankara”, “Âşık Veysel” ve daha başka şiirleri ile yarışmalarda dereceler kazandı. Altı kaset doldurdu. Çeşitli radyo, televizyon ve etkinliklerde programlara katıldı. Bazı şiirleri bestelenerek repertuarlara girdi.

Hakkında Hacettepe Üniversitesi ve Gazi Üniversitesi’nce dört bitirme tezi yapıldı.

Babası İsmail Nar: Kitabının Sunuş yazısında babası İsmail Nar, görüşlerini dile getirmiş.

“Toplumsal konuları işleyen, insan anlatan, özgürlüğü ifade eden, barışı, birliği, demokrasiyi, çağdaşlığı sergileyen, insan haklarını, laikliği, Atatürk ilkelerini kendisine ilke edinen, inancından düşüncesinden ödün vermeyen bir ozan” olarak tanımlamış. Geleneğe gönülden bağlı olduğunu, dürüst, saygıda kusur etmeyen, birlikten yana olan, hoşgörülü ve insana değer veren bir yapısı olduğunu eklemiş.

Kenan Şahbudak: Kenan Şahbudak’ın “sunuş” yazısından kısa bölümler alalım.

Şahbudak, Kamberi’nin babası İsmail Nar ve Kangal yöresi âşıklarından etkilendiğini, ozan örgütlenmesinde yer aldığını ve kendisini yetiştirdiğini; şiirlerinin konularındaki bütünlüğe, iyi bağlama çaldığına ve şiirlerini çalıp söylediğine değinir.  Halk şiirinin gereklerini yerine getirmedeki ustalığından söz eder. Tutucu olmadığını, sorgulayıcı yönünü, ozanca duruş sergilemesinin önemli olduğunu ve iz bırakacağına inandığını belirtir.

Bakalım Kendisi Ne Diyor?Kamber Nar kitabında bir bölüm de kendi görüşlerine yer ayırmış…

“Halk ozanı olarak toplumdan soyutlanmamak toplum ile iç içe, gönül gönüle olmak, halkın derdi benim derdim, halkın sevinci benim sevincim diyebilmek için, yarınlara yazılı olarak bir şeyler bırakmak, uzun yıllar sonra Kamber Nar’ın nefesinin ve felsefesinin hissedilmesini sağlamak için bu çalışma…

İşte Türkülerin Yolundayım böyle bir çalışmanın ürünü olarak dostlarıma hazırlandı. Kitabın hazırlanmasında emeği geçen ve bincini esirgemeyen dostum ozan Kenan Şahbudak’a teşekkürlerimi sunuyorum.

Bütün sevenlerimi ozanca duruşumla selamlıyorum.

Türkülerin Yolundayım

128 sayfalık kitabın 118 sayfasında 107 şiir yer almış. Bunlardan 34’ü 8’li, 73’ü 11’li hece ölçüsü ile yazılmış.

“Türkülerin Yolundayım” şiirini gelin birlikte okuyalım.

Ta ezelden ikrar verdim

Türkülerin yolundayım

Gerçekleri orda gördüm

Türkülerin yolundayım

Türkülerim desen desen

Karacaoğlan’ı dinlesen

Veysel diyarından esen

Türkülerin yolundayım

Kamberi ummana daldım

Yunus'la hasbıhal oldum

Pir Sultanı örnek aldım

Türkülerin yolundayım