Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ağustos '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kanser ve Google

Kanser ve Google
 

Altı sene önce yaygın bir kemik iliği kanseri türü olan multipl miyelom hastalığına yakalandığını öğrendik.

Nereden mi?

Bir arama motorundan.

Google’dan.

Yaptığımız araştırma sonucunda kan kaynaklı bu hastalığın görülme oranının giderek arttığını, özellikle Avrupa’da miyelom bilgisinin hala oldukça düşük seviyede, Amerika’da ise daha gelişmiş olduğunu öğrendik.

Nereden mi?

O arama motorundan.

Google’dan.

Yaptığımız bu araştırma bizi ABD’ye yöneltti. ABD’de konuya ilişkin bir dernekle yazışmaya başladık. Bütün bunları günler olarak değil saatler hatta bazen dakikalar içinde gelişen süreçler olarak düşünebilirsiniz. Adreslerden adreslere, telefon numaralarından telefon numaralarına ulaştık.

Bize bunları sağlayan neydi biliyor musunuz?

Bir arama motoru.

Google.

Hastalık hakkında aldığımız bilgi bizi Türkiye’deki muhataplarımıza yönlendirdi. Bu arada ABD ile de temasımız kesilmedi. Hastalığın evreleri konusunda görüştüğümüz bir doktor ailevi nedenlerinden dolayı bir ay sonraya gün verdi. Durmadık, evreler konusunda araştırmalara devam ettik.

Nereden mi?

O arama motorundan.

Google’dan.

Buna göre hastalığın üç evresi olduğunu öğrendik. Hastalığın artık iyice ilerlediğini, kansızlığın görüldüğünü, kandaki kalsiyum düzeyinin yükseldiğini, çok sayıda kemiğin hastalığa yakalandığını, yani üçüncü evrede olduğumuzu tespit ettik.


Nereden mi?

O arama motorundan.

Google’dan.

Yoğun kimyasal sağaltım ve ışın tedavisi uygulanmasının akabinde kök hücre naklinin yapılmasının zorunlu olduğuna kendimiz karar verdik. Kararımızı ABD’deki dernek ile paylaştık.

Bilgilere nereden mi ulaştık?

O arama motorundan.

Google’dan.

Amerika’daki araştırmalarımızdan ulaştığımız bir doktor dostumuzun internet sitesindeki e-mailine Türkiye’den kimi tavsiye edebileceğine ilişkin bir mesaj gönderdik. Yarım saat gibi kısa bir zamanda, ABD’den döndüğüne, Hacettepe Onkoloji’de başladığına ve hastayı mümkün olan en kısa zamanda görmek istediğine ilişkin bir mesaj aldık.

Bir buçuk saat sonra yanındaydık.

Google’un hastane servisi yoktu.

Kendimiz gittik.

Hastalığının daha başlangıç aşamasında Google’a yönelmiş olsaydık tedavide önemli bir yol almış olacağımız için böyle bir blog yazılmayacaktı.

Ancak uygulanan yoğun tedavi ve kendi kök hücrelerinin deyim yerindeyse temizlenip yine kendisine tekrar verilmesi suretiyle geliştirilen bir yöntem sayesinde bir hastalığın yenilmesine şahit olduk.

Şimdi ailecek, 6 sene önce, 6 günlük önce rastgele diyebileceğimiz bir araştırmayla, 5, 5 senedir daha önceki yaptıklarından farklı olmayan, konforlu bir şekilde hayatını idame ettiren bir kayınvalide, anne ve anneanneye sahibiz.

***

Arama motorları hakkında olumsuz olarak nitelendirilebilecek görüşleri bir kez daha düşünerek ifade etmek hiçbir şey kaybettirmeyecektir. Ama onlardan bir nedenle faydalanmayı düşünenleri bilmeden önlemek çok şey kaybedecek olan insan sayısını artıracaktır.

· Yazarı doktor olmadığı için bu metin sağlık üzerine yazılmış bir yazı değildir.

· İhtiyacı olmadığı herkesçe kabul edilen Google’un reklamını yapan bir yazı da değildir.

· Bu yazıyı bir teşvik yazısı da sayamayız, çünkü yazarı böyle bir görev üstlenmeyi hatta yaşadıklarından dolayı “öyle” görülmeyi bile reddeder.

· “Google’dan yapılan araştırmalarla…” türünden başlayan cümleler sarf ederek yapılanları küçümseyen ancak ondan da bir türlü vazgeçemeyenlere cevap da değildir.

Bu blog, içerdikleriyle hep “güncel” kılınan “yaşamı” sadece ama sadece yaşamı anlatmaya çalışan bir metindir.

 
Toplam blog
: 340
: 1591
Kayıt tarihi
: 10.03.08
 
 

Basınla ilgili bir kuruluşda çalışmaktayım. Uzun yıllar basınla ilgili konularda danışmanlık yapt..