Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Kasım '14

 
Kategori
Güncel
 

Kanun devleti hukuk devleti demek değildir

Kanun devleti hukuk devleti demek değildir
 

Kanun devleti başka bir şey, hukuk devleti bambaşka bir şey…

Bu iki kavramı birbirine karıştırmaya kalksanız dahi, beceremezsiniz. Aynı zeytinyağına su karıştırmak gibi bir şey... Zeytinyağı hemen üste çıkar; su ise, alt kattaki kaderine razı olur.

Devlet mekanizmasını elinde tutan siyasal güç, parlamentodaki çoğunluğuna dayanarak istediği kanunu çıkartabilir.

Dolayısıyla, kendi gizli, çağ ve hukuk-dışı gündemini, çıkarttığı yasalarla meşru kılabilir.

Bu noktada gerçekleştirilen olgu, benimsenen hedefin önündeki engellerin parlamento aritmetiğine yaslanarak çalakalem yazılan yasa metinleri aracılığı ile temizlenmesidir.

“Gayeye varmak için her yolun meşru kabul edildiği” o bildiğimiz eski yöntem, yasaları alelade birer araç olarak kullanma ve böylece de, tırmanılan yokuşu görünüşte ”meşru” kılma imkânı vermektedir.

Oysa hukuk çok başka bir şeydir.

Hukuk, “hak”ın çoğuludur…

Yani hukuk sözcüğü, “hak”lar anlamına gelmektedir.

Bir başka deyişle hukuk, hakların toplamıdır.

Bu anlamda, “hakları ortadan kaldıran” bir yasanın hukuk içinde hangi rafa yerleştirilebileceğine lütfen siz karar verin.

Hukuk; bir toplum içinde birlikte yaşayan insanların birbirlerine karşı ve kendilerini yöneten güce karşı haklarının korunmasını formüle eden kurullar bütünüdür.

Çağdaş bir toplumun hukuku, bu öncelikli işlevinin yanında ayrıca, insanlığın kültürel birikimi ile insanlık değerlerini temel alarak, kendi ulusal hukukunu, bu temele uygun evrensel değerlere uygun hale getirmek zorundadır.

Bu zorunluluğun pratiğe yansıma katsayısı, o ülke hukukunun uygarlık düzeyinin biricik göstergesidir.

Ancak yazılı yasa metinlerin sözünü ettiğimiz bu kültürel zemine uygun olarak yaratılmış olası da yeterli değildir. Çünkü pratik en temel esastır. Pratiğe yansımayan teori, hayatın içinde doğrulanmayan düşünce ya da ilkeler hiç bir değer ifade etmez.

Hukukun ülke içindeki uygulamasının yürürlükteki hukuka uygun olması hem gerektir ve hem de şarttır.

İşte ancak o zaman o ülkede hukukun egemenliğinden söz edilebilir.

Ve işte yine ancak o zaman o ülke, bir hukuk devleti olarak tanımlanabilir.

Bir siyasal gücün kendi kişisel fermanlarını yasa haline getirme yöntemi ile hukuk devletine ulaşılmaz.

Nasıl ki, bir insanın sağ cebindeki parayı sol cebine aktararak zenginleşemeyeceği gibi…

Ama gelin görün ki, “ben yaptım, oldu” mantığı tüm antidemokratik yönetim biçimlerinde hukukun önüne geçen bir zihniyet olarak 21. yüzyıla kadar kendi despot yöntemlerini taşımıştır.

Söz konusu yönetim biçimlerinin üstü, parlamento aritmetiğine yaslanan bir örtü ile örtülerek gizlenmiş dahi olsa, ortaya çıkan olgu ancak bir kanun devletidir.

Asla bir hukuk devleti değil…

www.soruyusormak.com

 
Toplam blog
: 913
: 485
Kayıt tarihi
: 30.01.09
 
 

1942 yılının Şubat ayında Bursa'da (Mehmet Kemalettin'den olma, Emine İffet'ten doğma olarak) dün..