Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Temmuz '10

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Kapadokya'da iki mücevher buldum: 1-Sarıhan Kervansarayı ( Saruhan)

Kapadokya'da iki mücevher buldum: 1-Sarıhan Kervansarayı ( Saruhan)
 


Kapadokya…

Güzel Atlar Ülkesi…

1 Mayıslardan korkulmadığı dönemlerde, ortaokuldayken, düzenlenen bir okul gezisiyle gitmiştim oraya. 1 Mayıs 1972 de…(Hep 1971 biliyordum, tek tek yazıp hesapladım 1972 çıktı)

Aksaray’dan sonra Nevşehir’e girince, elimde fotoğraf makinamla otobüsün içinden fotoğraflar çekmeye başladım. Görüntüler tanıdık ama, anımsanan detaylar azdı. 12 yaşında bir ortaokul öğrencisiyken geldiğim bir doğa harikasının detaylarını anımsamak güç oluyordu.

Bu kez kararlı bir şekilde her ayrıntıyı kaydediyordum. İki gün gezdim, 600 kadar fotoğraf karesi saptamışım.

Bu ayrıntılardan biriydi işte Sarıhan Kervansarayı (Saruhan).

Issız bir vadide tek başına ve dimdik ayakta. Aslında yüzyılların açtığı derin yaralarla 1994 yılına kadar yarı canlı gelmiş desem yanlış olmaz. 1994 Yılında, özel bir şirketçe, “Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları” statüsünden yararlanılıp, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden 49 yıllığına kiralanarak restore edilmiş ve turizme kazandırılmış. Belki sadece turizme demek te doğru değil; ülkemiz doğal zenginlikler envanterine eklenmiş.

Sarıhan Kervansarayı (Saruhan), Sultan II. İzzettin Keykavus tarafından 1249 yılında yapılmış, 761 yıllık bir Selçuklu eseridir. Toplam 2000 m2 alan üzerine oturan bu monümental kervansaray, klasik Sultan Hanları plan-formunda olup, yazlık ve kışlık kısımlardan oluşmaktadır. Giriş eyvanı üzerinde mescidi, geniş bir avlusu, giriş solunda çeşmeli bir revak, avlu çevresinde beşik tonozlarla örtülü 6 odası, 5 sıra ayak üzerine oturan revakları, kapalı kışlık bölümü ve panoramik terası bulunmaktadır.

İşletmeci firma, Saruhan’ı Kültür ve Toplantı Merkezi olarak kullanmakta, rezerve olamayan günlerin tümünde de yerli ve özellikle yabancı konuklarına kültür mirasımızın bir örneğini, Semâ gösterilerini sunmakta.

“Tarihin taşlara yazıldığı coğrafya…

Güzel Atlar Ülkesi Kapadokya…

Eşsiz tabiat mirası…

Anadolu’nun zengin birikimi…

Taşa hayat veren ustaların hikayesi vardır Saruhan’da.

Medeniyetler beşiği Anadolu’nun ortasında ıssız bir vadide asırlardır ayakta duran bir kervansaray: Saruhan” spotlarıyla tanıtımı yapılamakta bu değerli mirasın.

Her yıl ortalama 20 bin yerli ve yabancı turistin, Semâ Gösterileri için bu özel mekanı ziyaret ettiği belirtilmekte.

Bir de burayı görmeden önce, (rastlantı sonucu) klasik müzik camiasının da tanıdığını öğrendim. Andante’nin son sayılarında “Klasik Keyifler 2010” başlıklı bir duyuru gözüme ilişmişti. Meğer geldiğim mekan tam da orası imiş. Kimler yokki; Özcan Ulucan, Birsen Ulucan, Çetin Aydar, Ozan Tunca, Aslı Erdal, Tuba Özkan, Ellen Jewett, Güç Gülle, Burcu Tunca, Ruth Phillips, Efdal Altun, Nesrin Bayramoğulları, Özkan Manav, Akemi Takayama, Greg Hesselink, Ulrich Mertin, Erman İmayhan, Miri Yampolsky, Ziya Tabassiyan… Bu klasik müzik dostlarımız Temmuz ve Ağustos programları ile atölye çalışmaları yapmaktalar Saruhan’da. Schumann’ın Dünyası’nı çalışıyorlar.

Yolu Kapadokya’dan geçecek gezginlere, kültür, tarih ve doğa meraklılarına öneririm…

Saruhan, ıssız bozkırın ortasında gerçek bir mücevher gibi parlıyor.

Aslında, Kapadokya kendisi en büyük mücevher.

http://www.sarihan1249.com/

 
Toplam blog
: 355
: 1099
Kayıt tarihi
: 16.05.07
 
 

1960 Ankara doğumlu bir Çankırılıyım. İşimin burada olması nedeniyle, Antalya'da yaşamaktayım. Ti..