Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Kasım '13

 
Kategori
Genel Sağlık
 

Kapı kontrol teorisi nedir?

Kapı kontrol teorisi nedir?
 

Son iki haftadır hergün sağlık sorunlarım ile uğrasıyorum. Sanırım yazın ağustos böcekleri gibi çok fazla dolaştım, şimdi acısını çekiyorum. Önceleri basit bir ağrı ile başlayan rahatsızlığım daha sonra hareket yeteneğimi sınırlamaya  başlayınca doktorluk oldum  çaresiz. Siyatik, menüsküs, diz eklemlerinde sıvı azalması derken en son dün de kalçada tendom iltihabı çıktı ortaya. Anlayacağınız ben son günlerimi fizik tedavi, emar, rontgen, kemik ölçümü gibi pek de neşeli olmayan aktivitelerle geçirir oldum.

Bahsettiğim buı tedaviler yapılırken Fizik tedavi uzmanım Kapı Kontrol Teorisi diye bir kavramdan bahsetti. Ben gece bile uykudan uyandıran  bu ağrılarla nasıl başa çıkacağımı, devamlı ağrı kesici almamım sağlığıma zararlı olacağını söylediğimde ağrılarla başa çıkmada kullanılan bu teoriden söz etti doktorum. Ben tabii ilk defa duyduğum bu tıbbı terimi iyi anlamadım. Anlayacağım şekilde açıklamak için bir de örnek verdi. Polisten kaçan hırsızın ayağına batan çivinin acısını i fark etmemesi gibi bir olay dedi doktorum.

Ben bütün bu açıklamalarla ikna olmadım ve eve gelip internetten bu konuyu incelemek istedim. Bulduğum bütün makaleler çok fazla tıbbı dille yazılmış olduğu için gene bir şey anlamadım.

Bu gün dizimdeki sıvı kaybı sebebiyle birer hafta ara ile üç kere üst üste yapılacak olan iğnenin ilk seansı idi. Bu iğneleri iki yıl önce de olmuştum ve çok acıdığını hatırlıyorum. İki yıl önceki acı deneyimim bu geceyi benim uykusuz geçirmeme sebep oldu. Hatta sabah doktoruma Kapı Konrol Teorisi uygulanırsa nasıl bu acıyı duymam diye de sordum.

Neyse hemşirem dizimi iğne yapılmak üzere hazırladı ve ben korku ile bu acı uygulamayı beklemeye başladım. Fizik tedavi doktorum genç, çok cici , taze anne bir tatlı hanım. Epeydir tanıştığım bu hanım doktorla ara ara sohbet te ediyoruz. İğne seansı sırasında da  ufak çapta bir sohbet var aramızda ama ben ne anlatılanı anlıyorum ve  ne söylediğimi . Zira çok korkuyorum. O sırada ben doktoruma 5 ay önce doğan oğlunun adını sordum ve o andan itibaren aramızda çocuk isimleri ile ilgili bir konuşma başladı. Doktorum oğlunun adını söyledikten sonra hiçbir zaman oğluma Can ismini koymazdım. Bir tanıdığım Can ismindeki oğlunu kaybetti diye anlatmaya başladı. Can isimli Üniversite çağındaki bu genç daha önce de bir kaç kez intihar girişiminde bulunmuş ve en son anne babasının seyahate gitmesini fırsat bilerek yaşamına son vermiş. O anda annenin çocuğunu kaybetmekten doğan ıstırabını, seyahate gidip onun yanlız bıraktığı için duyduğu korkunç pişmanlığı ve azabı yaşadım ben de.

Ve iğnenin dizime girip ilacın zerk edildiğini duymadım bile. İkinci dizimde bu furyeden nasibini aldı ve ben çok korktuğum iğneleri o acılı annenin acısını düşünürken hissetmedim bile.

İğne işi bitince  demekki Kapı Kontrol  Teorisi bu imiş dedim kendi kendime. Bir acıyı daha yüksek bir acı ile yok etme, hissettirmeme.

Ben çok korktuğum iğnenin acısını çok daha büyük bir acıyı düşünerek yaşamamıştım. Yaşlıların söylediği bir söz vardır. Acılı bir olayda 'Allah bu acıyı unutturmasın.'derler. Acılarımızı unutacağımız daha büyük acılar gelmesin başımıza.

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..