Kapitalist Liberalizm ve Karmaşık Ekonomi

Bizim kültürel milli yapımız sosyo ekonomik olarak karma ekonomiye uygundur. Büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'de Cumhuriyetin ekonomik yapısı bu görüş ve realite çerçevesinde düşünüp yapılandırmışdır.

Bir yandan devleti milli ilkelerden erozyona uğratırken, diğer yandan ekonomik potasiyelini küçültmeye çalışırken, TOKİ yapılanması ve uygulaması ekonomik sistemle ne kadar uyum sağlıyor.

TOKİ, bütün devlet KİT leri ve ekonomik kuruluşları özelleştirilirken ülke inşaat sektöründe devletin tekelini oluşturmuştur. Hani liberal serbest piyasa ekonomisi. Bu konuda ki sosyo ekonomik ve siyasal amaç veya başka bir gayemi vardır ki herşey özelleşirken inşaat devletin merkezi yönetiminin kontrol ve tekelinde toplanmaktadır.

Bu blog çerçevesinde genel ekonomik yanlışları anlatacak değiliz elbet burası kafi gelmez, muhataplarına da ulaşmaz. Ama vicdanımız Allah sevgi ve korkusu ile dile getirmeden rahat vermiyor.

Özelleşme bütün ekonomik kurumları silerken ve 'tüm hızı ile devam' ederken. Yeni devlet kurumları ve merkezi kararların etkinliği hangi liberal kurallarla uyuşmaktadır.

Büyükşehirlerin KİT'leri durumunda ki A.Ş. ler ne konumda düşünülebilir. Bunların şirketleşmesi herhalde daha serbest personel istihdamı ve hareket serbestliği olsa gerek. Ama ekonomik olarak sistemin neresine koyulacaklar.

Gerçekten samimi ekonomik çözümler isteniyorsa, Güneydoğuda özellikle Vangölü güneyinde karma ekonomik tedbirlerin (devlet sanayi yatırımları) derhal alınması gerekmektedir.

Ekonomik sistemimiz nerede olduğunu göstermelidir. Karma ekonomi istenmediği gibi bu kez herhalde karmaşık bir ekonomik sisteme doğru gidiyoruz. Liberalizm ve serbest piyasa rekabet sistemi, ya konut politikalarının tekelde toplanması yada kömür gibi fak fun fon kaynaklarının dağıtımı ile Kömür v.s. (Mahrukatçılar bu konuda ne olduğunu çok iyi bilmektedir) piyasada bir yandan da haksız rekabet ortamı yaratmaktadır.

Özerkleşip, objektif kararları kendi kurallarına göre verecek olan kurulllar yeni personel şişkinlikleri ve bürokrasi engellerinden başka bir işlev taşımaz hale gelmeden oldukları yerde tutulmalılardır. Buraları da KİT arpalıkları gibi dejenere edilmemelidir. Diğer kamu kurumlarındaki makamlarda, alınan duyumlarda üst düzey yöneticiler iktidar yakınları ile doldurulduğu yolundadır.

Herkes Helal lokmanın nasıl olduğunu çok iyi öğrenmelidir. Defalarca hacı hoca kitabı değil, hergün Kur'an meallerini defalarca okumalıdır. Özgür ve tarafsız kamu görevi en kutsal iştir. Bu hak ve eşitlik felsefesinin içselleştirilmesinden geçer. Lütfen karıştırmak değil durultmak için herkes kendine düşen sorumluluğu yerine getirsin.