Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Şubat '09

 
Kategori
Deneme
 

Kar altındadır demokrasi

Oysa yazmam için bir sebep yok. Kime anlatıyorum? Neden yazacakmışım ki. Yazmam için sebep var mı? Neden yazı yazılır? ''Neden Yazıyorsun?'' sorusuna mantıklı bir cevap verebilecek kaç tane yazar var? Ki ülkemizde okuyucudan çok yazar var. Hiç kitap okumayan insanlar kitap yazıyor. Oysa benim yazmam için bir sebep yok ama yazıyorum işte. Oysa yazmamam gerek. Zira benim ülkemde yazı yazmak suçtur. Yazı yazdığım için tutuklanabilir hatta öldürülebilirim. Uğur Mumcu'yu unutmuş olamazsınız. Hala gözümün önündedir cenazesinde yürüyen binlerce insan. Ve her duyduğumda tüylerimi diken kıvamına getirir şu sözler..

''bir pazar sabahıydı
zemheri düştü kana..
ucuz can pazarıydı
ankara kan altında..''

Biliyorum yukarıda yazdığım bir kaç satır pek çok kişinin hoşuna gitmedi ve benim için iyi olmadı. Ama unutulmaması gereken insanlar vardır. Örneğin Aynştayn, örneğin Mikelenj, örneğin ve bilhassa Nazım Hikmet. Hatırladınız mı? Hani o bu ülkeyi herkesten daha çok sevdiği için vatan haini ilan edilen adam. Hatırlamadınız mı? Biraz zorlayın kendinizi canım herşeyide benden beklemeyin. Yoksa hatırlamak mı istemiyorsunuz? Belki de Rus vatandaşı olduğu için hatırlamadınız. Bakın işte hatırladınız. Siz zaten bütün rusları tanıyorsunuz özellikle adı ''irina'' olanları. Peki hiç düşündünüz mü Nazım Hikmet neden halen Rus vatandaşı diye? Tamam kabul ediyorum Adnan Menderes zorlu bir dönemdi ama artık ne Adnan Menderes var ne de Refik Koraltan bir daha dönmemek üzere yok olup gittiler. Peki o zaman ne bekliyoruz artık. Neden Nazım Hİkmeti Türk Vatandaşı yapmak için uğraşmıyoruz. Neden? size soruyorum NEDEN? Unutulmaması gereken insanları unutmuş durumdayız ama en unutmamız gereken insanlar için ise her yıl anma törenleri yapıyoruz.

Oysa benim yazmamam gerek. Bana ne. Bunlar tamamıyla sizin sorunlarınız ve sizin sorunlarınız beni ilgilendirmiyor. Biliyorum hep birilerinin sizi kurtarmasını bekliyorsunuz her dört yılda bir, başka bir partiye oy veriyorsunuz. Hep kurtuluşu başka birilerinin ellerinde arıyorsunuz. Ama her kurtarıcı bellediğiniz kişi sizi daha bir kurtarılması hale getiriyor. Bunun farkındasınız ama bu durumu düzeltecek başka bir kurtarıcı bekliyorsunuz. Acınacak haldesiniz. Kurtarıcı bellediğiniz kişi çocuğunuz geleceğini çaldı, gencecik ölü bedenlerle doldurdu sokakları, ağlayan anneler bıraktı her geçtiği yerin ardında. Artık bir çıkmaz sokağınız bile yok. Ve sizi artık siz bile kurtaramazsınız.

Murat ÇELİK

9 Haziran 2006 tarihli Ergani Haber Gazetesinde yayımlandı.

 
Toplam blog
: 33
: 519
Kayıt tarihi
: 27.12.08
 
 

Murat Efe Çelik 1980 yılında Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Erga..