Kara vicdan!

Şimdi sizlere taziye mesajları diziyoruz uzun uzun. Bakın; profil resimlerimizi, duvar kağıtlarımızı, kapak fotoğraflarımızı falan hep siyah yaptık. Arada siyaseti falan da karıştırıyoruz, karşıt görüşlüye laf atıyoruz ama kusura bakmayın derdimiz sizsiniz aslında, siyaset başka(!)

Ayrıca 3 gün yas ilan ettik ülkede, düşünebiliyor musunuz ne kadar değerlisiniz bizler için 3 koca gün yahu! Ama 3 gün sonra... Sonrası malum işte, unutacağız sizleri de. Senede bir hatırlarız, madene gelir karanfil gül bırakırız, fazlasını beklemeyin bizden. Bizler vicdanı kusurlu varlıklarız... 3-5 seneye onu da yapmayız.

Hayat kaldığı yerden devam etmeli zaten. Ateş düştüğü yeri yakıyor ya nasıl olsa, sizin "işinizin fıtratında da bu varsa," ölenle de ölünmüyor be usta! Hele bir geçsin şu olayın sıcağı, yine rahat o güzelim ceylan derisi koltuklarımıza kurulup, ahkam kesmeye devam ederiz. Siyasi bir kavga da geçer arada sırada adınız, acımayız ki size, biz acıları bile rant sağlamak için kullanırız!..

Zonguldakta 4 yıl önce olanı unutup, gider bir asır öncesinden ve başka, başka ülkelerden örnekler dizeriz. Yani hatamızı biz bir şekilde örteriz. Hem hata bizde de değil ki zaten, "madende çalışacağınıza gidip garsonluk yapsaydınız" bunlar başınıza gelmezdi! Hem bir kere "tatlı ölüm sizinkisi, karbonmonoksit zehirlenmesi." Ayrıca belki de trafoyu siz patlattınız, hani 19 Mayıs geliyor, e birde Gezi olaylarının da yıl dönümü yaklaşıyor. Dış mihrakların işi de olabilir haa!..

Dedim ya, "fazla umutlu olmayın bizden" sen sedye kirlenmesin diye çizmeni çıkartmak istersin, biz işçinin hakkını savunuyoruz diye ambulans yakarız. Sen giderken oğluna "hakkını helal et oğlum" yazarsın, biz kendi menfaatlerimiz için herkesin canını yakarız...

Anlayacağınız; Sana dokunmayalım kardeşim, abim, babam! Üstün kirlenmesin, bizler senin üzerindeki karadan daha kirliyiz!..

Biz insanlığımızı da gömdük sizlerle. Gerçi insan olabilmeyi, insan gibi yaşayabilmeyi, sevinip üzülmeyi hiç beceremedik ya!..