Karadeniz Taka'sı/numara taşıma da kazıklanma

Efendim, her taraf GSM oldu. Bizimde cep telefonu var elbette. Olmayan varsa da onu kutluyorum. Koruyucusu yok, takipçisi yok, rahatsız edeni yok… Ezeli neyse ahiride öyle gidiyor. No stres durumu.

Neyse, İlk telefon numaramı Türkcell’den, telefonumda nokia’dan… O zamanların çok cool Nokia 3310’ydu. Şu satırları yazarken bile numaramı ne kadar çok sevdiğimi ve özlediğimi düşündüm.

Yine neyse, o hattan sonra 2 kez daha kontörlü, 1 hatlı numaram oldu. 2’si Türkcell, 1’i Avea. Avea’yı da eski çalıştığım işyeri, şirket hat olarak tahsis etmişti. Kurum değişikliği yapınca ve de telefon rehberimde kayıtlı numaraların %90’ı Türkcell olunca. Hadi dedim yine Türkcell’e taşıyayım da, gelen fatura makul ve mantıklı olsun. Diğer kontörlülerimden birini belki anlatmışımdır hatırlamıyorum; Hani biri tv’de sohbet-muhabbet numaralarından birine çok yakın numaraydı da sabahlara kadar muhabbet için aranıyordum da sonrasında öğrenmiştim de hemen iptal ettirmiştim o hattı.

Yine yine neyse; en son avea’yı taşıdık ya Türkcell’e ayda 28 TL’ye… Türkcell’den Türkcell’e, sabit hatları arayacak; car, car, konuşacak, herkesle hal hatır muhabettine girilecek… Kimseyi artık ihmal etmeyecektim. Bu düşüncemi en son kurban bayramında uyguladım. Herkesi aradım, herkesle konuştum. Nasıl olsa bedavaydı. Hatta ve hatta annemi de bu olaya dahil etmiş; annemde benden geçiniyordu.

Arıyosss, arıyoosss, konuşuyosss, gülüyossss, bir daha gülüyosss’du! Eşimi, dostumu, dostumun dostunu, dostlarımı, türkcel görünümlü ne varsa… onu, bunu, şunu işte...

Öyle sandık, öyle da yaptık değil mi? Şu kadarcık fatura gelecekti nihayetinde değil mi?

Şu kadarcık fatura beklerken nah bu kadarcık fatura geldi tabii.. Olamaz diye diye ayıla bayıla en yakın Tim’e attım kendimi… Bana sundukları kampanya’dan değilde başka bir kampanya olmalıydı… Kendimden emindim çünkü, kendi dahilimdeki numaralarla sabit hatla konuşmuştum.

Hayır, hattım tercih ettiğim kampanyadaydı. Hayır, kampanya dahilinde görüştüklerim olmuş, İnternet sayfasına girip, güncel faturamı inceleyebilirdim. Faturayı aldığımda elime benim Türkcell sandıklarım meğer başkaymış… Meğer benden dediklerim benden değilmiş…

Öyle sanmışız canımmm… Lale devriiii… Pardon ya şarkıya dalmışım… Kederden tabii…

Evet, ben konuşmuşum, evet benim gördüğüm yüzün altında başka yüz varmış! Eeeee, daha ne var, ne yok geyiğini çevire çevire kendime giydirdiğimin farkında değilmişim.

Ah işte, numara taşımanın keyfini sürerken, kendim etmişim kendim bulmuşum.

Kahrolsun numara taşıma!

Türkcell görünümlü Avea’ya, Vodafon’a…

Vodafon görünümlü, Türkcell’e, Avea’ya..

Avea görünümlü, Türkcell’e, Vodafon’a…

Tabiî ki en büyük kaz’a, yani bana da yuh olsun hani…

Her görünene aldandığım için…Hem mecazi , hem de kendi anlamında kullanılmıştır bu söz!

***

Haftasonu haberlerinde ve televole magazinlerde kıza bakıyorum, bakıyorum; Lan bunun neresi güzel diyorum.

Kocaman bir burun, kocaman bir dudak... Patlak bir yüz...

Yine lan diyorum helal beeee para sen nelere kadirsin. Parasız olaydın süreyya sen bir hiçtin kızıım. Baban sağolsun yoksa sen bir koca değil evde kalırdın. Senin gibisine beş basan kızlar varken kimse sana dönüp bakmaz, hazır keyfini de kaçırmazdı.

Bu böyle, göz zevkim bozuluyor kıza bakarken...

Ne dersin işte para bu! Dua et süreyya!

***

Hayal kurdum hem de, bilet almadan... Para bana çıkarsa naparım diye...

Bir de bilet alsaydım ne olurdu acaba halim... Allahtan bilet almadan gayri menkul alacaktım. Bilet almış olsaydım kesin uçağa göz dikerdim.

****

Koca bir yılbaşını ve tatili "Kazanan Yalnızdır" kitabına ayırdım. Okudukça vay bee çektim. Neler oluyormuş da haberimiz yokmuş... Küçüldü gözümde koca koca yıldızlar...