Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Şubat '08

 
Kategori
Eğitim
 

Kardelen başaracak!

Kardelen başaracak!
 

Figen-Melek-Bahar<ÜÇÜ DE KARDELEN>


Bak yine yağdı kar ve yine coğrafyam boylu boyunca kar altında.Dışarıda akıp duran hayat buz kesilmiş ve yaşam adına ne varsa sus pus içinde kendi yuvasına tünemiş.Her şey pusuda bekler gibi ve her şey sevinçle doğup gelecek olan yepyeni baharları mı müjdeliyor ne?

Bu manzara karşısında insan kar gibi eriyip rüzgar gibi savrulmak ister hep, dört bir yöne, olabildiğince özgür….

Kar; gözlerde bembeyaz bir yaşamı , yüreğin üstüne yağan sımsıcak bir çayın demli tadını hatırlatsa da, benim fikrimde hep bir anı depreşir, yüreğim hep ona kayıp durmakta.Kar ve kardelen birbirini tamamlayan iki sözcük, birbirine yakıştırılan olağanüstü güzel tek bir örtü….

O gün Türkiye'nin her tarafında olduğu gibi bizim de ilçeden 60 km uzakta, yaşamın hasretlik yüzüyle ince bir çizgi ile bağlanmış okulumuzda OKS sınavına bir umutla giren öğrencilerimiz olmuştu....

O gün o sınava giren herkes, evinin sıcak odasında zengin bir sofrada çeşit çeşit besinleriyle güzel bir kahvaltı ve sonrasında anne/babasının o insanı dağ gibi yapan manevi gücüyle kısa bir mesafe gittikten sonra, bir kenara oturup sınav saatini beklerken, bizim berrak bir su misali köylü öğrencelerimiz, güneş daha Nemrut doruklarını okşamazken mışıl mışıl uyudukları yataklarından uyandılar umut ile , sevda ile, bir gün mutlaka daha güzel bir hayat yaşamanın o mahmurlu gözlerinde oluşturduğu hayal ile, anlatılamaz gizemler yüklü bir düş ile…....

Anadolu’nun tozlu topraklı yollarından kopup gelmişlerdi o sabah ve taşıma merkezi okulumuzda hep beraber bir araya gelerek kendilerini ilçeye götürecek aracı beklemişlerdi heyecanla...Ben ise yarı uykulu, yarı uyanık dingin bir hal ile, dışarıda onlar için çırpınıp duran bir insanın(okul müdürü) sesini dinliyordum usulca, yüreğimin kanayan yanıyla...

Bir yandan telaşla akıp giden zamanla olan yarış, bir koşuşturma, uyanamayan çocuğumuzun, geç kalan kızımızın babasına telefon etmeler, haber göndermeler…Bir yandan da “var mı kaleminiz? Var mı silginiz? Var mı varlığınızın anlamı olan umudunuz?” diye sorup duruyordu, bu mesleğin verdiği dayanılmaz bir tutkuyla....Hayat kahredici bir güç ile ağırlık yapıyordu vicdanımın orta yerine ve “neden!”diye sorası geliyordu insanın, ritmik bir ses ile , hem de durduk yerde.

Onların, kendileriyle aynı sınava giren, ama varlıklarından bile habersiz binlerce yaşıtları gibi yıl boyunca bir Fen Bilgisi öğretmenleri bile olmadı.İstediklerinde her türlü kaynağa , özel ders almalara gücü yetmedi, yetmiyor buralarda nedense..Sonra 60 km uzaklıkta bir dolmuşta yarı uykulu gözlerle “umudu aramak” nasıl bir şey , uzayıp giden yolda..

“Bak kızım, bak oğlum; OKS’yi kazanmazsan, seni düz liseye kaydettirmem” diye o küçük ve masum bedenlere yükselen tehdit dolu sözler sanki beynimde bir dönme dolaptı o an…Ve kendi kendime şunu soruyordum "acaba bir gün olacak mı herkes aynı koşullarda , aynı şartlara sahip durumda bu yarışa başlayabilsin?...Biri yolun yarısını gittikten sonra, diğeri daha yolun başında olmasın...Ama işte her şey burada gizli galiba ”bütün bunlara rağmen başarabilmek”. Bugünün kaygısı ile değil, yaşamın acemice tükendiği yerde, yeniden yeşeren nazlı bir kır çiçeği olabilmek.Tıpkı akasya gibi kuraklığın toprağı çatlatan yerde dalında inadına capcanlı, inadına yemyeşil kalabilmek….

Bunun içindir ki, onların her biri birer Kardelen. Yağmura, çamura, ayaza, yaşamın buz kestiği yerde her şeye inat dimdik nazlı bir dal gibi topraktan fışkırabilmek.

İçimdeki umuda yeniden sımsıkı sarılıyorum şimdi ve diyorum ki bütün bu zorluklara rağmen “Kardelen Başaracak.”

İbrahim KAYA

İletişim İçin

e-posta:kayaibrahim559@hotmail.com

Web: http://www.idealistogretmenler.com/

 
Toplam blog
: 61
: 1168
Kayıt tarihi
: 04.08.06
 
 

1974 yılında  Erzurum’ un Karayazı ilçesinde doğdum.İlköğrenimimi Erzurum'da,Ortaöğrenimimi Şan..